Güncelleme Tarihi:
Mustafa KOZAK/ANTALYA, (DHA) - ANTALYA Emek ve Demokrasi Güçleri Yürütme Kurulu Başkanı Mustafa Ayar, Ankara'da geçen 10 Ekim'de 'Barış Mitingi' sırasında meydana gelen patlamayla ilgili hazırlanan iddianamenin savcılığa iadesini istediklerini belirtti. Mustafa Ayar, iddianamenin olayın siyasi sorumlularını açığa çıkarmak yerine, onları koruyan ve gözeten nitelikte olduğunu ileri sürdü.
Ankara'da geçen yıl 10 Ekim'de düzenlenen 'Barış Mitingi'nde meydana gelen patlamada yaşamını yitirenler, ölümlerinin 9'uncu ayında Antalya'da düzenlenen basın toplantısıyla anıldı. Eğitim Sen Antalya Şubesi'nde düzenlenen toplantıda ortak açıklamayı, KESK Dönem Sözcüsü ve Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri Yürütme Kurulu Başkanı Mustafa Ayar yaptı. Geçen yıl 7 Haziran seçimlerinden sonra ülkenin bir çatışma alanı haline geldiğini iddia eden Ayar, "Çatışmalar ve patlayan bombalar ne hikmetse birilerinin oyunu artırdı ve yeniden tek başına iktidara gelmelerinin önünü açtı" dedi.
'İDDİANAMEDE PROTESTO EDENLER HEDEF ALINDI'
Gerçekleştirilen katliamların en vahşisinin 10 Ekim 2015 tarihinde barış ve demokrasi talebiyle düzenlenen Ankara Garı önündeki miting sırasında yapıldığını anlatan Ayar, olayın üzerinden 9 ay geçtikten sonra hazırlanan iddianameyi eleştirdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırlayıp mahkemeye gönderdiği iddianamede katliamı açığa çıkarmak yerine protesto edenlerin hedef alındığını ileri süren Ayar ŞÖYLE DEDİ:
"İddianamede kamu görevlilerinin sorumluluğuna ilişkin herhangi bir araştırma ve soruşturma yapılmadığı gibi, AKP hükümetini yıpratmaya yönelik bir eylem olarak değerlendirilerek, tüm siyasi ve idari işlemlerden birinci derece sorumluluğu olan hükümeti ve ilgili kamu görevlilerini aklamaya dönük ifadelere yer verilmiştir."
'TARAFSIZ YARGILAMA BEKLEMİYORUZ'
İddianamenin olayın sorumlularını açığa çıkartmak yerine onları koruyup gözettiğini ileri süren Ayar, şöyle devam etti:"
"Yargı IŞİD katliamlarına neden olan siyasi sorumluları açığa çıkarmak yerine IŞİD vahşet örgütlenmesi ile siyasi sorumluların ve kamu görevlilerinin ilişkisini ortaya koyan bilgi ve belgeleri paylaşan basın emekçilerini yargılamakta, tutuklamaktadır. Dolayısıyla kimse bizden tarafsız ve gerçek bir yargılamanın olacağına dair beklenti içine girmemizi beklemesin. Aksine baştan itibaren açık, tarafsız ve adil bir soruşturma yürütülmesi noktasında kuşku ve endişelerimizin haklılığı bu iddianameyle doğrulanmıştır. Katiamın gerçekleşmesinde başta dönemin Adalet Bakanı olmak üzere Başbakanın da içinde bulunduğu tüm hükümet üyelerinin ağır sorumluluğu ortaya konmadan hazırlanan iddianame savcılığa iade edilmelidir. İddianame yeniden hazırlanmalı, sadece tetikçiler değil azmettiren, zemin hazırlayan, kolaylaştıran ya da görmezden gelen siyasi merciler de açığa çıkartılıp yargılanmalıdır."
FOTOĞRAFLI