Güncelleme Tarihi:
EYLÜL... En sevdiğim ay olabilir. Antalya’da, sadece denize bakarak eylül ayının geldiğini anlayabilirim. Dalgası ve rengi hemen değişir. İnanır mısınız, 1 Eylül dedi mi değişir... Bu yıllardır hep böyle. Ve bu eylül de...
Her lezzetin, biraz ucundan biraz ortasından biraz başından yakaladığım eylül...
Çekirdeksiz üzüm, Kıbrıs üzümü, incirin her türü, kızılcık (eren), acur, hünnap, cennet hurması, frenk yemişi, taze bamya; şanslıysanız taze börülce ve yayla domatesi; hatta deve dişi nar, mandalina, yaş ceviz, taze fındık lezzetlerine doyabileceğiniz bir ay.
Sabahından anlarsınız eylülü, yüzünüze sıcak vurmaz; serinletici ve nemin olmadığı bir esintisi olur, poyrazı çok olur eylülün. Poyraz esiyorsa ve Kemer’deyseniz, Çıralı’daysanız, o gün öğleden sonra ikiye kadar biliniz ki; deniz havaya kalkıp kalkıp iner. Yok değil, Konyaaltı’ndaysanız, denizde yüzmek için mükemmel bir gün yakalamışsınızdır, kaçırmayın derim. Üç günden evvel geldiği yer ile vedalaşmayan rüzgârdır poyraz ve eylülde Antalya’yı pek sever. Ama ben onu pek sevemedim o ayrı bir konu. Dedim ya, Kemer’de büyüyünce denizi çoğu gün dalgalı, hırçın görünce, bilinçaltımdan dolayı bu rüzgârı sevemedim gitti. Mevsimler de değişiyor, insanlar gibi... Bu yıl, herkesten duyduğum; ‘ne haziranı haziran gibi, ne temmuzu temmuz gibi, ne de ağustosu ağustos gibi yaşadık’ sözleri oldu.
Yayla evlerinden, sel evlerine (bilmeyen duymayanlar için; biz sürekli yaşadığımız evlerin olduğu yerlere ‘sel’ deriz)dönüş başlar eylül sonu. Göç ayıdır eylül; yaylaları kısmen daha sessiz sakin yaşamak isteyen çoluk çocuğu büyütmüşlerin yaylada daha uzun kalabildiği güzel aydır eylül. Akşam üzerinden, akşamından zevk alınan ve oturduğunda duş almış gibi olmadığın, yediğini, içtiğini işkence bir sıcakta yemek zorunda kalmadığın zamanlar.
PEKİ, EYLÜLDE ANTALYA’DA NE YAPILIR?
Şu soruyu çok alıyorum; ‘Peki, eylülde Antalya’da ne yapılır?’ Deneyimlediklerimi yazayım istedim sizler için.
* Bu ayın sonuna kadar tekne ile seyahat imkân var ise müthiş olur. Kampçı iseniz, arıların az olduğu koylarda kalmak şahane olur. Su sporlarının her türlüsü özellikle yelken açmak mümkün olur çoğu zaman.
* Ören yerlerini, öğleye kadar ya da akşam üzeri gezmek mükemmel aktivite olur. Bir sabah Termessos, akşam üzeri Perge yapabilirsiniz mesela. Perge’den Side’ye geçip Apollo Tapınağı’nda güneşi batırıp güzel lezzetler tadabilirsiniz.
* Gün içinde, yayları ziyaret ve her daim yol üzerindeki tezgâhlarda satılan turfanda sebze meyvelerden tatmak, satın almak için çok ideal bir aydır.
* Bisiklet tutkunları için doğada geçirilecek zamanların arttığı günler... Dağdaki yürüyüş için az daha beklemek doğru olacaktır. Profesyonel yürüyüş ve tırmanışçılardan ziyade sözüm amatörlere. Çünkü, yılan kardeşlerimiz hala doğal yaşam alanlarında dolaşıyor olacaktır.
* Kanyonları ziyaret bu mevsimde oldukça ideal, yürüyüşler, suya dalmak, yüzmek ve piknik yapmak en ideal aktiviteler.
* Antalya’da eylül, kültür ve sanat adına güzel bir ay olmuştur hep. Akşam konserlerini hamama girmiş hissi ile dinlemeye paydos:) birbirinden iyi ve seçkin bir kültür&sanat ajandası sizleri bekliyor.
* Akseki Ormana’ya gitmek ve kalmak için eylül sonu iyi bir zamanlama olacaktır. Yağmurda gideyim, gezeyim isteyenler için ekim ve kasım daha ideal.
* Şelaleleri unutmadım elbette; akşam üzeri gidilip sonrasında yakındaki restoranlarda alabalık, saç kavurma ... Serin serin içilecek kahveler...
* Sabah erken saatte Konyaaltı Sahili’nde yürüyüş ve sonrasında deniz keyfi en kolay ve ulaşılabilir bir aktivite.
* Bir eylül akşamı, Ulupınar’da bir yerde olmak ve çınar ağaçları altında oturmak sonra Çıralı veya Olimpos’ta konaklamak...
* Elmalı’da tandır kebabı için son sayılı günler, hava koşulları yaylada hızlı sertleşiyor, unutmayalım ki. Ee Elmalı’ya kadar gitmişken Antalya’nın yegane şarap bağlarını gezmeden dönmeyin derim.
Sevgiyle Kalın.