Güncelleme Tarihi:
PAZAR günü mahallemizin sütçüsünden yarım kiloluk iki paket tereyağı istedim. “Tamam abla hemen getiriyorum” dedi. 1 kilogramlık tek paketi görünce iki tane yarım kiloluk istediğimi hatırlatıp değiştirmesini istedim. Verdiği cevap aynen şu oldu, “Abla paketler hem çok pahalı hem de bulamıyoruz. O nedenle 1 kilogramlık paketle getirdim. İdare et.” Ve paketi elime tutuşturdu.
***
Ambalaj deyip geçmeyin. Ambalaj bütün ürünlerin üreticiden tüketiciye ulaştırılmasında olmazsa olmaz. Şehirleşen yaşamımız, perakende alışveriş eğiliminin artmasıyla tüketim alışkanlıklarımız değişirken, ambalaj da bu noktada hayatımızda önemli yere sahip oldu. Hatta şimdi öyle bir noktaya geldik ki tükettiğimiz her ürünün parasının önemli bir bölümünü ambalaj için ödemeye başladık.
***
Her sektörde olduğu gibi gıda ve tarım ürünlerinde de ambalaj büyük sorun olarak karşımıza çıkıyor. Çoğu cam, plastik, teneke ve karton olan ambalaj maliyetleri çiçekçilik sektöründen süt ve süt ürünlerine, yaş meyve sebzeden bitkisel yağlara bütün sektörlerde önemli girdi maliyeti haline geldi. Öyle ki bazı ürünlerde ambalajın fiyatı ürün fiyatına yaklaştı.
***
Ambalaj kullanmak zorunda olan ürün tedarikçisi bu dönem bir çok zorluğu bir arada yaşıyor. Birincisi ambalaj fiyatları çok pahalı, ikincisi fiyatlar günlük hatta saatlik değişiyor, üçüncüsü ise sektör artık ürün bulmakta zorlanıyor. Ambalaj sektöründe başta plastik olmak üzere ambalaj malzemelerinin ham maddeleri yurt dışından temin ediliyor. Kurdaki artışı da göz önüne aldığımızda ambalaj fiyatlarındaki saatlik hareketlenme sürpriz değil. Kurdaki hareketlilik nedeniyle önünü göremeyen üretici ambalaj stoklamak zorunda kalıyor. Çünkü bugün aldığı ürünü yarın aynı fiyattan bulma şansı yok. Ürün bulamama kaygısıyla da ihtiyacının üzerinde ürün siparişi veriyor.
***
Örnek vererek anlatmak gerekirse; bu yılın Ocak ayında 78 kuruş olan 20 mililitrelik cam şişenin fiyatı 1.30 TL’yi geçti. Geçti diyorum çünkü yazının gazetede yer aldığı gün kaç liradan satılacağını kimse kestiremiyor. Daha önce ürün satışında ambalaj maliyeti yüzde 5 iken, bugün yüzde 15’e çıktı.
***
Başka bir örnek daha vereyim. Özellikle yaş meyve sebze nakliyesinde kullanılan ve tek kullanımlık olan çıtır kasanın tanesi geçen yıl 6 TL iken, bu yıl 13 TL’ye çıktı. Üretici bütün yıl emek verdiği elmayı dalında 2 TL’ye satarken, elmayı koymak için aldığı çıtır kasanın kilogram başı maliyeti 60 kuruş.
***
Her gün tükettiğimiz yoğurdun 2 kilogramlık ambalaj maliyeti geçen yıla göre yüzde 117 artarak 2.07 TL’den 4.50 TL’ye çıktı. Tüketici yoğurda verdiği paranın en az yüzde 10’unu ambalaj için ödüyor. Yaş sebzede de aynı sorun yaşanıyor. Eylül ayında 4 TL’ye alınan karton kutunun fiyatı 7.30 TL’ye kadar çıktı. Geçen yıl 10 TL’ye alınan palet şapkanın fiyatı 22 TL’yi geçti. Geçen yıl ihracat için hazırlanan 1 kilogram domatesin ambalaj maliyeti 80 kuruş iken, bu yıl 1.50 TL’ye çıktı.
Bu listeyi uzatmak mümkün…
***
Peki ne yapmalı da ambalaj maliyetleri düşürülmeli. En az talep edenler kadar ambalaj üreticisi ve tedarikçisi de bu durumdan dertli. Özellikle ambalaj üreticileri çoğunluğu ithal olan ham maddenin döviz kuruna bağlı olarak değişkenlik gösterdiğini bu nedenle de fiyat konusunda kendilerinin de sıkıntı yaşadığını dile getiriyor. Ambalaj üreticisinin en büyük beklentisi elektrik giderlerini azaltacak bir düzenleme. Devlet desteği ve hibe destek kredi ise ambalaj sektörünün talepleri arasında.
Ambalaj fiyatının talep ettiğimiz ürün fiyatını geçmemesi dileğiyle…
Sağlıklı kalın, mutlu olun.