IHA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 2015 16:39
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in 2013 yerel seçimlerinde vaadettiği ve Kanal İstanbul’dan sonra ikinci çılgın proje olarak hedeflediği Konyaaltı Boğaçayı Projesi’nin lansmanı Antalya Su ve Atıksu İdaresi(ASAT) Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Projenin Kanal İstanbul’dan sonraki çılgın proje olduğunu ve Antalya’nın akışını değiştireceğini söyledi. Lansman toplantısına AK Parti Antalya İl Başkanı Rıza Sümer, Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Konyaaltı ve Antalya’da yer alan dernekler, Sivil Toplum Kuruluşları(STK), muhtarlar, meclis üyeleri katıldı.Türel, konuşmasının başında projeye destek veren Konyaaltı Belediye Başkanı Muhitten Böcek’e de teşükkür etti ve " Siyaset
seçim zamanında yapılır, hizmet zamanında yapılmaz. Biz sayın Böcek ile farklı siyasi partilerin mensupları olmamıza rağmen bu projede birlikte olduk. Bunun örneklerini zaman zaman diğer belediye başkanlarımızla da yaşıyoruz" dedi. Projenin yaklaşık maliyetinin 1 milyar TL olması bekleniyor.
“PROJE, BÖLGEDEKİ SEL VE BASKIN RİSKİNİ DE MİNİMUMA İNDİRECEK”
Açılış konuşmasında projenin Antalya’nın ufkunu genişletecek bir yapıya sahip olduğunu ifade eden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, proj üzerinde uzun zamandır çalıştıklarını ifade etti. Türel, “2008 yılında projeyi hazırlamıştık. Projeyi 2009 yılında seçim vaatleri olarak halkımızla paylaştık. Halkımız bize yeniden görev yapma hakkını vermeyince proje rafta kaldı. 2014 yılında tekrar Antalya’da göreve gelmemiz vesilesiyle projemizi tekrarladık ve projeyi Antalyalılara kazandırmayı amaçladık. Projeyi yeniden hayata geçirmek ve canlandırma gayreti içine girdik. Boğaçay’ı Projesi sadece nehrimizin boylu boyunca çevresinde yapılmış bir çalışma değil. Bir havza çalışması 927 kilometrekareyi kapsıyor. Sadece üst yapısını değil, alt yapı sorunları önceliğimiz oldu. Geçmişte Boğaçayı’nda bir sel felaketi yaşamıştık. O yağışta sular sele dönüşmüş ve nehir 2 bin 300 debiye dönüşüp köprüyü alıp gitmişti. Bugün DSİ’nin sedde çalışmaları söz konusu oldu. Ancak hala taşkınla ilgili çayın üzerindeki sel riski ciddiyetini korumaktadır. Biz üst yapısında hiçbir şey yaşayacak olmasak bile, çayın alt yapı çalışmaları muhakkak yapılmalı. Köprü, bir çıra bir, kürdan gibi, sel köprüyü denize alıp götürüyorsa bu risk Antalya’da hala söz konusudur. Boğaçay’ında biz önceliği bu konuya verdik. Biz 2 bin 300 debiye göre değil, 4-4 bin 500 debiye göre hazırlığımızı yapıyoruz. Bu proje gerçekleşirse bir risk olmayacak. Tabi olağanüstü durumlarda yaşanabilir. Biz riski en aza indirgeyerek çalışmalarımızı yapıyoruz. Mühendislik hesapları realiteyi gerçekleştiriyorsa, sel tedbirleri alınmalı. Bu proje de ona göre ayarlandı” dedi.
“PROJENİN NE OLDUĞUNU BİLMEDEN GELEN ELEŞTİRİLER ÜZDÜ”
Proje de eksiklerin olabileceğini belirten Başkan Menderes Türel, projenin daha ne olduğu belli olmadan eleştirildiğini ve bu durumun kendilerini üzdüğünü söyledi. Türel, “Bu projeyi gündeme taşıdığımızda daha ne sunacağımız bile belli değilken biz projeyi istemiyoruz diyenleri görünce biz gerçekten çok üzüldük. Daha ne sunacağımızı bilmeden biz bunu istemiyoruz diyenleri görünce üzüldük. Biz bu konuda anlaşamayız derseniz. Ortak noktayı buluruz. Ama daha bizim ilk kez bugün burada sunacağımız proje üzerinde yorum yapmak abesle iştigaldir. Bugün burada projeyi açıklayacağız. Projenin Antalya’ya ne kazandıracağını size bırakacağız” diye konuştu.
“ANTALYA KAZANACAKSA BEN KAYBETMEYE HAZIRIM”
Antalya’ya milyonluk bir yatırım olduğunu dile getiren Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antalya kazanacaksa kendisinin kaybetmeye hazır olduğunu dile getirdi. Başkan Türel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu projeyle Antalya’ya milyarlık yatırımlar yapılıyor. Bu projede Antalya esnafı kazanacak. Projede çalışarak ekonomik kazanç sağlanacak. Proje bittiğinde 10 bin kişi iş sahibi olacak. İstihdamı sağlayacak. Projeyi duymadan Antalya’ya ne kazandıracak diyorlar. Bu proje siyasete alet edilemeyecek kadar değerlidir. Antalya’ya misli misli kazandıracak. Bunun sonucunda kazanan Antalya olsun. Ben bu projelerden zerre kadar siyasi beklentim yoktur. Her zaman dediğim gibi yukarıdan bir güç gelse ‘Ey Menderes Türel, Antalya için şu kağıda imzayı at derse ve eğer Antalya kazanacaksa hiç tereddüt etmeden imzalarım.’ Antalya kazanacaksa, Menderes Türel kaybetmeye hazırdır. Üzüntüm seçimleri kaybettikten sonra Antalya’nın da kaybetmesi oldu.”
“KANAL İSTANBUL’DAN SONRAKİ ÇILGIN PROJE”
Yapacakları projenin Kanal İstanbul’un ardından ‘Çılgın Proje’ olarak anılan Konyaaltı Boğaçayı Projesi’nin önemine değinen Başkan Menderes Türel, “Medyada Kanal İstanbul ile birlikte ‘Çılgın Proje’ olarak anılan projeyi konuşacağız. 40 kilometreye yakın bir sahil kazandırıyoruz. Denize paralel değil, karaya doğru olacak. Projeyi etap etap bitireceğiz. Konu hakkında destek aldığımız çevrelerde var. Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek var, kendisine teşekkür ediyorum. Projenin başında başkan bize destek verdi. Başkan ile Batı Çevre Yolu’nda da aynı hassasiyetle çalıştık. Antalya’nın kazanması için aynı partiden olmamız şart değil. Siyaset seçim döneminde olur, seçimden sonra değil. El ele olarak Antalya’nın kazanması için var gücümüzle çalışacağız” dedi.
“3-5 SENEDE BİTECEK BİR PROJE DEĞİL”
Projenin 3-5 senede bitecek bir proje olmadığını da kaydeden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Proje 3-5 senede bitecek bir proje değil etaplayacağız. İlk olarak sahilden kıyıya doğru olan kısmı tamamlamayı düşünüyoruz. 3,5 sene içerisinde hem denizin içinde hem de nehrin içinde olan 2 limanı barındıran halka açık yaşam merkezlerinin bulunduğu projeyi tamamlamayı umut ediyoruz.”
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’den sonra söz alan Prof. Dr. Zururi Sarıkaya, proje hakkında teknik bilgiler verdi. Sarıkaya, “Projenin alt yapı sorunları var. Bu çalışmalar master plan çevresinde yapılan çalışmalar. Üst yapısı da vizyon çalışmaları olan bir proje. Burada projelendirme çalışmaları henüz bitmedi. Projenin içinde mühendislerimiz var” dedi.
“DOĞAL AFETLERE KARŞI NASIL KORUYABİLİRİZ”
Türkiye’nin geleceği için güney kıyı incisi olan Antalya’yı nasıl bir dünya yıldızı olarak hazırlayabilirin olduğunu ifade eden Mimar David Green, “Antalya, Türkiye’nin güneyinde bulunan içerisinde çok güzellikler olan bir şehir. Bazen yaşarken bunları göremiyor ve kaçırıyoruz. Boğaçay, Antalya’nın çeşitli güzelliklerini birbirine bağlıyor. Boğaçay havzası bütün doğal güzelliklerine rağmen yıllar içerisinde gözden kaçan durumlar olarak yansıyor. Antalya’yı sadece tatil köyleri olarak değerlendiremeyiz. Aslında Antalya’da tatil köylerinden çok daha fazlası var. Bu kadar güzelliğin içinde bunları birbiriyle bağlayıp, doğal afetlere karşı nasıl koruyabiliriz. Bütün ekonomik boyutu düşünüldüğü zaman bir vizyon olarak karşımıza çıkıyor bu proje. Sadece su uzaklaştırma projesi değil, daha fazlası olan bir proje olarak görüyoruz. Hayal etmiyoruz, realitesini de düşünüyoruz. Bunları yaparken de havzanın ekosistemini araştırarak bunları nasıl daha iyiye götürebiliriz onu tartışıyoruz. Bütün boyutların arkasında bu proje havzaya ekonomik açıdan bir farklılık getiriyor ve peyzajını değiştiriyor” dedi.
45 TANE ALAN SEÇİLDİ
Mevcut ormanlık ve tarım alanlarını koruyarak sürdürülebilirliğin nasıl muhafaza edilebileceğini de araştırdıklarını dile getiren Green, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Burada gördüğümüz makroekonomik ve makro olarak hayatın her yaşantısına sahip bir yapı var. Üst yapıya dair birkaç alt yapısı geliştirip iyileşmiş mekanlar sağlamakta. Bunların bir envanteri yapılacak. Alanının bütününe baktığımızda 45 tane alanı tanımlayabiliyoruz. İlk analizlerimize göre bunları fizibilite edebiliriz. 45 alandan seçilmişi belli ana projelere yoğunlaşıp neler yapabiliriz onu tartıştık. Bütüncül olarak deniz kenarından dağ eteğine kadar spektumda proje tipleriyle Antalya’nın ne kadar potansiyele sahip olduğunu görüyoruz. Taşkın önlemesinden öte burada yaşantının gelişmesi ve katkı sağlamasını umut ediyoruz.”