Güncelleme Tarihi:
Hasan DEMİRBAŞ/ANTALYA, (DHA) - CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın hakkında, büyükşehir belediye başkanlığı döneminde evrakı komisyon önünde imha etmeyip yaktırdığı iddiasıyla fezleke hazırlandı. Mustafa Akaydın, “Tazminat davası açacağım için bir senaryo hazırlamaya başladılar" dedi.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı için 30 Mart 2014 tarihinde yapılan seçimlerde ikinci kez aday olup seçimleri kaybeden Mustafa Akaydın hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı, Adalet Bakanlığı'na fezleke sundu. Fezlekede, seçimi kaybeden Mustafa Akaydın'ın talimatıyla, devir teslim töreninden önce belediyeye ait Boğaçayı tesislerinde bir kısmı resmi evrak olan belgelerin yaktırıldığı kaydedildi. Vatandaşın ihbarıyla yakılmayan evraklara el konulduğu belirtilirken, yapılan araştırmada bu evrakın muhafazaya gerek olmayan, delil vasfı taşımayan ve hukuki, ilmi kıymeti bulunmadığı açıklandı.
KOMİSYON İMHA ETMELİYDİ
Bu yakma işleminin 'resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek' suçunu oluşturmadığı, ancak bu evrakın kurulacak bir komisyonla kimsenin okuyamayacağı şekilde kıyıldıktan sonra kağıt hammaddesi olarak değerlendirileceğine dair hükme aykırılık teşkil ettiği ifade edildi. Milletvekili seçilen Mustafa Akaydın'ın ayıklama ve imha işlemine tabi tutulması gerekirken bu kurala uymaması nedeniyle görevini kötüye kullandığı, bu nedenle fezlekenin hazırlandığı belirtilirken, o dönem Akaydın'ın Özel Kalem Müdürü Oya Uysal ile memur Turan Yazar hakkında 14'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Tarafların soruşturma iznine itirazları ise Danıştay 1'inci Dairesi tarafından reddedildi.
'HAİNİN ADINI VERDİM'
Fezleke hakkında görüşlerini açıklayan Mustafa Akaydın, evrak yakılma olayıyla kendisi ve belediye personelinin hiçbir ilgisi olmadığını söyledi. Akaydın, “O seçimlerde oylarımız Mevlüt Çavuşoğlu tarafından yürütüldü. Bunun üstünü kamufle etmek için belediye içinden bir hain bulup ona emir verdiler. Aynı anda da başlarında Menderes Türel ve Ak Parti milletvekili Gökcen Özdoğan Enç, gazeteciler ve 1500 militanıyla belediyenin çöplüğünü basarak hezeyan yarattılar. Bütün Türkiye benim yolsuzluk evrağı yaktığımı düşündü" dedi.
'TAZMİNAT DAVASINDAN YIRTMAK İÇİN'
O dönem böyle bir algı yönetimi yürütüldüğünü savunan Akaydın, kendisinin de bu konuda suç duyurusunda bulunduğunu kaydetti. Akaydın, şöyle konuştu:
“Her zamanki gibi taraflı bir hukuki anlayışla takipsizlik kararı verildi. Beni soruşturan İçişleri Bakanlığı müfettişi gülerek baktı. Bu yakılanların hepsi makamın arkasındaki odayı Türel'e boş bırakmak için oradaki 5 yıllık belediye meclis gündemleri. Yine araya siyaset girdi ve müfettiş raporuyla soruşturma durdurulacakken Danıştay işi uzattı. Tazminat davası açacağım için bir senaryo hazırlamaya başladılar. Benim itibarımla oynadıkları için tazminat davası açacağım. Bir türlü kulp bulamıyorlar. Belediyenin her gün yüzlerce kilo evrakı vardır, bunları yakmak için komisyon mu kuracaktı? Hangi belediye bunu yapıyor? Amaç yine Türel'i, Enç'i ve Ak Partili militanları aklama davası. Amaçları tazminattan yırtmak. Ben yakmadım ki zaten, yakan adamın adını da verdim. Lütfi diye bir adam. Savcılık bunun üstüne hiç gitmedi."
FOTOĞRAFLI