Güncelleme Tarihi:
ANKARA, (DHA) - AK Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu, Düsseldorf Yüksek Eyalet Mahkemesi'nin yasaklı terör örgütü PKK'nın Almanya'daki eski bir üst düzey yöneticisini 3 yıl hapis cezasına çarptırması üzerine bir açıklama yaptı.
"Nadiren de olsa PKK terör örgütü yöneticilerinin yargı önüne çıkarıldığını ve ceza aldığını görüyoruz. Fakat Almanya terörle daha etkin mücadele edebilecek imkana sahiptir." diyen Yeneroğlu açıklamasında şunları kaydetti: "Bu dava da göstermiştir ki, PKK terör örgütü eskiden olduğu gibi Almanya'yı geri çekilme, finans kaynağı edinme ve militan toplama alanı olarak kullanmaktadır. 52 yaşındaki terör örgütü yöneticisinin Almanya'nın Duisburg, Bonn, Köln, Bielefeld, Essen, Bochum, Dortmund ve Düsseldorf gibi pek çok şehrinde PKK'nın propaganda faaliyetlerini, örgütsel ve personel meselelerini koordine ettiği kanıtlanmıştır. Almanya genelinde aynı faaliyeti yürüten daha yüzlerce PKK yöneticisi vardır. Güvenlik birimleri tarafından takip edilmelerine rağmen neredeyse hiçbirisiyle ilgili herhangi bir işlem yapılmamaktadır. Yargılanma çok nadir gerçekleşmektedir. Yargılanmanın olması durumundaysa işlenen suç karşısında verilen cezalar orantısız bir şekilde küçük ve çoğu olayda caydırıcılıktan uzaktır.
Bu sebeple PKK elebaşları, mensupları ve sempatizanları cezalandırılma kaygısı taşımadan hareket etmekte ve terör örgütünün amaçları doğrultusunda çalışmaktadırlar. Gerek gençlerin terör örgütü için kandırılması gerekse de kamusal alanlarda ya da Alman üniversitelerinde sözde kültürel amaçlı programlarda propaganda yapılmasında amaç aynıdır: PKK'yı masum göstermek, bir barış derneği olarak yansıtmak, teröristleri kahramanlaştırmak ve faaliyetleri için destek kazanmak.
Ara sıra da olsa bazı PKK yetkililerinin yargılandığını ve cezalandırıldığını görüyoruz. Ancak kabul edilemez olan, nadiren de olsa PKK yetkilileri cezalandırıldığında karar gerekçesinde neredeyse özürlü kabul edilmeleridir. Bu davada da cezalandırmayla ilgili izahat dikkat çekicidir. Örneğin mahkeme, hükümlünün Kürt halkı için mücadele ettiğini varsaymaktadır. Bu durum Türkiye'deki Kürt halkının gerçek durumu hakkındaki cehaleti göstermektedir. Zira PKK teröründen en fazla zarar gören kesim onlardır. Çocuk ve gençlerin ailelerinden koparılarak dağa çıkartılması ve hatta intihar eylemcisi hâline getirilmesi, suçsuz sivillerin koruyucu kalkan olarak kullanılması ve örgüte zorunlu maddi yardımda bulunmayanların ölümle cezalandırılması gibi birçok eyleme maruz kalmaktadırlar.
Mahkeme şu soruyu kendine sormalıydı: Şayet PKK terörü tüm gücüyle Almanya'ya yönelerek ölümlere sebep olsaydı yine de sözde Kürt halkı için yapılan mücadele göz önünde bulundurulur muydu? Eminim ki o zaman farklı bir karar verilirdi."