Güncelleme Tarihi:
ANTALYA’da son dönemde rekor seviyeye çıkan konut ve kira artışları, barınmayla ilgili mağduriyetleri de ortaya çıkardı. Şimdi bölge adliyelerini en çok meşgul eden davalar, ev sahipleri ile kiracılar arasındaki uyuşmazlıklar nedeniyle açılıyor. Çözüme yönelik politikaların acilen hayata geçirilmesi için Ticaret Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’na rapor sunduklarını belirten Tüketiciler Birliği Antalya Şube Başkanı Neşet Gündüz, kiralarda semtlere göre rayiç fiyatların belirlenmesini ve usulsüzlük yapanlara yaptırım getirilmesini istediklerini belirtti.
SEMTE GÖRE FİYAT BELİRLENSİN
Yabancı göçüyle beraber emlak sektöründe ortaya çıkan fahiş fiyatlar nedeniyle büyük bir sıkıntı içine giren yerel halkın barınma sorununun çözümü için hızla önlem alınması gerektiğinin altını çizen Neşet Gündüz, “Muhakkak bir devlet kurumunun geçici süre dahi olsa fiyat belirlemesi yapması şart. Bakanlıklara, ilgili kurumlara ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne bu talebimizi ilettik. Nasıl konut satışlarında rayiç bedel dikkate alınıyorsa, kira gelirlerine göre gelir vergisi alınıyorsa, aynı şekilde kira belirlemelerine de bir standart getirilmesi gerekiyor. Devlet, mülk sahibine Konyaaltı’ndaki evini bu fiyatın üzerine kiraya veremezsin, Muratpaşa’da evini kiraya verebileceğin tavan fiyat şu” gibi sınırlamalar getirmeli” dedi.
KİRACILAR ADLİYE KORİDORLARINDA
Geçici dahi olsa bir kanuni düzenleme ihtiyacına vurgu yapan Gündüz, şöyle konuştu: “Bize her gün adliyeden bu konuda telefonlar geliyor, avukatlar, hakimler arıyor. Dosya yığılmaları çok fazla. Vergi Usul Kanunu’nda da bir değişiklik yapılmasını, Maliye’nin de kira artışlarını son derece dikkatli takip etmesini istiyoruz. Çünkü 20 bin lira alınıp vergilendirmede 4-5 bin lira gösterilen kira anlaşmalarının da Maliye tarafından incelemesini talep ediyoruz. Meclisin torba yasaların içerisine ekleyerek bu konuyu hızlı bir şekilde çözüme ulaştırması gerekiyor.”
ANTALYA ZENGİNLER ŞEHRİ OLDU
Konunun, Türkiye’nin, özellikle Antalya’nın yeni sosyal sorunu haline geldiğine değinen Gündüz, “Antalya yaşanamaz hale geldi. Artık devlet memurları Antalya’ya tayin olmayı istemiyor. Antalya emekliler şehrinden zenginler şehrine dönüştü. İnsanların en temel ihtiyaçlarından biri barınma ve buna ulaşamıyorlar. Artık köylerde, yaylalarda bile kiralar baş edilemez boyutlara ulaştı. Oralarda bile kiralar 2 bin lira olmuş. Yani kentten köye dönüş bile artık çözüm olmayacak” diye konuştu.
VATANDAŞLIK KOŞULLARI ZORLAŞSIN
Bakanlıklara sundukları talepler arasında yabancıların vatandaşlık koşullarının zorlaştırılmasının da yer aldığını ifade eden Gündüz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu kadar ucuz vatandaşlık olmamalı. Ruslar bir yandan, İngilizler bir yandan, bu iş çığırından çıktı. Geçtiğimiz günlerde bir apartman, 100 lira olan aidatı 100 Euro’ya çıkmış. Yöneticisi Rus’muş, ‘Beğenmeyen evini satıp gitsin’ diyor. Dağdan gelip, bağdakini kovuyor. Biz bu durumu tüketiciler adına ve sosyal sorumluluk hissettiğimiz için çözmeye çalışıyoruz.”
İNŞAAT KRİZİ FİTİLİ ATEŞLEDİ
Emlak sektöründe fiyat dengesizliklerinin yaşanmasına yol açan sorunun 2-3 sene önce inşaat sektöründe yaşanan krizle başladığını belirten Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, “Pandemiyle beraber talepler arttı, düşük faizli krediler dağıtıldı. İnşaat maliyetleri de artınca ev fiyatları da tırmanışa geçti. İnşaatlar durdu, arz talep dengesi bozulunca fiyatların önüne geçilemedi. Maliyetler yüzde 90 arttıysa, ev fiyatları yüzde 200 arttı. İnşaat sektörünün gelirleri yükseldi ama bu sefer şehirde yaşayanlar sorun yaşamaya başladı. Aylık geliri 6-7 bin lira olan maaşlı çalışanların kiraları da 6-7 bin liraya çıktı. Bu devam edemez. Mücadele etmek ve çözmek zorundayız.”
‘SOSYAL PATLAMA OLUR’
Bu alanda çok acil bir düzenlemeye ve yatırıma ihtiyaç olduğunu söyleyen Çetin, “Bir sene içinde yüzde 200 – 300 artış olmaz. Bir süre sonra sosyal patlama olur. Sonra ne kiracılar bütçelerine uygun ev bulabilir, ne de ev sahipleri düzenli ödeme alabilecekleri kiracı bulabilir. Emlak piyasasının yeniden dengeye girmesi için bizim inşaat girdilerini düşürmeye yönelik bir çalışma yapmamız lazım. Aksi halde bu sorun büyüyerek devam eder” uyarısında bulundu.