Umut ERDEM
Oluşturulma Tarihi: Ocak 18, 2007 00:00
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, Türkiye’nin tanıtımı amacıyla 2007 yılı için hazırladığı reklamlar, Ankaralı reklamcıların tepkisini çekti. Ankara Reklam Derneği, "Zeka yerine teknoloji pırıltıları kullanılıyor" dedi.
ANKARALI reklamcılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2007için hazırladığı reklam çalışmalarına sert tepkilerde bulundu. Ankara Reklam Derneği (ARD) Bakanlığın tanıtım çalışmalarını "Zeka yerine çoğunlukla teknoloji pırıltılarına şahit oluyoruz" diyerek eleştirdi. Derneğin Ankara Hürriyet’e özel yaptığı açıklamada, çalışmaların önceki yıllardan bir farkı olmadığına vurgu yapılarak, "Türkiye tanıtımda kendisine yönelik geliştirilen karşı propagandanın etkisinde kalma hassasiyetinden çoktandır uzakta. Daha radikal bir konsept kullanılmalı. Örneğin Türkiye’nin ’hindi’ fobisini yenmesi gerekiyor" denildi. ARD 2. Başkanı Bora Hızal, Dernek adına yaptığı konuşmasında şunları kaydetti: "Türkiye, 2007’de yeniden dünyaya tanıtılıyor. Üstelik bugüne kadar ki en yüksek bütçe ile. Ancak, bu tanıtımda yeni olan hiçbirşey yok. Aynı sürreal yaklaşımlar, aynı mistik fon ve bolca gizemli bakış. Aslında Türkiye, ülke tanıtımında kendisine yönelik geliştirilen karşı propagandanın etkisinde kalma hassasiyetinden çoktandır uzakta.
STANDART TANITIM TAKTİĞİ Tanıtım pragmatiktir. Bilinen ve takdir edilen özelliklerin sürekli pişirilip hedef kitle önüne sunulması standart bir tanıtım taktiğidir. Ancak, bunu aynı görsel ve dilsel mesaj yaklaşımlarıyla işlerseniz hedef kitlede apati yani hissizlik oluşur. Bu tarz liberal yaklaşımlar artık ömrünü tüketti. Evet, Türkiye zengin bir kültürel ve doğal birikime sahiptir, ama tanıtımlarda yıllardır kullanılan, Boğaz Köprüsünün üzerinde kayaklı bir adam vb., paradoksal sahneler bu çeşniliği anlatmakta yetersiz kalıyor.
HİNDİ FOBİSİ YENİLMELİ Tanıtım filmleri veya diğer görsel materyallerde zeka yerine çoğunlukla teknoloji pırıltılarına şahit oluyoruz. Türkiye’nin tanıtımında daha radikal bir konseptin kullanılması gerekiyor. Örneğin, Türkiye’nin hindi fobisini yenmesi gerekiyor. Ülkeler, markalar görüldüğü zaman hedef algıda kendisini çağrıştıracak semboller peşinde koşarken, bize atfedilmiş hindiyi reddetmekle kalmıyoruz daha da komik durumlara düşüyoruz. Tanıtım, hiç kuşkusuz başlıbaşına politik bir enstruman değil. Ama bazı durumlarda politika güzel bir tanıtım enstrumanı olabilmektedir.
YABANCI ORTAK ŞARTI
Bakanlık tanıtım için daha önceki yıllarda açtığı ihalelerde, yabancı bir ortaklık şartı getirmekteydi. Oysa tanıtımın iki ana maliyet ayağı vardır. Bunlardan ilki yaratıcı çalışma ve prodüksiyonu diğeri ise prodüksiyonların yayınlatılmasıdır. Bunun tüm aşamaları için yabancı ortaklık kıstasının getirilmesi, sürpriz bir reklam ajansının doğmasını engelleyici bir durumdur.