Güncelleme Tarihi:
TÜRK Ceza Kanunu’nda, Cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesi halinde fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesine imkan veren yasal düzenleme, kadınlar başta olmak üzere ülke genelinde rahatsızlık yarattı. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda tartışmalara neden olan “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı”yla ilgili Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın sözleri de tepkilere neden oldu. Bakan Bozdağ, “Düzenleme; cebir, tehdit, hile ve iradeyi sakatlayan başka bir sebeple birlikte olanları, yani tecavüzcüleri kesinlikle kapsamamaktadır. Sadece dışardaki kadının, içerdeki kocanın, bu evlilikten doğmuş çocukların ve ailelerin mağduriyetini gidermeye yöneliktir” dedi. Bu açıklamanın tatmin edici olmadığı yoğun olarak dile getirilirken, Antalya’daki sivil toplum kuruluşları ve merkezlerin temsilcilerinin tartışmalı düzenlemeyle ilgili görüşleri ise şöyle:
‘İSTİSMAR YASALAŞTIRILAMAZ’
Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Av. Serap Ertuğrul: Ülkemizin dört bir yanından gelen istismar haberlerine münferit olaylar denerek, çocuklarımız ‘evlendirme’ adı altında tecavüze uğratılıyorken, vekillerimizden aklamak için değil, önüne geçmek için düzenleme yapmasını bekliyoruz. Dini gerekçelerin yanı sıra 4 bin hükümlünün serbest kalacağı gerekçesiyle çocuklarımız, tecavüzcülerine kurban ediliyor. Bu bakış açısıyla tecavüz salt cinsellik olarak gösterilerek normalleştirilmektedir. Oysa temel insan haklarına yapılmış alçakça bir saldırıdır ve en ağır şekilde ceza gerektirir. Çocuğa yönelik suçları özendiren düzenlemenin, tecavüz ve sonrası travmaların basite indirgenmesinden kaynaklandığını, bu vahim hatadan dönüleceğini düşünmek istiyoruz.
‘11 BİN MAĞDUR VAR’
Antalya Tabipler Odası Başkanı Adnan İş: Çocuk istismarıyla mücadele edebilmek için, sistemin doğru düzenlemeler ve cezai yaptırımlara desteklenmesine ihtiyaç var. Savunmasız olan çocuklar bize emanet. Bir toplumun gelişmişliği çocuklarına ve yardıma muhtaç kişilere verdiği değerle ölçülür. Çocuk istismarı vakaları bizi derinden üzüyor ve rakamların yüksek olması, bir geriye gidiş sinyali veriyor. Yapılan araştırmalar Türkiye’de 11 bin civarında cinsel istismar mağdurunun olduğunu ve bunun yüzde 30’unun 10 yaş altında olduğunu gösteriyor. Üzerine özenle eğildiğimiz cinsel istismar suçlarının ortaya çıkabilmesi için, biz hekimlerimize ‘farkındalık’ eğitimleri veriyoruz. Ancak bu, sistemin bütün unsurlarının birlikte mücadelesiyle çözülebilecek bir sorun.
‘ÇOCUKLARA OYUNCAK YAKIŞIR’
Antalya Yetim ve Muhtaç Çocuklara Yardım Vakfı (AYÇOV) Başkanı Canan Tungar: Çocukların en büyük sevinci oyuncaklarıdır. Yaşadığımız dünyada kabul edilir olmayan tecavüz neticesinde, çocuklarla evliliği bir araya getiren bu düzenlemenin bir ‘şaka’ olduğunu düşünüyorum. Çocuk istismarının sonucu, tabiî ki bunu yapan kişiyle evlendirilmek olmamalı. Çocukla istismarcı arasında ‘karşılıklı istek olduğu takdirde’ demek de konuya hastalıklı bir yaklaşımdır. Çocuk istismarı gibi ruhsal bozukluk sonucu oluşan suçların önünü açacak bu tür yasalar, toplumda şiddeti ve barbarlığı besler. Yanlışlarını fark eden Parlamento’daki temsilcilerimizin bunu düzelteceğine yürekten inanıyorum.
‘VAHİM SONUÇLAR DOĞURUR’
Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt: Tecavüzlere davetiye çıkaran saldırganlıkta evlilik vurgulanması, cinsel suçların önlenmesine katkıda bulunmak yerine, vahim sonuçlara yol açmaktadır. Mağduriyetin sebep, saldırganlığın ise sonuçmuş gibi gösterilmesi; aklıselimden uzaklaşmaya, hatta saldırganlara hedef göstermeye yol açacaktır. Rehabilite edilmeden salıverilen suçluların toplumda korku ve tedirginliği arttıracağı ve aynı suçu işleyeceği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Taciz ve tecavüzcülerin en ağır şekilde cezalandırılması için TBMM’yi göreve çağırıyoruz.
‘TARİHE KARA BİR LEKE’
Akdeniz Girişimci İş Kadınları (AGİDER) Başkanı Dr. Figen Sayın: AK Parti milletvekilleri tarafından gündeme taşınan taciz ve tecavüze uğrayanlar hakkındaki düzenleme bizi derinden etkilemiştir. Taciz ve tecavüze uğrayan kadınlarımız ve çocuklarımıza dönük rahatlatıcı bir adım atılmadığı gibi, tecavüzü suç olmaktan çıkaran düzenlemelere imza atılmasını manidar bulmaktayız. Vicdanları derinden yaralayan taciz ve tecavüz için hukuksal alanda düzenlemelerle mağduriyetlerin giderilmesini beklerken, hükümetin TBMM’ye sunduğu ve hapisteki 4 bin tecavüzcüyü kurtaracak olan öneri bizleri endişelendirmektedir. Tüm milletvekillerine çağrıda bulunarak, tarihe kara bir leke olarak geçecek bu düzenlemeyi reddetmeye davet ediyoruz.
‘TECAVÜZÜN NEDENİ DİN SİYASETİ’
Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Antalya Şube Başkanı Ayla Yüksel: Bakanlıklarda görev yaptığım uzun yıllar boyunca, ne vakıflarda, ne de okullarda cinsel istismar suçlarıyla karşı karşıya kalmadım. Son yıllarda aniden yaygınlaşan bu toplumsal yozlaşmanın kökeninde dinin siyasete alet edilmesi yatıyor. Taciz ve tecavüzü yapanlara son derece imtiyazlı davranılıyor, hatta bu suçlar ortaya çıkmasın diye uğraşılıyor. Daha birkaç gün önce Hürriyet Akdeniz’de iki köylü kızın tecavüzden zorlu bir mücadele sonucu kurtulduğunu okuduk. Ahlaki değerler hızla yok olurken, biz karşı mücadelede gerekirse Ankara’ya gideceğiz. Tıpkı 2005 yılında ‘çocuk tecavüzcüsüyle evlendirildiği takdirde ceza indirimi’ içeren düzenlemeye karşı mücadele verdiğimiz gibi, bugün de asla peşini bırakmayacağız.
‘NAMUSU TEMİZLENSİN’ MANTIĞI
Antalya Büyükşehir ve Muratpaşa Belediye Meclis Üyesi Songül Başkaya: Taciz, tecavüz mağdurlarının, eğitimden sağlığa, istihdamdan hukuka çeşitli düzenlemelerle mağduriyetlerinin giderilmesini beklerken, ileriye değil, geriye gidişi hızlandıran düzenlemeler yapılmaktadır. 18 yaşında, 12 yaşında çocuklarla kendi isteğiyle birliktelik olmaz. Bunun adı tecavüzdür. Amaç toplumsal bir yaraya çözüm bulmak değil, ‘Namusu temizlensin’ gibi çirkin bir mantıkla çocuklarımızın evlendirilmesidir. Tecavüzün suç olmaktan çıkarılmasını sağlayacak ve hapisteki 4 bin tecavüzcüyü kurtaracak kanun tasarısı, CHP’li milletvekillerinin mücadelesi sonucu, oylamada karar yeter sayısı bulunamaması nedeni ile 22 Kasım’a bırakılmıştır. Tüm milletvekillerini bu yanlıştan vazgeçmeye çağırıyoruz.
‘ONARILMAZ YARALAR AÇAR’
TOBB Antalya Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Başkanı Serap Kocaoğlu: Cinsel istismara uğramış çocuğun istismarcısıyla evlendirilmesi durumunda cezasının ertelenmesini isteyen düzenleme ile hukuki olarak düzenlemenin çocuk evliliklerinin fiili durumdan yasal zemine geçirildiği, çocuk evliliklerinin resmileştirilmesi söz konusudur. Küçük yaşta evlendirilerek yaşamda onarılmaz yaralar açılan kız çocukları için bu düzenleme ile ilerde sosyal anlamda yaşanacak sorunların başında ‘tecavüzcüsüyle evlendirildi’ ibaresini taşıma yükümlülüğünü de unutmamak gerekiyor. Tüm milletvekillerine çağrıda bulunarak, önergenin iptalini talep ediyor, bu düzenlemelerin toplumsal açıdan olumsuz etkilerinin çok iyi incelenmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.