15 Temmuz'u anlatan Enç: O gece en çok megafon aradık

Güncelleme Tarihi:

15 Temmuzu anlatan Enç: O gece en çok megafon aradık
Oluşturulma Tarihi: Eylül 30, 2016 12:39

15 Temmuz'u anlatan Enç: O gece en çok megafon aradık

Haberin Devamı

 

Hasan DEMİRBAŞ/ANTALYA, (DHA) - ANTALYA'da 3 dönemdir üst üste milletvekili seçilen Ak Partili Gökcen Özdoğan Enç, 15 Temmuz darbe gecesinde il binasında en çok ihtiyaç duyulan şeyin megafon olduğunu söyledi. Bir kaç gün sonra partiye çok sayıda megafon alındığını belirten Enç, tabanca almak için de başvurduğunu açıkladı. FETÖ ile mücadelenin uzun yıllar süreceğini belirten Enç, “Eşim tabanca aldı, ama onun da silahı eve sokmasını istemedim" dedi.

Ak Parti Antalya Milletvekili Gökcen Özdoğan Enç, Doğan Haber Ajansı'na (DHA) özel açıklamalarda bulundu. 3 dönemdir Ak Parti'den milletvekilli seçilen, TBMM'de Bayındırlık, İmar, Turizm komisyonu üyesi olan, aynı zamanda Türkiye- Hindistan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanlığı görevini yürüten Enç, 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde ve sonrasında yaşananları anlattı.

'ABLA DARBE OLUYOR' TELEFONU

Darbe girişimi akşamında eşi Gürsel, 14 yaşındaki kızı Dora ile birlikte Terra City Alışveriş Merkezi'nde babet ayakkabı baktığını belirten milletvekili, eski ilçe başkanının kendisini telefonla arayarak, “Abla darbe oluyor" dediğini ve girişimden ilk kez bu sayede haberdar olduğunu, ancak inanmadığını söyledi. Darbe olabileceğinin hiç aklına gelmediğini belirten Enç, kendisiyle alay edildiğini zannettiğini anlattı. 'Bu yüzyılda ne darbesi' diye kafasından geçirdiğini kaydeden Enç, hemen bir kafeteryaya girip oradaki televizyondan gelişmeleri öğrenmeye çalıştığını vurguladı.

'SENİ ÖLDÜRECEKLER ANNE'

Darbe girişimi iddiasının doğru olduğunu televizyonda gördükten sonra renginin attığını kaydeden Milletvekili Enç, gözleri dolarak o an yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Kızım ne olduğunu sordu. Onu sakinleştirmeye çalıştım. Telefonla Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nu aradım ve kalkışmanın doğruluğunu teyit ettim. Hemen partiye gitmeye karar verdim. Kızım Dora ağlamaya başladı, onu teselli etmeye çalışıyordum. 'Seni öldürecekler anne' dedi. Kızım için kötü bir tecrübeydi. Onun geleceği için gitmem gerektiğini söyledim. 'Asıl gitmezsem öldürecekler' dedim. Eşime kalmasını söyledim ama o da benimle partiye geldi. Kızımı anneme gönderdim."

MECLİSTE ÖĞRENDİĞİ HAREKET

Çevreyolu üzerindeki il başkanlığı önüne geldiğinde, insanların toplanmaya başladığını gördüğünü belirten Gökcen Özdoğan Enç, bir süre sonra sayının arttığını ve bu kez de kalabalığı kontrol etmek ve taşkınlık yaşanmasını önlemek amacıyla yönlendirme yapmaya çalıştığını söyledi. Bu esnada megafon arandığını ama bulunamadığını kaydeden Enç, "O gece en çok ihtiyaç duyduğumuz şey megafondu. Kalabalığa sesimi duyurmak ve onları kontrol etmek için iki elimi yanaklarıma dayayarak konuştum. Bunu mecliste öğrenmiştim. Çünkü kitleyi kontrol etmeliydik. Aramızdaki bazı arkadaşlar, onların ev ve işyerlerine gidip saldırmak istiyordu. En doğru hareketin Cumhuriyet Meydanı'na yürüyüş olduğuna karar verdik" diye konuştu.

'BU İŞİN KADINI ERKEĞİ YOK'

O gece bütün milletvekillerinin ve parti yönetiminin çok koordineli ve dikkatli çalıştığını belirten Enç, "Samsun'daki bakanımız Çavuşoğlu ile sürekli irtibat halindeydik. İl Başkanımız Kumluca'dan hemen döndü. Büyükşehir Belediye Başkanımız Menderes Türel de sürekli mücadele halindeydi. Bir ara ayakkabılarımı çıkarıp bir otomobilin motor kaportası üzerinden partililere seslendim. Yürüyüş başladığında bir partilimiz o esnada beni düşünerek 'Kadın olarak sen gitmezsen iyi olur' dedi. Ben de 'Bu işin kadını erkeği mi kaldı ülke elden gidiyor' dedim" şeklinde kızdığını söyledi.

'DEHŞET BİR GECEYDİ'

Parti önünden Cumhuriyet Meydanı'na yürürken, kalabalığın sürekli arttığını gördüğünü ve bunun ardından darbe girişiminin başarısız olacağına o dakikalarda inandığını dile getiren Enç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“O gece yanımda her partiden insanı gördüm. Hatta biri tekbir diye bağırırken, elinde bira şişesiyle yürüyüşe katılan biri Allahu Ekber diyordu. Böyle bir yapı vardı, ben o zaman bu darbenin başarısız olacağını gördüm. Partide iki saate yakın kaldım ama sanki 10 dakikaymış gibi geldi, bir saat yürümüşüz sanki 5 dakika yürümüşüz gibi hissettim. Dehşet bir geceydi, Allah bir daha böyle acılar bu ülkeye yaşatmasın."

'İKİ GRUP VATANDAŞ VAR'

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) temizlenme sürecinin çok kolay olmayacağını ve uzun yıllar alacağını düşündüğünü söyleyen Enç, örgütün devlet içinde 40 yıllık bir süreci olduğunu kaydetti. Gökcen Özdoğan Enç, “15 Temmuz sonrasında insanları ikiye ayırdım. Birincisi vatanseverler, ikincisi de vatan hainleri. Benim için üçüncü bir kısım yok. Vatanseverlerin görevi, bu ülkeyi vatan hainlerine teslim etmemek. Nerede bir birleşme sağlanabilirse orada buluşmamız lazım. Ortak noktayı ön plana çıkarmamız lazım" dedi.

'ABD'Yİ HİÇ GÖRMEDİM'

Yazar Barış Müstecaplıoğlu'nun 'Şakirt' adlı kitabını 1996 yılında okuduğunu ve cemaatle ilgili ilk bilgilere bu kitapla sahip olduğunu belirten Enç, cemaate karşı bakışının net olduğunu ifade etti. Enç, “Bu yapının bu ülkeye zarar vereceğini düşündüğüm anda bu insanlarla iletişimimi kestim. Siyaseten görüşmeler yapılmış olabilir" dedi. Fetullah Gülen ile birlikte çekilmiş fotoğrafı olup olmadığı yönündeki soruyu Enç, "Daha önce ABD'yi de hiç görmedim. Vizem var ama hiç gitmedim" şeklinde yanıtladı.

'HALA VARSA HELAL OLSUN'

FETÖ ile çok önceden parti olarak mücadele ettiklerini aktaran vekil Enç, mücadeleyi ilk olarak parti kongrelerinde yaptıklarını söyledi. Antalya'daki il yönetiminde FETÖ'cü olduğunu düşünmediğini ifade eden Enç, 17 ve 25 Aralık'tan sonra da partide FETÖ temizliği yaptıklarını söyledi. Enç, “80 kadar milletvekili FETÖ'cü diyorlar. Bu kadar temizliğe rağmen halen FETÖ varsa ben onlara helal olsun diyorum. Artık bunlar kripto değil, süper kripto. Bu mücadelede Türkiye'nin başarılı olacağına inanıyorum. Ama zaman alacaktır" dedi.

SİLAH ALMAYA BAŞVURDU

Antalya Milletvekili Enç, 15 Temmuz'da Allah'ın Türkiye'de çok sayıda insana ikinci defa yaşama hakkı tanıdığını dile getirerek, "Biz bugün bize tanınan ikinci hayat hakkımızı yaşıyoruz" değerlendirmesini yaptı. 15 Temmuz sonrasında iki hamle yaptığını belirten Enç, ilk olarak partiye o gece bulunamayan megafondan çok sayıda aldırdığını söyledi. İkinci olarak da silah başvurusunda bulunduğunu ve evraklarını hazırladığını belirten Enç, “Silahım yok, ama almaya başvurdum. Eşim tabanca aldı, ama onun da silahı eve sokmamasını istedim" dedi.

FOTOĞRAFLI

=== KUTU 1 ===

'İKİ DÜĞÜNÜ KAÇIRDIK'

TBMM'de Türkiye- Hindistan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı olduğunu hatırlatan Enç, "Antalya'nın turizmini tek pazara bırakmamak için bu ülkeyi seçtim. Düğün turizmi diye bir durumları var. 1 ile 20 milyon dolar arasında düğünler yapıyorlar. Bu düğün turizminde yılda 10 milyon kişi evleniyor. Antalya'ya 30 düğün alabilirsek büyük rakamları kentimize taşımış oluruz. 15 Temmuz'da darbe nedeniyle 15 milyon dolarlık 2 düğünü kaçırdık" diye konuştu.



=== KUTU 2 ===

'KIZIM NEFRET EDİYOR'

Kızı Dora'nın siyasetle büyüdüğü için hassas bir yapısı olduğunu, ancak asla siyasetle uğraşmayı düşünmediğini söyledi. Toplantılara çağrıldığı zaman çocuğunun kendisine kızdığını ifade eden Enç, "Kızım 'Bıktım bu siyasetten' diye serzenişte bulunuyor. Onunla geçireceğim zamanı başka yerlerde geçiriyorum. Toplantılara kızıyor ama birisine faydamız olacağını bildiği zaman git diyor. Ne eşime ne kızıma yeterli zaman ayıramıyorum, ama bu her seçiş bir vazgeçiş anlamına geliyor."

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!