Oluşturulma Tarihi: Ağustos 14, 2008 00:00
Seçim Aydın, Türkiye’de dünyada örneği çok az olan bir tatil şekli olan yazlık ev tatillerinin yaşandığını belirterek "İstatistik olarak tam bilinmemesine rağmen 10- 15 milyon kişinin daimi yerleşme yerleri dışında tatil yörelerinde, yazlık dediğimiz bölgelerde 3-4 aylık bir dönem için bir yoğunluk oluşturduğunu tahmin ediyoruz" diyor.
Aydın bu durumun kendi yerleşik nüfuslarına göre yardım ve destek alan yerel yönetimleri zorladığını belirtiyor.
Soru: Turizm yatırımlarının bakanlıktan belgeli olması zorunlu mudur? Sağladığı teşvik ve kolaylıklar var mıdır? Turizm Yatırımı Belgesi Talebi için ne yapmamız gerektiğini öğrenmek istiyorum.
Eren ÖZCAN
Yanıt: Turizm yatırım ve işletmelerinin mevzuatta tanınan, hak, kolaylık ve teşviklerden yararlanabilmesi için Bakanlıktan belge alınması zorunludur.
2634 sayılı Turizmi teşvik kanunu ile öngörülen teşvik tedbirleri;
- Taşınmaz malların turizm amaçlı kullanımı (Madde 8)
- Turizm kredileri (Madde 14)
- Orman fonuna katkının taksitlendirilmesi (Madde 15)
- Elektirik ücretlerinin bölgede uygulanan en düşük tarife üzerinden ödenmesi (Madde 16)
- Haberleşme kolaylıkları (Madde 17)
- Yabancı Personel çalıştırılması (Madde 18)
- Alkollü içki satışı (Madde 19)
- Turizmi Geliştirme Fonu kolaylıkları (Madde 21)
- Yat turizminde hak ve kolaylıklar (Madde 26-29)
Ayrıca Hazine Müsteşarlığı tarafından yıllık olarak tespit edilen teşviklerden turizm yatırımları da yararlanmaktadır.
Turizm Yatırım Belgesi için öncelikle Kültür ve Turizm Bakanlığı’na Başvuru dilekçesi verilmesi gerekmektedir. Dilekçede talebin ne olduğu açıkça belirtilmeli ve belge başvurusunda bulunan kişinin adı-soyadı, imzası, tarih, irtibat telefonları ile yatırımın yer alacağı adres bilgilerine yer verilmelidir.
Ayrıca tesis hakkında bilgilerin anlatıldığı bir rapor hazırlanmalı tesisin adı, pafta, ada ve parsel numaralarının da belirtildiği açık adresi, mal sahibinin adı, adresi, irtibat telefonu, yatırıma ilişkin genel bilgiler, yatırıma başlama ve yatırımın tahmini tamamlanma süresi, yatırımın finansmanı ve pazarlanması, türü ve varsa sınıfı, kapasitesi, işletme ve pazarlama modeli bilgilerine yer verilmelidir.
Daha ayrıntılı bilgiye Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü’nden veya www. kulturturizm.gov.tr adresinden ulaşılabilir.
Soru: 28-30 Temmuz 2008 tarihleri arasında bir seyahat acentesi vasıtasıyla dört yıldızlı bir otelde yer ayırttık. Otele gittiğimizde yer olmadığından 200 metre uzaklıktaki kendilerine bağlı beş yıldızlı bir otale transfer edildik. Fakat bu otellerin ikisi de dört yada beş yıldızlı otel değil pansiyon havası estirdi bizlere. Bizim için ayrı bir problem olması dışında ülkemize gelen turistlerin böylesi manzaralarla karşılaşması bizi oldukça endişelendirdi. Lobideki klimaların çalışmaması, görevlilerin asık suratları ve yiyecek içeceklerin korunmasında hijyenik olmayan şartlar ve daha bir çok hoş olmayan ayrıntı çok rahatsız ediciydi. Vatandaş olarak bizim zorumuza giden bu uygunsuz durum turistleri nasıl etkiliyordur acaba diye düşündük ve sizinle de paylaşmak istedik.
Umut ATAK
Yanıt: Müşteri memnuniyeti ve hijyen turizm işletmelerimizin birinci derecede önem verdiği konular arasındadır. Bu husus Bakanlığın denetimi yanı sıra ilgili diğer kuruluşlar tarafından da dikatle denetlenmektedir. Sizin karşılaştığınız durumların çok nadir karşılaşılan ancak olmasını hiç istemediğimiz olaylardan biri olmasını dilemekteyiz. Bu gibi durumlar bilinen yollardan seyahat acentanıza, TÜRSAB’a ve Bakanlığa intikal ettirildiğinde büyük bir özenle incelenip tesise gerekli uyarılar yapılacak ve zarara konu olan hususlar tazmin ettirilecektir.
Memnun kalmadığınız tatil şikayetlerinizi T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı, Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü, İnönü Bulvarı No: 5 Emek-Ankara adresine, 03122128397 numaralı faksa veya yatirimisletme@kulturturizm.gov.tr e-mail adresine yapabilirsiniz.
Tatilinizi seyahat acenteleri aracılığıyla yaptığınız için ayrıca Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Tüketici İlişkileri Departmanına başvuruda bulunabilirsiniz.
Seyahat acentenize başvurmanıza rağmen sorun çözülmediyse, eksik yada ayıplı hizmetin tespit edildiği tutanak, satın alma ürününün özelliğini gösteren broşür, katalog, makbuz, satış sözleşmesi gibi belgelerle birlikte TÜRSAB Tüketici İlişkileri Departmanına bir dilekçe ile başvurmanız gerekmektedir.
Dilekçe de imza telefon, faks ve adres bulunmasına özen gösterilmelidir.
TÜRSAB Tel : 0212 259 84 04
Faks : 0212 259 06 56
Soru: Tatile gittiğimiz yörelerde yerel yönetimlerin konukların daha iyi koşullarda tatil geçirmeleri bazı önlemler geliştirmelerinin gerekli olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda belediyelere yeterli destek veriliyor mu? Mesela kıyılardan vatandaş olarak nasıl yararlanacağız? Belediyelerin daha çok halk plajı yapması ve sorumluluklarını yerine getirmesi gerekmiyor mu?
Ünsal AYDIN
Yanıt: Türkiye’de sizin de belirttiğiniz gibi dünyada örneği çok az olan bir tatil şekli yaşanmaktadır. İstatistik olarak tam bilinmemesine rağmen 10- 15 milyon kişinin daimi yerleşme yerleri dışında tatil yörelerinde, yazlık dediğimiz bölgelerde 3-4 aylık bir dönem için bir yoğunluk oluşturduğunu tahmin ediyoruz. Bu durum kendi yerleşik nüfuslarına göre yardım ve destek alan yerel yönetimleri verilmesi mutad olan ya da yasalarla konulmuş hizmetler konusunda zorlamaktadır.
Bu nedenle yaz ve kış nüfuslar farklı olan yerel yönetimlerin, çevre, arıtma, ulaşım gibi hizmetlerinin farklı bir yöntemle desteklenmesi ve özellikle çöp ve arıtma konularında enerji ve diğer girdilerin bu konuların halkın ve ülkenin sağlığı açısından gerekli olduğu düşünülerek düşük maliyetle sağlanması gerekmektedir.
Kıyılardan daha çok yararlanmayı sağlamak açısından yerel yönetimlerin halk plajları olarak bilinen düzenlemeler yanında yörelerde oluşturulacak denizcilik ve yelken kulüpleri benzeri oluşumlar için yer tahsisi yapılmasını ve federasyonlar tarafından destekler verilmesini de desteklemeleri yararlı olacaktır.
Gençlerimizi denize daha çok yaklaştıracak bu tür oluşumların yerel yönetimlerin desteği ile daha hızlı ve güçlü olarak gelişeceklerini denizlerimizden yararlanmayı engelleyen yasaklar yerine spor ve eğlencenin kurallarına göre yapılmasını sağlayacak önlemlerin geliştirilmesini önermekteyiz.
Görüntü, gürültü ve çevre kirliliği yaratmadan denizlerden yaralanılması ilk hedef olmalıdır.
Kıyılarımızda yapılan tesisler kendi sınırları içindeki sahillerin temizliği, güvenliği ve dolayısıyla koruma sorumluğu içinde hareket etmektedir. Koruma-kullanma dengesini sağlamak için çaba göstermektedir. Böylelikle sahillerimizin temiz kalması sağlanmaktadır. Turizm-çevre ilişkilerinde ana hedef; koruma kullanma dengesini sağlamak olmalıdır.
Turizm bölgelerindeki belediyelerin öncelikleri görevleri arasında: vatandaşın yararlanabileceği günübirlik tesisler yapmak ve halka ucuz, temiz, sağlıklı ve güvenli bir hizmet sunmak olmalıdır. Turizmde hizmette sınır yoktur.