AKDENİZ KADINIYLA GÜÇLÜ

Güncelleme Tarihi:

AKDENİZ KADINIYLA GÜÇLÜ
Oluşturulma Tarihi: Mart 08, 2020 10:08

Bugün ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’... Hürriyet Akdeniz, bu özel günde sayfalarını Akdeniz’in öncü kadınlarına ayırdı. Mesleki başarıları ve mücadeleleriyle topluma örnek olan kadınların ortak mesajı ise “Akdeniz kadınıyla güçlü” oldu.

Haberin Devamı

BAŞARILARIYLA Antalya'ya iz bırakan ve mücadeleleriyle topluma örnek olan Akdenizli kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajlarını Hürriyet Akdeniz aracılığıyla duyurdu.

KADEŞ ANTLAŞMASI'NDA KADIN MÜHRÜ
Prof. Dr. Havva İşkan Işık: Kayseri Kültepe’de ele geçen tabletlerden, 4 bin yıl öncesinde kadınların yaygın biçimde kendi adlarına ticaret yapıp mühür bastıkları biliniyor. Örneğin Hitit kanunlarında şu hüküm var; ‘Eğer kadın dağda bir erkeğe yakalanır ve ram olursa, bu kadının değil erkeğin suçudur ve cezası ölümdür.’ Hititlerin en önemli kraliçesi Puduhepa, eşi kral 3'üncü Hattuşili ile birlikte ünlü Kadeş Antlaşması’na mühür basarken, Mısır Kralı 2’nci Ramses’in eşine bu hak tanınmamıştır. Görüldüğü üzere Anadolu tarihinde kadın her zaman saygındır, yasalarla tüm çağdaş kültürlerden bu bağlamda bir adım öne çıkmaktadır. Böyle bir Anadolu Kadın Tarihi’ni bilip de, günümüzde kadına karşı hala şiddet uygulandığına tanık olmak, beni derinden yaralıyor.

ÖNCE VİCDAN SONRA DONANIM
Prof. Dr. Özlenen Özkan: Kadın! Bereket, şefkat, yuvayı kuran... Hiç düşünmeden aklımıza ilk düşenler. Bebeğini ilk doyuran, ilk koklayan, ilk eğiten varlık. Bu anlamda aslında toplumu şekillendiren en etkin kişi. Bu nedenle kadınlar erkek ve kız çocuklarını öncelikle vicdanlı sonra da eşit ve donanımlı büyütmeyi başardığı zaman dünya daha yaşanılası bir gezegen olacak. Kadınlar Günü’nün sadece keyifle kutlandığı, kadınların anatomik ve biyolojik farklılıkları dışında eşit olduğu düşüncesinin içselleştirildiği, kadın lider ve yöneticilerin cinsiyetlerinden dolayı haber değeri taşımadığı 8 Mart’ların umuduyla. Tüm kadınların kadınlar gününü kutluyorum.

AKDENİZ KADINIYLA GÜÇLÜ

KARARLI OLMAK ZORUNDAYIZ
ATAV Başkanı Yeliz Gül Ege: Eğer bu dünyaya bir kız çocuğu olarak geldiyseniz; gözlerin, büyük ihtimalle üzerinizde olacağı, kimi zaman ‘Başka kadın yok mu?’ diyerek hayıflanacağınız, sadece iş hayatı ile bitmeyen bir sorumluluk sepetini kolunuza takarak koşacağınız maratonlarınız olacak demektir. Kadın olmak, karşı cinsten, her zaman daha fazla dikkatli ve özenli olmayı gerektirir. O nedenle, kadın olmayı basite indirgeyen hemcinslerime kızıyorum. Biz hayatın her alanında mücadeleci ve kararlı olmak zorundayız.

GÜN BİZİM GÜNÜMÜZ
Avukat Sibel Önder: Kadınlar, cumhuriyetle kazandıkları hakları cansiperane bir şeklide korumak zorundalar. Kazanılmış haklar tek tek ellerinden gitmesin diye mücadele etmek zorundalar. Kadın olduğum için kendimi ayrıcalıklı hissediyorum çünkü ben içinde can taşıyabilen gücün sahibiyim. Bugün bütün dünyanın gözleri önünde tecavüze uğradıkları halde bir şey olmamış gibi yaşama tutunmaya çalışan paramparça kadınlara, çocuğunun önünde kemikleri kırılan, evinin balkonundan aşağı atılan kadınlara, hayalleri hep yok sayıldığı halde düşlemekten vazgeçmeyen kadınlara, kırılan parçaları toplayıp her seferinde sıfırdan başlayabilen bütün kadınlara adansın.

RUHLARINI KAYBETMESİNLER
ŞPO Başkanı Ebru Manavoğlu: Bugün dünyadaki tüm kadınların ortak dili eşitlik, kalkınma ve daha huzurlu bir yaşam özlemi. Kadınların hayatın her alanına eşit katılımının sağlanmasını ve özgür birer birey olarak kendi ayakları üzerinde duran, mücadeleci ruhlarını kaybetmemelerini diliyorum. Karar alma mercilerinde daha çok kadının olduğu bir Türkiye’nin daha demokratik, daha kalkınmış bir ülke olacağına inanıyor, tüm emekçi, fedakâr kadınlarımızın, Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, baskı ve şiddet sonucu yaşamlarını kaybeden kadınlarımızı saygı ve sevgiyle anıyorum.

GÜÇLÜ KADIN GÜÇLÜ TOPLUM
AGİDER Başkanı Figen Sayın Yıldıran: Bu özel günde biz kadınlar olarak hayallerimizi deklare etmek istiyoruz. Dünyada ve ülkemizde kadın girişimciliği ve hakları konusunda kayda değer gelişmelerin olduğunu gözlemliyoruz. Ancak 2020 itibariyle bu oranların henüz istediğimiz seviyede olmadığının altını çizmek isteriz. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2019 Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre Türkiye, cinsiyet eşitliğinde 149 ülke arasında 130’uncu, girişimcilikte ise 131’inci sırada yer alıyor. Bu rapor biz kadınların daha çok çalışmak zorunda olduğunu ortaya koyuyor. Kadın güçlenirse, toplum güçlenir.”

BARIŞ VE BAŞARI VURGUSU
TÜKD Antalya Şubesi Başkanı Ayla Yüksel: Kadına yönelik şiddet ülkenin kalkınma, eşitlik ve barış hedeflerine ulaşmasını engellemektedir. ‘Kadına yönelik şiddet’ kadınların temel hak ve özgürlüklerini, yaşam haklarını tehdit etmekte, değersiz hale getirmektedir. ‘Kadına yönelik şiddet’ kadının fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik zarar görmesiyle sınırlı değildir. ‘Kadına yönelik şiddet’ erkeklerin hakimiyetine ve ayrımcılığa yol açan, kadın ve erkek arasında çağlar boyu süregelen adaletsiz güç ilişkilerinin görünen yönüdür. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Antalyamız kadınlarına aydınlık günler, barış ve başarı diliyorum.

AKDENİZ KADINIYLA GÜÇLÜ

ÇOCUKLARIMIZ İÇİN BİRLEŞMELİYİZ
Eylem Şen Yazıcı: 8 Mart, kadınların güçlü olduklarını hatırladıkları ve bu gücü ortaya çıkarmak için bir araya gelmeleri gerektiğinin, örgütlenmeleri gerektiğinin farkına vardıkları bir gün. Canım kızım Öykü Arin’in hayatını kurtarmak için mücadele ederken bunu her gün fark ettim. Tedavi süreci devam ediyor ve her gün aynı şeyi düşünüyorum. Biz kadınlar çocuklarımızı korumak ve onlara sağlıklı ve güzel bir gelecek vermek için birleşmeliyiz. Sadece kendi çocuklarımız için değil, sınırların içinde ve ötesindeki tüm çocuklar için mutlu ve sağlıklı bir dünya kurmamız gerekiyor. Emin olun bir mülteci çocuğun canı yandığında, denize atılmış bir taş gibi dalgalar sizin çocuğunuzun da geleceğini karartıyor. Bu 8 Mart tüm kadınların ve çocukların sağlıklı ve mutlu olması için ellerimizi birleştirip, ‘Barış, Sevgi ve Umut’ istememiz gereken bir 8 Mart. Ve tabii ki unutmadan şunu söylemeliyim: Donör olun! Umut olun! Kök Hücre Bağışı Hayat Kurtarır! Ve asla vazgeçmeyin.

SANATLA İÇ İÇE BİR ÖMÜR
AÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü Başkanı Sibel Paşaoğlu: Kadın, kendine özgü farklı, kimilerince detaycı, bana kalırsa özenli, titiz ve her şeyden öte sıkıcılıktan uzak rengarenk, masalsı bakış açısı ile özgün sanatsal eserler ortaya koymuş, hem kendi hem de çevresindekilerin yaşamına, gelişen sanatsal akımlara yepyeni anlamlar katmıştır. Sanatsal üretimler ortaya koymanın, cinsiyetten ziyade, kimlik ve aidiyet bilinci ile örülü, kültürel bir dışa vurum süreci olduğunu, bunun oldukça meşakkatli ve özel bir ruhsal paylaşım meselesi olduğunu düşünürüm hep. Her günümüzün sanatla iç içe, görsel ve işitsel zenginlikleri paylaşarak geçmesi dileğimle, tüm değerli kadınlarımızın gününü sevgiyle kutluyorum.

AKDENİZ KADINIYLA GÜÇLÜ

ÜLKENİN KADERİNİ ÇİZEN KADINDIR
Muratpaşa Belediyesi Hentbol Takımı Oyuncusu Diğdem Hoşgör: Kadın toplumun temelidir. Çocukları, dolayısı ile toplumu yetiştiren ve ülkenin kaderini çizen kadındır. Tüm kadınlara ne kadar özel olduklarını hatırlatmak, duygusallığımızın zayıflık değil, aksine bizi güçlü kılan özelliğimiz olduğunu vurgulamak isterim. Kadının isterse yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Bu yüzden tüm kadınlarımız kendi öz benliklerinin farkına varmalı ve istedikleri her neyse onun peşinden gitmelidir. Kadınların özgür olabildiği, kadına saygının olduğu bir yıl olması dileğimle. Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun.

ŞİDDETLE MÜCADELE
Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt: Yaşadığımız kentte başta kadınlar, çocuklar ve özel ilgi grupları olmak üzere herkes için insan hakları ihlallerinin önlenmesi ve şiddetle mücadele kapsamında projeler üretilmesi önceliğimiz olmalıdır. Namus, töre, kan davaları, evliliğe zorlama, erken yaşta evlilik, aile içi uyuşmazlıklar veya çeşitli bahanelerle kadınların katledilmesinin önlenebilmesi için toplumsal bilincin gelişmesine katkıda bulunmak ve kadın erkek ayrımı yapmadan birlikte mücadele etmek büyük önem taşıyor. Kadının cinsiyet rolleri üzerinde odaklanan geleneksel zihniyet ve yaşam kalıplarını ancak uzun soluklu mücadelemizle değiştirebiliriz.

KADIN-ERKEK DEĞİL İNSAN OLMAK
Sanat Tarihçisi Ebru Nalan Sülün: Gelecekten kadınların hak mücadelesi içerisinde olmadığı bir dünya diliyorum. Beden gücünden ziyade beyin gücünün sınandığı bir dünya olsaydı keşke. Kadın olmak ya da erkek olmak gibi cinsiyetçi yaklaşımdan ziyade insan olmanın gerekliliklerini ve anlamını sorgulamalıyız. Elbette, bu bakış açısı erkek egemen toplumun dönüşümü ile mümkün olacaktır.

BAKMADAN GEÇME!