Güncelleme Tarihi:
Kanserle mücadelede, korkunun yerine sevgiyi ortaya koyarak, hastalığa kafa tutanlar, tanıdan tedaviye kadar geçen süre içerisinde hayatı bir kez daha kucaklayabilmenin sevincini yaşıyor.
Meme kanseri ile mücadele eden Beden Eğitimi Öğretmeni Derya Turan (40), hastalığı “Olamaz” yerine “Olabilir” diyerek kabullendiğini ve hayata pozitif bakarak tedavi sürecini başarıyla tamamladığını belirtti.
KABUL EDİLMELİ VE GEREKEN YAPILMALI
Ankara Üniversitesi (AÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Funda Akaltan (53) meme kanseriyle 2014’te tanıştığını belirterek, şunları söyledi:
“O anda bütün hayatım değişti. Dayılarım, eşim, eşimin babası, annesi ve iki ablası kanserdi. Kanser kelimesi illet bir kelime. ‘Ben ne yapacağım, ne olacağım?’ düşüncesinden kurtulmak için işimi kullandım ve bu beni ayakta tuttu. Kısa dönemde hastalık kabul edilmeli ve ne gerekiyorsa yapılmalı.”
TEDAVİMİN YÜZDE 50’Sİ ARKADAŞ DESTEĞİ
Kameraman Arif Gorica ise 2014’te yapılan kolonoskopi sonrasında kolon kanseri tanısı konulduğunu anlattı: “2015’te ameliyat oldum. Aynı dönemde babam da kanser tedavisi görüyordu. İnsan yaşamayınca bilmiyor. Zor günlerdi, hayata tutundum, hep gayret ettim. Arkadaşlarımın bana verdiği destek tedavimin yüzde 50’sini oluşturdu.”
MÜCADELEDEN VAZGEÇMEDİM
Bağırsak ve karaciğer kanserini iki yıl süren tedavi sürecinin ardından yendiğini kaydeden Reşat Kılıç (64): “Tedavi başarısında yaşama sevinci çok önemli. Mücadeleden hiç vazgeçmedim, kendimi hiç salmadım. Şimdi günde 5 kilometre koşabiliyorum, spor yapıyorum. Dökülen saçlarım çıktı.”
BAŞINDAN BERİ YENECEĞİME İNANDIM
Alo 170 hattında görevli Damla Eser Koçyılmaz (29) ise 2014’te yumurtalık kanseri tanısı konulduğunu söyledi. Koçyılmaz: “Hayatım boyunca hep kanser olmaktan korktum, korktuğum da başıma geldi. Ama çok büyük tepki göstermedim. Herkes nasıl bu kadar pozitif olabildiğimi soruyordu. Çünkü, başından beri yeneceğime inandım. Ailem ve eşim her zaman destek oldu bana.”
HERKESİN KURTULMA UMUDU VAR
Lösemi tedavisi gören Nilgün Ulaşır (34), “Babam akciğer kanserinden vefat etti, vefatından 2 ay sonra bende de bu hastalık çıktı. Çok aşamalardan geçtim ve artık hastaneye gitmek istemiyordum. ‘Azrail ne zaman gelecek?’ diye beklediğim de oldu. Eşim ve çocuklarımın çabalarını gördükçe ayakta kaldım. Hastalığı yenmenin püf noktası insanın kendisiyle savaşması. Bu hastalığa yakalanan herkesin kurtulma umudu var.”