AKDENİZ’İN MAVİLİĞİ DÜNYAYI BULUŞTURDU

Güncelleme Tarihi:

AKDENİZ’İN MAVİLİĞİ DÜNYAYI BULUŞTURDU
Oluşturulma Tarihi: Haziran 05, 2022 09:56

Arjantin’den Japonya’ya, Avusturalya’dan Almanya’ya su altı dünyası temsilcileriyle Antalya’da buluşup maviliğin büyüsünü konuştuk. Balıklardan carettalara Akdeniz’in bütün renklerini keşif için derinlere daldık.

Haberin Devamı

DÜNYANIN dört bir yanından su altı dünyası temsilcileri, profesyonel dalgıçlar, ödüllü su altı fotoğrafçıları ve denizlerdeki kültürel mirası korumak için çalışan akademisyenlerle Antalya’da görüştük. Birlikte Tekirova’nın maviliğine daldık, su altı dünyasının gizemli güzelliğini keşfe çıktık.

Geçtiğimiz günlerde 21’inci Uluslararası Kemer Su Altı Günleri’ne ev sahipliği yapan Kemer’de su altı kültürel mirasının dünyadan temsilcileriyle buluştuk. Kemer Yöresi Tanıtım Vakfı (KETAV) tarafından Akdeniz Üniversitesi, Kemer Belediyesi ve Akdeniz Arkeoloji Derneği iş birliğiyle organize edilen Sualtı Günleri, uluslararası organizasyonlar bakımından pandemiden sonra en geniş katılımlı buluşma olarak kayıtlara geçti. Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü Başkanı Doç. Dr. Hakan Öniz’in ev sahipliğinde yapılan organizasyona CMAS Bilim Kurulu Başkanı Francisco Lacase, UNESCO Genel Merkezi temsilcisi Dr. Ulrike Guerin, ülkelerden temsilciler, profesyonel dalgıçlar ve su altı fotoğrafçıları katıldı. Kemer Dalış Günleri’nin organizatörlerinden Doç. Dr. Hakan Öniz, bu yıl 21-24 Mayıs tarihleri arasında dalış programları, yüzme müsabakaları, fotoğraf ve video yarışmaları ile başlayıp toplantılar ve araştırma gemisi incelemeleriyle sona eren uluslararası organizasyonun doğuşundan bugüne yaşadıkları serüveni Hürriyet’e anlattı.

Haberin Devamı

Kemer Sualtı Günleri, bundan 22 yıl önce nasıl başladı?
O dönemde Kemer’de bir dalış merkezinin başındaydım. Aynı zamanda Antalya Müzesi’nde Akdeniz Su Altı Arkeolojisi Araştırmaları Merkezi’nin de kuruluşu ile uğraşıyorduk. Yani bir taraftan su altı kültür mirası diğer taraftan da profesyonel balık adam eğitmenliği ve dalış merkezi işletmeciliğiyle ilgileniyorduk. O noktada Kemer Tanıtım Vakfı’nın o dönemki başkanı Aydın Aytuğ ile tanıştık. Aydın Bey de su altı turizminin bir alternatif turizm modeli olabileceğini gayet benimsemiş, değerli ağabeylerimizdendi. O görüşmeden sonra ‘Niye Kemer’de bir su altı festivali yapmayalım?’ fikri doğdu. O senenin sonunda da bu fikri gerçeğe dönüştürdük. 21 yıldır pandemi dönemi de dahil olmak üzere her sene hiç ara vermeden bu organizasyonu sürdürdük.

Haberin Devamı

Bugün Antalya dünyanın önemli dalış merkezleri arasında, Kemer de kentin en popüler dalış noktalarından biri. Bu nasıl oldu?
İlk başlarda kabul edilmesi biraz daha zordu. Türkiye’de her şeye sıfırdan başlamıştık. Hem dalış camiasında kabul görmemiz hem de Antalya’nın bu organizasyonu benimsemesi biraz zaman aldı. Ama şimdi ‘Hadi toplanıyoruz’ dediğimiz zaman dünyanın 100 ülkesinden ‘Gelmek istiyorum’ diyen insanlar var. Kemer de zaman içinde Türkiye’nin önemli dalış merkezlerinden biri oldu ve bu alanda bir marka haline geldi.

AKDENİZ’İN MAVİLİĞİ DÜNYAYI BULUŞTURDU

Antalya’da su altı turizminin gelişmesinde bu organizasyon mihenk taşlarından biri oldu. Böyle bakınca ‘Hedefimize ulaştık’ diyor musunuz?
Her sene Türkiye’nin ve dünyanın farklı ülkelerinden, kentlerinden insanlar, Kemer Uluslararası Su Altı Günleri’ne katılmak için Antalya’ya geliyor. Ama onun ötesinde bu organizasyon Kemer’e, Antalya’ya, Türkiye’ye çok şey kattı. Daha önce haritada ülkemizi gösteremeyenler bile Kemer diye bir yer olduğunu biliyorlar artık. Düşünün, UNESCO’da su altı kültür mirası alanında bu işin zirvesinde kim varsa bu seneki organizasyon için buraya geldi. ICOMOS Dünya Başkanı, Milli Komisyon Başkanı buradaydı, CMAS Bilim Kurulu Başkanı buradaydı, pek çok ülkeden bu işin başındaki isimler Antalya’daydı. Arjantin’den Japonya’ya, Pakistan’dan, Almanya’ya dünyanın pek çok ülkesinden 40 civarında yarışmacı, sualtı kültür miras uzmanları, profesyonel dalgıçlar ya da sualtı fotoğrafçıları aramızdaydı. Kültürel miras alanında dünyanın en prestijli kuruluşları olan UNESCO, ICOMOS ve CMAS’ın ilk defa resmi olarak bir araya geldiği bir toplantı dizisi gerçekleştirdik. Bu anlamda tarihi bir işe imza attık. Bu ICOMOS’un 15 yıl aradan sonra çıkan ilk kitabı, su altı kültür mirasının Korunması alanında. Bu kitabın ve Türkiye’nin su altı arkeolojisine kazandığı 38 metre boyunda, yüksek teknolojiye sahip geminin de dünyaya tanıtımı gerçekleştirildi. Türk Loydu onaylı bu gemi, Türkiye’nin bugüne kadar kullanılan en büyük, dünyanın da en büyük gemilerinden biri. Bir ay içinde denize inmeye hazır hale gelecek. Belli testlerden geçtikten sonra Akdeniz sularına indireceğiz. Bu yaz su altı kazı ve araştırmalarımızı gemiyi kullanarak yapacağız. Araştırma dalışlarımıza sizi de bekliyoruz. Siz de artık bir dalgıçsınız.

Haberin Devamı

DERİNLERDE GEZMEK EŞSİZ BİR HİS
Tekirova’da uluslararası organizasyon temsilcilerinin yaptığı dalışlara ben de katıldım. Hakan Öniz, tüm profesyonelliği ile ilk tüplü dalışıma eşlik etti. Suyun metrelerce altındaki dünyayla tanışmak, derin mavilikteki rengârenk yaşamı gözlemlemek, ahenk içinde yüzen balıkların peşi sıra gitmek, sessizliğin huzurunu hissetmek eşsiz bir deneyimdi. Ekiptekilerin her biri, bu alanda dünya ölçeğinde başarılar elde etmiş isimler. Dünyanın dört bir yanından gelen en profesyonel dalgıçlarla su altına inmek de herkese nasip olmazdı.

DALIŞ ÖNCESİ KÜÇÜK BİR EĞİTİM
Dalıştan hemen önce su altı kıyafetlerini giyip dalışa hazırlanırken Hakan Öniz bana küçük bir su altı eğitimi de verdi. Dikkatle dinlediğim temel bilgiler şöyleydi:
“Bulunduğumuz ortamda 1 atmosfer basınç var. 10 metreye indiğiniz zaman bu basınç 2 atmosfere yükseliyor. Dolayısıyla basınç arttıkça vücuttaki hava boşlukları da sıkışıyor. Bu yüzden bizim daima normal nefes alıp vermemiz gerekiyor. Aşağı inerken kulaklarımızı eşitlememiz gerekiyor. Orta kulakta hava boşluğu var. Onu eşitleyebilmemiz lazım. Bunun için de ben sizin elinizi sıkacağım, o zaman siz burnunuzla kulaklarınıza hava vereceksiniz. Bunu inerken her 50-60 santimetrede bir yapacağız. En yüksek basınç ilk 10 metrede vardır. Biz 5 metreye kadar ineceğiz. İnerken paletlerimizi kullanacağız. Ağızdan nefes alıp ağızdan nefes vereceğiz. Yukarı çıkarken nefes tutmak diye bir şey yok. Su altında her şey işaretlerle anlatılıyor, dalgıçlar birbiriyle evrensel hale gelmiş bu işaretlerle iletişim kuruyor. İşaret parmağı ve baş parmağı çember yapmak ‘Her şey yolunda’ demek. Eli ufak hareketlerle sağa sola hareket ettirmek “Problem var” anlamına geliyor. Su altı dilinde baş parmağın yönü aşağı dönükse ‘Aşağı iniyoruz’, yukarıyı işaret ediyorsa ‘Yukarı çıkıyoruz’ demek istiyoruz.”

Haberin Devamı

DALMAK UZAYDA SÜZÜLMEK GİBİ…
Konferans için gelen Avurturalya Hükümeti Sualtı Arkeoloji Direktörü Dr. Andy Viduka:

Dalmak, uçmak gibi… Uzayda süzülür gibi hissedersiniz. Renkleri ve hereketliliği bizzat içindeyken yaşarsınız. Akdeniz’e dalmak, çepeçevre bir maviliğin içinde olmayı hissettiriyor insana. Derinde kayaların arasında ilerlerken, her şeyden uzak, barışçıl bir ortamda olduğunu hissediyorsun. Ben burada daha önce dalmamıştım. Suyun altında doğanın bütün bu etkileşimlerini yaşamak mümkün. Denizin altında süzülürken kaplumbağalardan balıklara ve deniz yılanlarına su altı yaşamının bütün renklerini seyredebilirsiniz. Daldığımız bazı yerlerde çok büyük balıklar görüyoruz. Onlarla karşılaştığınızda yavru köpekler gibi etrafınızda dönerler, bizimle birlikte suda ilerlerler. Suyun dışına çıkarken onlar da bizimle birlikte yukarı doğru çıkarlar.

Haberin Devamı

AKDENİZ’İN MAVİLİĞİ DÜNYAYI BULUŞTURDU

DÜNYA İÇİN BÜYÜK BİR ADIM
UNESCO Genel Merkezi’nden kültürel miras uzmanı Dr. Ulrike Guerin:
20 yıldan beri UNESCO su altındaki kültürel varlıkları korumak için dünyada kapsamlı bir çalışma yürütüyor. Biz de bu faaliyetleri destekleyen 17 akredite organizasyonla birlikte çalışıyoruz. CMAS, ICOMOS, AKUT… Her biriyle harika ortaklıklarımız ve üniversitelerle kurduğumuz bir iletişim ağımız var. Pandemide bu alanda yaptığımız koruma programlarını sürdürebilmemiz oldukça zordu. Şimdi yeniden araştırmalara yoğunlaşabilmek bize çok iyi hissettirdi. Kemer, su altı dünyasının temsilcilerini pandemiden sonra ilk kez bu kadar geniş katılımlı toplantılarda ve keşif çalışmalarında buluşturdu. Bu çok önemli bir an. Burada gösterilen efor, sadece su altı kültürel mirasının korunması için değil aynı zamanda okyanus biliminin ilerlemesi için de son derece önemli. Bu, dünya için büyük bir adım.

AKDENİZ HAYRANLIK UYANDIRICI
CMAS Bilim Kurulu Başkanı Francisco Lacase:
Bu benim Türkiye’ye ilk gelişim. Su altı arkeolojisi incelemeleri için dalış yaptığımız bu bölge ciddi anlamda hayranlık uyandırıcı. CMAS International’ı temsilen buradayım. Su altı kültürel mirasının önemine dikkat çekmek ve dünya çapında bir kamuoyu farkındalığı yaratmak istiyoruz. UNESCO ve dünyanın çeşitli ülkelerinden temsilciler bir arada. Bu enstitülerle uzun bir süredir temas halinde, birlikte çalışmalar yürütüyoruz.

YAŞI KÜÇÜK YETENEĞİ BÜYÜK
Dalgıç olan ailesiyle bebekliğinden itibaren gittiği tatillerde dalışa hayranlık duyan ve Kemer Sualtı Günleri’nde en genç sualtı fotoğrafçısı olarak yarışan 15 yaşındaki Ömer Ege Taymaz:
Ailem 25 yıldır dalış yapıyor. Ben de 3 aylıktan beri dalış teknelerindeyim. Her yaz tatile gidiyoruz. Su altını onların anlattıklarıyla sevdim. Bir noktada ‘Artık aşağıyı ben de görmek istiyorum’ dedim. Türkiye’de 14 yaş altı tüplü dalış yasak olduğu için her sene Mısır’a gitmeye başladık. 10 yaşındayken Kızıldeniz’de dalıp su altı canlılığını çekmeye başladım. Her sene giderek kendimi geliştirdim, eğitimler aldım. Sonra adım adım fotoğraf makinemi geliştire geliştire bugüne geldim. Türkiye’de dalmak için yıllarca çeşitli eğitimler alarak sabırsızca bekledim. Geçen sene Türkiye’deki ilk dalışımı yaptım. Şu anda rescue diver’ım (cankurtaran dalgıç). Bugüne kadar fotoğraflarımdan oluşan çeşitli sergiler düzenlendi. Okullarda ve fuarlarda sunumlar yaptım. Geçen sene Akdeniz Üniversitesi’nin düzenlediği 14-17 yaş arası yarışmalarda iki dalda ödül kazandım. Biri su altı fotoğrafçılığı, diğeri de arkeoloji fotoğrafçılığı dalında. Su Altı Günleri’ne de o sayede katılma hakkı kazandım. Gittiğim okullarda dalışa ilgi artıyor. Bunu duydukça mutlu oluyorum. İnsanları bu alana çekmeyi seviyorum.

DÜNYAYLA SU ALTINDA BULUŞTUK
Kemer ve Yöresi Tanıtım Vakfı (KETAV) Başkanı Volkan Yorulmaz:
Bu sene 21’incisini düzenlediğimiz Uluslararası Kemer Sualtı Günleri’nde dünyaca ünlü sporcuları ve çok saygın organizasyonların temsilcilerini Antalya’da ağırlamaktan büyük mutluluk duydur. Alternatif turizmin en önemli dallarından biri olan su altı turizminde Antalya’nın bugün geldiği noktayı çok önemsiyoruz. KETAV olarak yıllar önce buna öncülük edip bu başarıda pay sahibi olmak çok gurur verici. Bu kapsamda bu organizasyonumuz Kemer’in su altı zenginliğini tüm dünyaya tanıtmak için çok önemli bir güç bizim için. Bunu her yıl geliştirerek devam ettireceğiz” dedi.

BAKMADAN GEÇME!