Zayıf zemin sallıyor

Merkez üssü Düzce’nin Gölyaka ilçesi olan 5.9 büyüklüğündeki deprem, Ankara’da da etkili şekilde hissedildi. Pek çok Ankaralı dün güne sarsıntılar nedeniyle erken başlarken, Hürriyet Ankara’ya açıklamalarda bulunan Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi, Deprem Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, “Deprem mesafe tanımıyor, ülke olarak deprem risklerini azaltılması çalışmalarına odaklanmalıyız” diye konuştu. Özmen, bireysel önlemlere de dikkat çekerek, şunları söyledi:

ZAYIF ZEMİN ETKİLİYOR

“Düzce’deki deprem, Kuzey Anadolu Fayı ile ilişkili Karadere isimli bir fay üzerinde meydana geldi. Aslında Ankara’ya uzak bir noktada gerçekleşti fakat deprem; yer, zaman, mesafe tanımıyor. Çok uzak noktalardan da hissedilebiliyor. Bunun ana nedeni yaşanılan binanın zemin özelliği. Zemin zayıfsa deprem dalgalarını büyüterek binaya yansıttığı için bu tür zemin üzerinde oturan kişiler depremi daha şiddetli hissedebiliyor. Zaten Ankara’nın büyük bir kısmı zayıf ve orta zayıf zemin üzerinde bulunuyor.”

ANKARA FAYLARLA ÇEVRİLİ

“Ankara kent merkezinin altından diri fay geçmiyor olsa da yakın civarında yani 70-80 km uzağında Kuzey Anadolu Fayı, Tuz Gölü Fayı, Eskişehir Fay Zonu, Çankırı Fayı, Ezine Pazarı Fayı gibi faylar geçiyor. Yani Ankara’nın dört bir tarafı büyük deprem üretme potansiyeli olan faylarla çevrili. 30 Ekim 2020 yılında meydana gelen İzmir depreminde de bunun en somut örneğini yaşadık. Deprem aslında Ege Denizi içinde meydana geldi ve İzmir kent merkezine 70 km uzaklıktaydı fakat kent merkezini oldukça etkiledi. Dolayısıyla Ankara’nın yakın civarlarında meydana gelebilecek herhangi bir depremin, kent merkezini etkileme olasılığı oldukça yüksek.”

DEPREMLE MÜCADELE BİREYDEN BAŞLIYOR

Olası bir depreme karşı hazırlıklı olmak gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Bülent Özmen, “Deprem nerede, ne zaman olacak sorusundan önce merkezi, yerel yönetimler ve bireysel olarak gerekli önlemleri almalıyız. Hepimiz deprem risklerinin azaltılması çalışmalarına odaklanmalıyız. Depremle mücadele bireyden başlar, biz öncelikle birey olarak bilgi düzeyimizi arttırmalı, bulunduğumuz binanın deprem riski açısından durumunu öğrenmeli ve evde tehlikeli sayılabilecek eşyaları sabitlemeliyiz” diye konuştu.

Deprem Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, “30 Ekim 2020 İzmir depremi örneğinde somut bir şekilde görüldüğü gibi deprem mesafe tanımıyor. 70-80 km uzaklıkta bile çok ciddi hasarlar ve can kayıplarına neden olabiliyor. Yani Ankara kent merkezinin hemen altından veya çok yakınında bir diri fayın geçmemesi deprem tehlikesi yok anlamına gelmiyor” uyarısında bulunmuştu.