ANTALYA DİLE GELSE

Güncelleme Tarihi:

ANTALYA DİLE GELSE
Oluşturulma Tarihi: Mart 13, 2022 10:49

Antalya kendi ile konuşsa, bir muhasebe yapsa acaba ne çıkar ortaya? Haydi, Antalya olalım ve düşünelim. Antik çağdan başlayan Allah vergisi bir güzellik ile doğmuşum doğmasına da ya sonra? Kent nefes alsın diye Kaleiçi’ni çevreleyen surları yıkan bir tarafta, falezlerin üzerine katları dikmeye izin verenler diğer tarafta. Parmakla gösterilen kentte yaşamış insanlar ve onların mensubu olduğu büyük medeniyetler... Ağlanacak halimize ne diyorlardır bu kentin asıl sahipleri, bu kenti ayağa dikenler?

Haberin Devamı

HAYATINIZIN bir film şeridi gibi gözünüzün önünden geçtiği anlar oldu mu? Mutlaka olmuştur.
Hani şöyle; doğduk, büyüdük, şu aşamalardan geçtik... anlatırken, arada gözlerin dolu dolu olduğu... bocalama anlarımızı hatırladığımız, dost bildiklerimizin yok oluşu ya da tam tersi dört elle bize yapışan ve destek olanların omuzlarını hissettiğimiz anlar, insanlar.
Tıpkı bizim kendi hayatlarımızı yokladığımız gibi, kentler de hafızalarını yokluyor mudur? Mesela, şu yıllar bana çok iyi geldi, yeşerdim, denizim temizdi, şelalelerim gürdü ya da sadece denizime gelinirdi, şimdilerde yaylalarıma rağbet arttı gibisinden.
Antalya kendi ile konuşsa, bir muhasebe yapsa acaba ne çıkar ortaya? Sizleri de düşünmeye itmek elbet amacım.
Haydi, Antalya olalım ve düşünelim mi? Antik çağdan başlayan Allah vergisi bir güzellik ile doğmuşum. Bunu yazınca, ‘Allah, çirkin şansı versin’ dediğinizi duyar gibi oldum :) evet, güzel doğmuşum doğmasına da ya sonra?

Haberin Devamı

YA SONRA?
Parmakla gösterilen kentte yaşamış olan soylu insanlar ve onların mensubu olduğu büyük medeniyetler... Günümüze ulaşan kısımlarını bile ağzımız açık izlediğimiz bir Antalya düşünün! İlk olarak mimarisi, irili ufaklı medeniyetlerin kurulduğu şehirlerin kanalizasyonu, yerden ısıtılmış hamamları, kitap gibi düzenli pazar yerleri, ibadethaneleri ama en önemlisi; sanatın her yerde buram buram olduğu yerleşim yerleri... Zengin bir kent ve en mühimi de Akdeniz’e açılan limanlarımın oluşu, ticarette beni diri tutmuş. Elbet, salgınlardan çok daha kolay etkilenmişim, o nedenle hamamlarım büyük büyük! Ama halkım eğlensin diye tiyatrolarım, sporun dallarını yapsınlar diye stadyumlarım ve ilimin, bilimin fışkırdığı akademilerim var.

EĞER BİZİ GÖRÜYORLARSA GÜLÜYOR OLABİLİRLER
Her antik kenti gezerken veya müze gezerken, kendi kendime konuşurum; ‘Bunlar, bizi uzaktan izliyor veya görüyorlarsa; yeminle kahkaha atarak gülüyorlardır halimize’ diye. Hiç kendilerini yormadan sadece caddelere sokaklara baksalar eminim ki bu asılı olan allı dallı güllü morlu tabela ve levha çöplüğünü gördükleri an basarlar kahkahayı eminim.
Doğal enerjilerle, hayatın sürdüğü ama şimdiki imkanlarla yaşayabildiğimiz yaşantının daha lüksünü yaşayabiliyor olmak..(?) E insan düşünür elbet; nasıl olur diye. En havalı ve güzeli de kadın olmayı düşünmek... hele de soylu bir aile mensubu iseniz değmeyin keyfinize. Sadece keyif mi yapmış soylu kadınlar dersiniz? Ondan mı dedim, ‘değmeyin keyfinize’ diye. Hayır, ellerini taşın altına sokmuşlar, kentlerini daha iyi yapmak adına servetini yaşadığı kent için harcayan ve hatta yönetici olanlar var. Düşünün, o günden bu yana Antalya, kadın yönetici, lider görmemiş! Vah ki ne vah! Sonra, yaşadığın kent için elini taşın altına sokmak, sahip olduğu koltuktan güç alarak değil; kendi bedeninden, beyninden ve dahası yüreğinden güç alarak...

Haberin Devamı

KALE SURLARIMI NEDEN YIKTINIZ?
Kaşıkçı elmasım olarak anılacak ilerde, birçok sahibi olacak ama bu çok sahiplik bir güç getirmediği gibi sadece karmaşa yaratacak. Adına Kaleiçi diyecekler çünkü etrafı surlarla çevrili idi diye okuyacaklar tarihte ama bunu göremeyecekler. Çünkü, çok iş bilenin biri, kent hava alsın diye hepsini yıktıracak... Ellerinde kalanı da parlatmayı bilemeyecekler! Gerçekten bu ağlanacak halimize, ne diyorlardır bu kentin asıl sahipleri, bu kenti ayağa dikenler?
Kent nefes alsın diye surları yıkan bir tarafta, falezlerin üzerine katları dikmeye izin verenler diğer tarafta. Terazinin hangi kefesi daha ağır siz düşünün!
Ara ara Antalya olalım, çok düşünelim! Bu kent, üzerine düşünülmeyi de üzerine düşülmeyi de çok hak ediyor!

Sevgiyle...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!