Güncelleme Tarihi:
DÜNYANIN en önemli gündemi, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın getirdiği belirsizlik ortamının enerjiden gıdaya pek çok alandaki yansımaları… Özellikle tahıl ve yaş meyve sebze ticaretindeki payları dikkate alındığında bu iki ülke, tarım ihracatı ve ithalatında dengeleri değiştirecek güce sahip. Tarım sektörü temsilcileri, Rusya ve Ukrayna arasında başlayıp bölgeye hâkim olan savaş ikliminin bölgede üretime, ticarete ve ürün tedarikine etkilerini değerlendirdi.
2015 ÖNCESİNE DÖNÜYORUZ
Sera Yatırımcıları ve Üreticileri Birliği (Sera-Bir) Başkanı Müslüm Yanmaz, şöyle konuştu: “Rusya’ya yaklaşık 1,5 milyar dolar sebze meyve ihracatımız var. 363 milyon dolarlık domates ihracatımızın yaklaşık 200 milyon dolarlık kısmı Rusya’ya yaptığımız ihracattan geliyor. Avrupa Birliği’nin uyguladığı ambargodan dolayı Rusya ile gıda ithalat ve ihracat kalemlerimizin yükseleceği kanısındayım. Rusya, tüm alım kotalarını kaldırdı ve sınırlarını gıda alımına açtı. Bu karar, Rusya’ya Avrupa’dan ve diğer ülkelerden gitmeyecek tüm sebze meyvelerin, Türkiye ve İran’dan sağlanacağını gösteriyor. Rusya ile uçak krizinin yaşandığı 2015’ten önceki döneme tekrar geri dönüyoruz anlamına geliyor. Bu, yaş sebze meyve ihracatı açısından önemli bir gelişme. Bizim Rusya’dan en önemli ithalat kalemimiz de buğday. Ancak bu savaşın çok uzun süreceğini ve buğdayla ilgili bir sorun yaşayacağımızı sanmıyorum.”
İHRACATÇIMIZ TEDİRGİN
Bölgede devam eden uluslararası ticarette yaşanan son durumu değerlendiren Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Başkanı Ali Çandır, “Tarım sektörü bir yandan girdi maliyetleriyle uğraşırken, diğer yandan komşumuz Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan krizin etkilerini hissediyor. Tarımda ciddi ticaret hacmimiz olan iki ülke arasındaki gerilim Antalya tarımı ve ekonomisini çok etkiledi. Yaşanan savaş, özellikle yaş meyve sebze ve süs bitkileri ihracatımızı etkilerken, ihracatın geleceğiyle ilgili belirsizlik, üretici ve ihracatçımızı tedirgin ediyor. İki pazar için üretilen ve hasadı yaklaşan ürünlerimiz var. Havaların ısınmasıyla birlikte hasadı artacak olan bu ürünlerin ihracatıyla ilgili belirsizliğin bir an önce giderilmesini bekliyoruz. Antalyalı üretici üretir, yeter ki önü açılsın” dedi.
ARZ AZALIŞI FİYATI ARTIRDI
Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Prof. Dr. Dursun Büyüktaş ise savaş atmosferinin olası etkilerini şöyle sıraladı: “Bizim yaş meyve sebze ve hububatta, hem ithalat hem de ihracat yaptığımız iki önemli ülke var. Biri Rusya, diğeri de Ukrayna. Buğday ve arpa başta olmak üzere hububat kısmında bir zararımız olacak. Bu iki ülke üreticisi bu ürünleri savaş nedeniyle ekemedi, ekenler de hasat edemeyecek. Ayrıca savaş halinde olan ülkede, ihracattan önce kendi vatandaşını beslemek önem kazanır. Ayrıca Ukrayna limanlarını kapattı. Hububat transferi gemilerle yapılıyordu. Arz azalışı fiyat artışı olarak etki yaptığı için hububat fiyatlarında yüzde 20’lik bir artış var.”
TEDARİK SIKINTISI YAŞANACAK
Buğdayın çok stratejik bir ürün olduğunun altını çizen Büyüktaş, “Kendi ürettiğimiz buğday, iç tüketime yeterli olmadığı için 6 milyon tonu Rusya’dan, 1 milyon tonu Ukrayna’dan olmak üzere 10 milyon ton civarında buğday ithal ediyoruz. Yani ithal ettiğimiz buğdayın yüzde 77’si şu anda savaşan iki ülkeden geliyordu. Şimdi alabilme şansımız olur mu bilmiyorum. Üstelik nüfusumuz da giderek artıyor. Şu anki nüfusumuz 84 milyon. 5-6 milyon civarında da göçmenimiz var. 90 milyon nüfusun buğday ihtiyacının, üretimimizin karşılamadığı kısmını nasıl tedarik edeceğimiz şu anda belirsiz. Ekmeğin 5-6 liraya çıkması çok muhtemel. Ham yağı ve yağlı tohumları da Ukrayna’dan ithal ediyoruz. Bunlarda sıkıntı yaşayacağız” diye konuştu.