‘AKIL’LANMA ZAMANI

AKILLI kent çok boyutlu ve çok yönlü bir kavram. Akıllı ekonomi, akıllı hareketlilik, akıllı yönetişim, akıllı çevre, akıllı yaşam ve akıllı insan temel bileşenleri. Temeli dijitale yatırım gibi görünse de aslında sürdürülebilirlik temelinde ele alınmış bir akım.

***
Dünyada bu konuda öncü olan ülkelerin başında Güney Kore geliyor. Geçtiğimiz haftalarda Seul’un Metaverse yatırımı konusundan size bahsetmiştim. Seul’un akıllı kent ve sürdürülebilirlik adına gündeme getirdiği en çok duyulan ve ilk atılımlarından biri toplam enerji kullanımını azaltmak için hanelere akıllı sayaç kurması oldu. Yine bir diğer akıllı kent olan Kopenhag; okul ve iş yerlerine yapılan seyahatlerin yüzde 50’sinin bisikletle yapılmasını sağlayarak taşıma maliyetlerini düşürdü.

***
Aslında kentler daha az tüketim, daha verimli tüketim, daha çevre dostu tüketim için akıllanıyor da denebilir. Ben bu konuya oldukça önem veriyorum çünkü gelecek dijitalle şekillenirken sürdürülebilirliğe entegre yol almak gerek. Bu nedenle dünyadaki öncü adımlar ve süreci iyi yöneten kentler rol model alınabilir.

***
Endüstri 4.0’ın bir sonucu olan akıllı teknolojilerin işletmelerde kullanılması giderek yaygınlaştı. Şunu söylemekte sakınca görmüyorum, pandemi ile birlikte turizm sektörünün de insan odaklı yapısını kırarak dijital sistemlere hızla geçiş yaptığını gözlemledik. Hem teması en aza indirgemek hem de çevreye duyarlı sistemlere uyum sağlamak için akıllı sistemlere hızla geçtik.

***
Örneğin otellerde ses ve sıcaklık sensörü, mobil uygulamalar yardımıyla kilitlenebilen kapılar, spor yaparken sağlık kontrolü için giyilebilen sensörler, konuk konum sensörleri, harekete bağlı enerji sensörleri, bahçe sulama sensörleri ve daha birçok uygulama ile akıllı sistemlerin turizm sektörüne girdiğini görüyoruz.

***
Bütünsel olarak bakınca akıllı uygulamaların temelinde sürdürülebilirlik ve çevreyi temel alan hedefleri görmek zor değil. Bu nedenle bu uygulamaların temelinde kaynakların teknolojiyle birlikte etkin kullanımı yatıyor.

***
Ancak sürdürülebilirlik hepimizin dilinde ve fakat bizler altını neyle dolduruyoruz, sürdürülebilirliği gerçekten anlayabildik mi? Üzülerek söylüyorum ki tartışılır… Bugün sürdürülebilir turizmi önemsiyorum diyen tesisler de şapkalarını önlerine koyup gerçekten bu bağlamda verdikleri hizmeti gözden geçirmeliler.

***
Sadece işletmeler değil; HEPİMİZ… Geleceği koruyabilmek adına yapılan yatırımlar asla kayıp değildir, uzun vadede hem bugünümüzü hem de geleceğimizi garanti altına almak anlamına gelir. Sürdürülebilir kaynaklar için doğaya dost bir üretim hepimizin insanlık ödevi.