ANTALYA'NIN SAMURAYLARI

ANTALYA’da sınırlı imkânlarla yazılım çalışmaları yapan 23 yaşında Muhterem Ateş ve Burak Keskin isimli üniversiteden mezun iki arkadaş, uzun süren çalışmalar sonucunda Türkiye’nin oyun yazılımı alanında dünyaya açılan kapısı oldu. Türkiye’nin hikâye odaklı ilk rol yapma oyununun 2 yıllık bir çalışmanın ürünü olduğunu söyleyen iki gencin hazırladığı yazılım, oyun dünyasına tanıtıldı. İlk bölümü çeşitli platformlarda görücüye çıkan ve 5 bölüm olarak planlanan oyun, kısa sürede geniş bir kullanıcı kitlesine ulaştı.

DÜNYA ÇAPINDA BİR PROJE
Bu girişimin sadece Antalya değil, Türkiye için de bir ilk olduğunu söyleyen Muhterem Ateş, “Bu kapsamda bir oyun daha önce tasarlanmamıştı. Oyun yazmaya 7 yıl önce başladık. Başta daha dar kapsamlı çalışmalara imza attık. Daha sonra uluslararası standartlarda bir projeyi tamamlayarak bir ilki gerçekleştirmek istedik. Hikâye odaklı bir bilgisayar oyunu tasarladık. Bu bizim hayalimizdi” dedi.

2 YILDA HAZIRLANDI
Dijital içerik platformlarında popüler olan, film uyarlamaları yapılan tarzda bir oyun modeli tasarladıklarını anlatan Ateş, “Bu oyunun tüm detaylarını tamamlamamız 2 yılımızı aldı. Hazırladığımız oyun, son dönemde birçok genci etkisi altına alan, oyuncuların kendilerini karakterin yerine koyup kararlar aldıkları RPG oyunlarının bir versiyonu. Bunlar Türkiye’de daha önce yapılan uygulamalar değil. Türkiye’de ağırlıklı olarak mobil oyunlar tasarlanıyor. Bilgisayar oyunlarında dünya standartlarında kaliteyi yakaladığımız bir çalışma oldu” diye konuştu.

SAMURAY KENJİ KARAKTERİ
Belirli aralıklarla 5 bölüm halinde yayımlanacak oyunun her bir bölümünde hikâyenin güncelleneceğini belirten Ateş, “Görselliği ön planda olan, detaylı seçimler yapılabilen, merak uyandırıcı bir kurgu hazırladık. Oyunda samuray olmak isteyen ve bunun için eğitilen Kenji karakterimiz var. Oyunun insanlara yardım ederek bölümlerde ilerlenebilen bir sistemi var. Piyasaya çıkardığımız erken sürüme bile 20-30 saat ara vermeden devam eden oyunun müdavimleri var” şeklinde bilgi verdi.

YURT DIŞINDAN BİR GİRİŞİMCİ
Oyunda kullanılan modellerden grafiklere kadar her şeyin kendi üretimleri olduğunu söyleyen Ateş, “Kurumlara yaptığımız başvurulardan sonuç alamayınca bu işi tamamen kendi çabalarımızla tamamladık. Yurtdışından projemizle ilgilenen bir girişimci, oyunu geliştirmemiz için bize destek sağladı. Bu sayede oyunu hazırlayabileceğimiz bir yer kiraladık ve orada aylarca gece gündüz çalıştık. Şimdi iyi bir sonuç elde etmiş olmaktan son derece memnunuz” dedi. ‘Ronin’i oyun camiasına tanıtarak test imkânı sunduklarını dile getiren Ateş, şunları söyledi: “İlk izlenimler gayet iyi. Art arda beğeni yorumlarını gördükçe, çalışmalarımızı dünya arenasına duyurabileceğimize olan inancımız giderek artıyor. Hayalimiz dünyaya açılmak. Oyuna ilk etapta profesyonel seslendirme sanatçıları Türkçe dublaj yaptı. Ses ve müzik yardımı aldık. Oyundan yeterli nakit akışı sağlayabilirsek İngilizce versiyonunu da hazırlamak istiyoruz.”

DÜNYAYLA YARIŞMAK İSTİYORUZ
“Yurt dışından oyun müdavimleri deneme sürümünü kullanmak için bizden kod istiyorlar. Eğer beğenirlerse tavsiye ederler ve oyunumuzun tanınırlığı dünyada hızla artar. Paylaşımlarla geniş bir kitleye ulaşabilirsek yeni projelerle yolumuza devam ederiz ve çalışmalarımızı uluslararası mecraya taşıyabiliriz. Bunu umut ediyoruz.” Türkiye’de yeni yeni gelişiyor olsa da bilgisayar oyunlarının dünyada çok fazla takipçisi olduğunu vurgulayan Burak Keskin, “Şu anda filmlerden daha fazla kazandıran bir sektöre dönüştü. Biz bu işi tutkuyla yapıyoruz. Arayüzlerden grafiklere, görsellerden modellere oyundaki her şeyi dünyadaki standartlara uygun olarak tasarlamaya çalıştık. Umuduz dünya arenasında yarışa girmek” diye konuştu.

1 YIL İÇİNDE TAMAMLANACAK
Şu an erken erişime açılan oyunun 3-4 ay içerisinde ikinci bölümünü çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Keskin, oyun hakkında şöyle bilgi verdi: “Bölüm iki, oyunun genel temel mekaniklerini oluşturacağından dolayı diğer bölümlerin çıkışı daha hızlı olacaktır. Bölüm iki ile beraber hızlanacağımızdan dolayı oyunun beş bölümünü de bir yıl içerisinde tamamlayabiliriz.” Keskin hedeflerini de şu sözlerle anlattı: “Biz bu oyuna tutku ile bağlıyız. Projeye başladığımızda elimizde ne yeterli sermaye vardı, ne de çalışabileceğimiz bir ortam. Ama biz küçük bir ekibin de standartlara uygun bir oyun çıkarabileceğini kanıtlamak istedik. Tabii burada bahsettiğimiz ekip iki kişi ile birkaç da destekçiden oluşuyor. Biz umuyoruz ki oyunumuz ileride bir marka olacak.”