Güncelleme Tarihi:
ANTALYA (AA) - Antalya'da Gezi Parkı odaklı gösteriler sırasında bir kişiyi yaraladıkları iddia edilen, aralarında İl Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Ahmet Taşır'ın da bulunduğu 6 polisin yargılanmasına başlandı.
28. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya "Basit yaralama" suçunu işledikleri iddiasıyla tutuksuz yargılanan Ramazan Ahmet Taşır, Barış Baysal, Turan Keskin, Muhammet Demirel, Faruk Cebeci, Yakup Sakarya ile müşteki Erdem Kara ve avukatlar katıldı.
Sanık Taşır, mahkemede yaptığı savunmada, kendisinin 47, müştekinin de 26-27 yaşlarında olduğunu ifade ederek, "Gözaltına almak için kolundan tuttuğumda boynuma sarıldı. O sırada dengemizi kaybedip yola doğru hamle yaptık. Gözaltına almak için kolundan tuttum, darbetme kastım yoktu" dedi.
Sanık Keskin de gözaltı emrini yerine getirmek için devletin verdiği kanun ve yetkilerle zor kullandıklarını ancak müştekinin direnmeyi bırakmadığını söyledi.
Müştekinin direnmemesi halinde ona göre işlem yapacaklarını anlatan Keskin, "Yere düştüğünde tekme vurmaya çalıştı. Biz yine zor kullanmak zorunda kaldık. Direnmeyi bırakınca diğer arkadaşlara teslim ettik. Suçlamaları kabul etmiyorum" diye konuştu.
Sanık Baysal da olaylar sırasında AK Parti il binasına saldırmak isteyen grubu yüze kapalı ve elinde eldivenle müştekinin yönlendirdiğini iddia etti.
Müştekinin yakalandıktan sonra mukavemetine devam ettiğini dile getiren Baysal, şöyle konuştu:
"Olaydan sonra görüntüleri izledim. Müştekiye bir defa vurduğumu gördüm. Görüntüleri izleyince kendi halime ben de şaşırdım. Olayın psikolojisiyle hiç istirahat etmeden günlerce olayları kontrol etmek için çalıştık. O psikoloji ile bu kadar saat nasıl görev yapılır? Bunu da mahkemenin takdirine bırakıyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum, beraatimi talep ediyorum."
Sanık Demirel ise Keskin'in ifadesine katıldığını, suçsuz olduğunu belirterek, beraatini talep etti.
Sanıklar Sakarya, Cebeci de suçlamaları kabul etmediklerini dile getirerek, beraatlerini talep etti.
- Görevsizlik talebi reddedildi
Müşteki Kara ise sanıkların, diğer göstericilerin hıncını kendisinden almak istemesinin masumane bir hareket olmadığını savunarak, "Sanıklar olay günü görevlerini yapma kapsamında bana vurmadı. Sanıklardan şikayetçiyim, cezalandırılmalarını istiyorum" dedi.
Müşteki avukatlarından Nusret Gürgöz, sanıkların eyleminin müessir fiil değil, işkence ve kasten öldürmeye teşebbüs kapsamındaki fiiller olduğunu öne sürerek, bundan dolayı dosyanın görevsizlik kararı verilerek Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesini talep etti.
Sanıkların avukatı Pınar Hakimoğlu da işkence suçunun en önemli unsurunun süreklilik hali gerektirmesi olduğunu anlatarak, müştekinin basit tıbbi müdahaleyle giderilebilir şekilde yaralandığına dair raporu bulunduğunu için görevsizlik talebinin reddini istedi.
Mahkeme, iddianamede tarif edilen olay ve CD inceleme tutanağına göre sanıkların eyleminin işkence kapsamına girecek nitelik ve yoğunlukta olmadığı kanaatine varıldığından müşteki avukatlarının görevsizlik talebinin reddine karar verdi.
- "Müştekinin polise saldırdığının görüntüleri var"
Avukat Hakimoğlu, müştekinin savcılık ifadesinde arkadaşına gittiğini beyan ettiğini aktararak, şunları kaydetti:
"Arkadaşına giderken beyaz eldiven, gözlük, bir de maske takmıştır. Olayda sanık Taşır'ın üzerine nasıl saldırdığını gösteren görüntüler mevcut. Sanık Taşır'ın müştekinin eylemini durdurmaya çalıştığına dair belgeler de vardır. Antalya'da yapılan bütün eylemlere müşteki katılmaktadır. Antalya Sanatçılar Derneği'ndeki eyleme de katılmıştır. Müştekinin arkadaşına gitmek üzere maske, eldiven ve gözlük almak suretiyle çok masumane bir beyanda bulunduğunu düşünüyoruz. Müvekkillerim devletin işini yapmaktadır. Masumane başlayan eylem, eylemcilerin taş atmaları ve şiddet göstermeleri nedeniyle bu hale gelmiştir. Bu aşamada müvekkillerimin zor kullanım haklarını kullandıklarını düşünüyoruz."
Sanık avukatlarından Burcu Yıldırım da müşteki hakkında "2911 sayılı kanuna muhalefet, nitelikli mala zarar verme ve görevli memura direnme" suçundan dava açıldığını ifade etti.
Sanık avukatlarından Hakimoğlu'nun, müştekinin ANSAN eylemi sırasında çekilmiş fotoğraflarını mahkemeye sunması üzerine söz alan müşteki avukatlarından Münip Ermiş, söz konusu eylemin 2014 yılında olduğunu, müvekkilinin yargılandığı konunun ise 2013 yılında gerçekleştiğini belirtti.
Mahkemenin suçtan önceki ve suç sırasındaki delillere göre karar verdiğini vurgulayan Ermiş, "Bu fotoğraflar müvekkilime dava açılmasından sonra meydana gelen olaylara ilişkin çekilmiş fotoğraflardır. Ayrıca bu fotoğrafların çekilmesi için herhangi bir mahkeme kararı yok ise çekilmesi suçtur" dedi.
Mahkeme, müşteki avukatlarının görevsizlik talebini reddederek, duruşmayı 7 Nisan 2015'e erteledi.