AK Parti Aday Adayı Aras’ın İddialı Dört Projesi
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Mart 13, 2015 09:51
K PARTİ ANTALYA MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI ZÜBEYDE ARAS, İŞ HAYATI İLE SİYASETİN ÇOK FARKLI OLDUĞUNU BELİRTEREK, HEYECAN VE KEYİFLİ ŞEKİLDE ÇALIŞMALARINA DEVAM ETTİĞİNİ SÖYLEDİ. ADAY ADAYLIĞI SÜRECİNİN ÇOK FARKLI OLDUĞUNU KAYDEDEN ARAS, AK SEVDALI, AK PARTİLİ OLMANIN BÜYÜK BİR ŞEREF OLDUĞUNU KAYDETTİ.
AK Parti Antalya Milletvekili aday adayı Zübeyde Aras, iş hayatı ile siyasetin çok farklı olduğunu belirterek, heyecan ve keyifli şekilde çalışmalarına devam ettiğini söyledi.
Aday adaylığı sürecinin çok farklı olduğunu kaydeden AK Parti Antalya Milletvekili aday adayı Zübeyde Aras, AK sevdalı, AK Partili olmanın büyük bir şeref olduğunu kaydetti. Tüm ziyaretlerinde yoğun ilgi gördüğünü aktaran Aras, "Başarılı bir iş kadınıyım. Siyasette de yola başarılı olmak için çıktım. Antalya için yapmak istediklerim var. Hükümetten destek almadan yapmak istediğim projelerim var" dedi.
SERA ÜRETİCİLERİ İÇİN PROJE
Antalya için öncelikle dört önemli projesinin olduğunun altını çizen Aras, "Sera üreticisi masraflarını karşılayıp evinin geçimini sağlamaya çalışan bir duruma düşmüştür. BU durum ise gelecekte ülke tarımına ve ekonomisine kısa ve orta vadede büyük zararlar verecektir. Örtü altı sebzeciliğin en önemli merkezlerinden olan Antalya’da gelecek 5 yıl içinde seralarda çalışacak iş gücünün kaybolması, ilaç ve tohum masrafları karşılanamayacak, kentin ilçeleri kırsal kalkınma desteklerinden muaf olduğu için yatırım yapılmayacak, 10 dönüm altındaki sera işleten çiftçi zorlanacak, sebze ve meyve ihracatı durma noktasına gelecek, köyden şehre nüfus hareketi artacak, işsizlik oranı artacaktır. Yaşanması muhtemel bu sıkıntıların aşılması için, çiftçi eğitim programları ile verimliliğin arttırılması, üreticiye Avrupa Birliği, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın desteklerinden yararlanma hakkı getirilmeli, ürünlerini ucuz fiyata satıp parasını tahsil edemeyen üreticiler bir araya getirilerek sera üreticiler birliği kurulmalıdır" dedi.
"PORTAKALIN SATIŞ FİYATI HER YIL DEĞER KAYBEDİYOR"
Antalya’da narenciye alanlarının hızla azaldığını aktaran Aras, "Portakalın satış fiyatı her yıl değer kaybediyor. Bu yıl 30 kuruşa kadar düştü. Yetiştirme giderleri baz alındığında çiftçinin eline çok az para geçiyor. Bu nedenle portakal ağaçları kesilerek yerine ceviz ve nar ağaçları dikilmektedir. Portakaldaki durum mandalina ve limon içinde geçerlidir. Verimli kullanıldığında atığı olmayan portakalın üretildiği bölgelerde değerlendirilememesi, tarımda ve ekonominde kayıplara neden oluyor. Dolayısıyla kente kurulacak bir portakal işleme tesisiyle, portakal kabuğundan kozmetiğin ana maddesi esans, meyve suyu konsantresi, portakalın kalan posası ise havyan yemi olarak değerlendirilebilir" diye konuştu.
"TRAFİK YOĞUNLUĞU MEVSİMSEL OLARAK DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR"
Antalya’da nüfus ve trafik yoğunluğunun mevsimsel olarak değişiklik gösterdiğini ifade eden Zübeyde Aras, "Kışın 2 milyon olan nüfus yazın 5 milyona ulaşıyor. Yerleşik yaşayan bir kişinin yaşadığı en büyük sorun ise kırmızı ışıkta uzun süre beklemesidir. Dünyada ‘yeşil dalga’ uygulaması yayılırken Antalya’da 12 ay boyunca ‘kırmızı dalga’ uygulanmaktadır. Bu olay, fazla yakıt tüketimi ve petrol ithalatı ile milli ekonomiye zarar veriyor. Çevre kirliliğinin yanında kişinin kendi cebine zarar veriyor. Bu durum ülkemizde ve dünyada yapılan uygulamalar incelenerek, Antalya’ya en uygun modelin seçilmesi ile çözülebilecektir" ifadelerini kullandı.
"SAKLIKENT TURİZME KAZANDIRILMALI"
Saklıkent Kayak Merkezi’nin ülke turizmine kazandırılamadığından yakınan Aras, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Deniz ve güneş turizmi merkezi olan Antalya’ya 25 kilometre uzaklıkta bulunan Saklıkent, yapılacak yatırımlarla önemli kayak merkezlerinden biri haline gelecektir. Şu an Saklıkent, güvenliği sağlanmış kayak pisti, konaklama, restoran, bakımlı yollardan yoksundur. Bölgede 500 kişi tarafından kurulan bir kooperatifle hizmet verilmeye çalışılmaktadır. Saklıkent’in imar planlarının yapılması, arazi tahsislerinin önü açılması, turizm yatırımları için kredilerin uzun vadeye yayılması, yapılacak yatırımların teşvik kapsamına alınması gerekir. Böylece yeni istihdamlar, ve ülke ekonomisine katkı sağlanacaktır."
"2002 SONRASINDA HUZURU, REFAHI GÖRDÜM"
20 yıldır Antalya’da yaşadığını ifade eden Zübeyde Aras, Antalya’ya AK Parti döneminde son 80 yılda yapılan yatırımların üç katının 12 yılda yapıldığını söyleyerek, "Ben iş kadını, ev kadını, memur olarak 2002 sonrasındaki huzuru, refahı gördüm. AK sevdam ondan sonra başladı. AK parti hükümeti çok büyük reformlar yaptı. Antalya’nın geri kala eksikliklerini ise tamamlamak milletvekili olarak bize düşer" dedi. Temayülünün başarılı geçtiğini ve mülakattada başarılı olduğunu da belirten Aras, "Bu kutlu yolda hepsi arkadaşım. Kim hayırlıysa, Allah kimi nasip ederse o olsun. Kadın ve erkek aday adaylarının hepsi eğitim iş kültü olarak doldu dolu insanlar. Takdir halkın" diye konuştu.
Aday adaylığı sürecinin çok farklı olduğunu kaydeden AK Parti Antalya Milletvekili aday adayı Zübeyde Aras, AK sevdalı, AK Partili olmanın büyük bir şeref olduğunu kaydetti. Tüm ziyaretlerinde yoğun ilgi gördüğünü aktaran Aras, "Başarılı bir iş kadınıyım. Siyasette de yola başarılı olmak için çıktım. Antalya için yapmak istediklerim var. Hükümetten destek almadan yapmak istediğim projelerim var" dedi.
SERA ÜRETİCİLERİ İÇİN PROJE
Antalya için öncelikle dört önemli projesinin olduğunun altını çizen Aras, "Sera üreticisi masraflarını karşılayıp evinin geçimini sağlamaya çalışan bir duruma düşmüştür. BU durum ise gelecekte ülke tarımına ve ekonomisine kısa ve orta vadede büyük zararlar verecektir. Örtü altı sebzeciliğin en önemli merkezlerinden olan Antalya’da gelecek 5 yıl içinde seralarda çalışacak iş gücünün kaybolması, ilaç ve tohum masrafları karşılanamayacak, kentin ilçeleri kırsal kalkınma desteklerinden muaf olduğu için yatırım yapılmayacak, 10 dönüm altındaki sera işleten çiftçi zorlanacak, sebze ve meyve ihracatı durma noktasına gelecek, köyden şehre nüfus hareketi artacak, işsizlik oranı artacaktır. Yaşanması muhtemel bu sıkıntıların aşılması için, çiftçi eğitim programları ile verimliliğin arttırılması, üreticiye Avrupa Birliği, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın desteklerinden yararlanma hakkı getirilmeli, ürünlerini ucuz fiyata satıp parasını tahsil edemeyen üreticiler bir araya getirilerek sera üreticiler birliği kurulmalıdır" dedi.
"PORTAKALIN SATIŞ FİYATI HER YIL DEĞER KAYBEDİYOR"
Antalya’da narenciye alanlarının hızla azaldığını aktaran Aras, "Portakalın satış fiyatı her yıl değer kaybediyor. Bu yıl 30 kuruşa kadar düştü. Yetiştirme giderleri baz alındığında çiftçinin eline çok az para geçiyor. Bu nedenle portakal ağaçları kesilerek yerine ceviz ve nar ağaçları dikilmektedir. Portakaldaki durum mandalina ve limon içinde geçerlidir. Verimli kullanıldığında atığı olmayan portakalın üretildiği bölgelerde değerlendirilememesi, tarımda ve ekonominde kayıplara neden oluyor. Dolayısıyla kente kurulacak bir portakal işleme tesisiyle, portakal kabuğundan kozmetiğin ana maddesi esans, meyve suyu konsantresi, portakalın kalan posası ise havyan yemi olarak değerlendirilebilir" diye konuştu.
"TRAFİK YOĞUNLUĞU MEVSİMSEL OLARAK DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR"
Antalya’da nüfus ve trafik yoğunluğunun mevsimsel olarak değişiklik gösterdiğini ifade eden Zübeyde Aras, "Kışın 2 milyon olan nüfus yazın 5 milyona ulaşıyor. Yerleşik yaşayan bir kişinin yaşadığı en büyük sorun ise kırmızı ışıkta uzun süre beklemesidir. Dünyada ‘yeşil dalga’ uygulaması yayılırken Antalya’da 12 ay boyunca ‘kırmızı dalga’ uygulanmaktadır. Bu olay, fazla yakıt tüketimi ve petrol ithalatı ile milli ekonomiye zarar veriyor. Çevre kirliliğinin yanında kişinin kendi cebine zarar veriyor. Bu durum ülkemizde ve dünyada yapılan uygulamalar incelenerek, Antalya’ya en uygun modelin seçilmesi ile çözülebilecektir" ifadelerini kullandı.
"SAKLIKENT TURİZME KAZANDIRILMALI"
Saklıkent Kayak Merkezi’nin ülke turizmine kazandırılamadığından yakınan Aras, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Deniz ve güneş turizmi merkezi olan Antalya’ya 25 kilometre uzaklıkta bulunan Saklıkent, yapılacak yatırımlarla önemli kayak merkezlerinden biri haline gelecektir. Şu an Saklıkent, güvenliği sağlanmış kayak pisti, konaklama, restoran, bakımlı yollardan yoksundur. Bölgede 500 kişi tarafından kurulan bir kooperatifle hizmet verilmeye çalışılmaktadır. Saklıkent’in imar planlarının yapılması, arazi tahsislerinin önü açılması, turizm yatırımları için kredilerin uzun vadeye yayılması, yapılacak yatırımların teşvik kapsamına alınması gerekir. Böylece yeni istihdamlar, ve ülke ekonomisine katkı sağlanacaktır."
"2002 SONRASINDA HUZURU, REFAHI GÖRDÜM"
20 yıldır Antalya’da yaşadığını ifade eden Zübeyde Aras, Antalya’ya AK Parti döneminde son 80 yılda yapılan yatırımların üç katının 12 yılda yapıldığını söyleyerek, "Ben iş kadını, ev kadını, memur olarak 2002 sonrasındaki huzuru, refahı gördüm. AK sevdam ondan sonra başladı. AK parti hükümeti çok büyük reformlar yaptı. Antalya’nın geri kala eksikliklerini ise tamamlamak milletvekili olarak bize düşer" dedi. Temayülünün başarılı geçtiğini ve mülakattada başarılı olduğunu da belirten Aras, "Bu kutlu yolda hepsi arkadaşım. Kim hayırlıysa, Allah kimi nasip ederse o olsun. Kadın ve erkek aday adaylarının hepsi eğitim iş kültü olarak doldu dolu insanlar. Takdir halkın" diye konuştu.