Güncelleme Tarihi:
GEÇEN haftalarda Antalya’nın özellikle yayla bölgesinde kuraklığın kol gezdiğini, yağış nedeniyle çekilen susuzluğun yanında yeraltı su kaynaklarının daha da altlara çekilmesi nedeniyle bazı tarım ürünlerinde üretim sıkıntısı başladığını yazmıştım.
Antalya’nın yaylası olan bereketin ilçesi Elmalı’dan yine kötü bir haber geldi. “Avlan Gölü’nde koyunlar otluyor." Evet Avlan Gölü kurudu, su olması gereken yerde ot bitiyor, koyunlar “şimdilik sulu” olan arazide karnını doyuruyor.
BİR GÖL HİKÂYESİ
Bilir misiniz Avlan Gölü’nün başına gelenleri? Öğrendiğimde “bu kadar da olmaz” dediğim hikâyeyi paylaşacağım sizinle.
Devlet Su İşleri (DSİ), 1970 yılında bölgede birkaç aileye tarım alanı açmak için bölgenin bereketinin kaynağı Avlan Gölü’nü kurutulmaya karar veriyor.
Gölle ilgili ODTÜ’lü öğrencilerin verdiği mücadele ayrı bir yazı konusu…
1970’den sonra Avlan Gölü’nden Finike yönüne bir tünel açılarak su tahliye edilerek sahile akıtılıyor. Alüvyonlu toprağın sahile akıtılmasıyla 3 ay Akdeniz’in rengi çikolata rengine bürünüyor.
GÖLÜ KURUTTUK ŞENLİĞİ
3 milyon yıllık doğal göl kurutuluyor. Göl kurutulunca bölge halkı ve devlet erkanının katılımıyla folklor ekibi getiriliyor, düğün havasında şenlik düzenleniyor. Düşünebiliyor musunuz, “gölü kuruttuk” diye şölen düzenleniyorlar…
Kurutulan araziye elma, şeftali, erik gibi meyve ağaçları dikiliyor. Alüvyonlu toprak nedeniyle birkaç sene bölgeye dikilen ağaçlardan verim alınıyor. Ancak bu arada iklim de değişmeye başlıyor. Bölgenin yağışı azalıyor, taban suyu çekiliyor.
DOĞA KÜSTÜ
Tarım alanı kazandıralım derken, gölün kurumasıyla ekolojik denge bozuluyor ve bölgeye adını veren elma bahçeleri susuzluktan kuruyor, yok oluyor. Göçmen kuşlar uğramaz oluyor. Sedir ağaçlarıyla ünlü bölgeye kuşlar gelmeyince Sedir ağacı biti hızla çoğalıyor, anıtsal ağaçları bir bir kurutuyor.
İklim değişince meyve ağaçları soğuktan döllenemiyor. Bölgenin mikro kliması değişiyor. Bölgenin ürün deseni değişiyor, nohut, patates gibi ürünler ekilmeye başlanıyor. Ancak onlardan da istenen verim alınamıyor. Büyük biyolojik kayıplar oluyor. 400’den fazla bitki ve hayvan çeşidi yok oluyor.
ELMALI’NIN BEREKETİ KAÇTI
Sizin anlayacağınız bölgenin beti bereketi kaçıyor. Bereketin kaçtığı yerde insan durur mu, ekonomisi tarıma dayalı olan ilçenin nüfusu da azalıyor.
GÖL SU TUTTUĞU ŞENLİĞİ
Bölge insanının girişimi sonucu DSİ yaptığı yanlışın farkına 30 yıl sonra varıyor ve çark ediyor. 2000 yılından sonra gölün tahliye kapakları kapatılarak su tutulmaya başlanıyor. Bu kez de halkın ve devlet erkanının katılımıyla “göl su tuttu” şenliği düzenleniyor. Gölün tekrar doğaya kazandırılması için çalışılıyor. Ancak ölen göl bir daha canlanmıyor. Tıpkı bizim gibi, hayvanlar gibi, çiçekler gibi ...
AVLAN DİYE DOĞAL BİR GÖL ARTIK YOK
SDÜ Eğirdir Su Ürünler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, “Avlan diye doğal bir göl artık yok. Orası sadece ‘sulak alan’. O nedenle yağmurun da yağmadığı dönemlerde suyun çekilmesi çok normal” diyor.
Erol Kesici Hoca, tahrip edilen doğanın bir daha kendine gelemediğine dikkat çekiyor ve “ELİNİZİ DOĞANIN ÜZERİNDEN ÇEKİN” uyarısında bunuyor.
Popülist ve günübirlik politikalarla insanların memnun edeceğim diye yapılan uygulamaların acısını hep birlikte çekiyoruz. Bir karar verirken bir değil iki değil üç kere düşünelim olmaz mı?