İpek ARIOĞUL
Oluşturulma Tarihi: Eylül 17, 2007 00:00
ANKARA Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Faik Yavuz, uzun zamandır bekledikleri "Lisanslı Depoculuk Yasası"nın çıkmasını büyük bir memnuniyetle karşıladıklarını, Ahiboz Köyü’ndeki deponun faliyete geçmesiyle gerçek anlamda borsacılığın başlayacağını kaydetti.
Ankara Hürriyet’e konuşan ATB Başkanı Yavuz, çağdaş borsacılığa geçişte önemli bir adım olarak gördükleri lisanslı depoculuk uygulamasıyla birlikte tarımsal ürünler pazarlamasında Türkiye’nin yaşadığı sıkıntıların büyük ölçüde sona ereceğini belirtti. Yurtiçi ve yurtdışında rekabetçi ortamın oluşamadığını, pazarlama sıkıntılarının devam ettiğini belirten Yavuz, "Depolamayla fiyat istikrarı ve rekabetçi ortam sağlanacak. Devlet de gerekli desteği sağlamalı dedi. Gölbaşı ilçesindeki Ahiboz Köyü’nde depo yapımı için 205 dönümlük bir yerleri olduğunu, ama ihale iptal olduktan sonra sürecin sekteye uğradığını belirten Yavuz, "İhale’nin iptal olması yanlıştı. Umarım bir an önce yenilenir ve proje devam eder" diyerek, şu açıklamalarda bulundu:
TARIMDA DEĞİŞİM SÜRESİ BAŞLADI : Tarımda sistem değişikliğine ihtiyaç vardı. Lisanslı depoculuk yasasıyla altyapı hazırlandı. Gerçi, araya
seçim süreci girince biraz duraksama oldu. Bir an önce çeşitli yasal düzenlemeleri tamamlamak gerekiyor. Zihniyet değişmeden proje gerçekleştirmek zor. Avantajlar sunulursa değişim daha hızlı olur. Maliye Bakanı ile de bu konuda görüştük. Bu, sadece İç Anadolu ve Ankara’nın değil, tüm Türkiye’nin projesi. Türkiye’deki depolama yeterli değil. Mutlaka bir depo sistemi gerekiyor. TMO’nun beş sene garantili özel sektöre depo yaptırması için ihaleye çıkıldı. Biz Ahiboz’u almıştık, ihale iptal oldu ama yeniden yapılacak inşallah. İhalenin çok geç olmadan, en geç sonbaharda yapılması gerekiyor ki biz de altyapısını oluşturmaya başlayalım.
FİYAT İSTİKRARI VE REKABET İÇİN : Beş sene içinde de lisanslı depoculuğa entegrasyon gerçekleştirilerek 2 milyon tonluk depo sistemine geçilmiş olacak. Türkiye’deki 20 milyon tonluk buğday üretiminin yüzde 10’u bizim, yüzde 10’u TMO’nun, yüzde 20-25’i sanayinin elinde depolanıyor. Depolamayla fiyat istikrarı ve rekabetçi ortam sağlanacak, çünkü depolamayla pazara geliş süresi uzuyor, rekabetçi ortam yaratılıyor. Türkiye’de üretilen 20 milyon tonluk miktar ise sadece tahmini. Elimizde net bir rakam olmamasının yanı sıra, buğdayın hangi kalitede olduğu da, hangi tip olduğu da net değil. Lisanslı depoculukla bunların hepsi ortaya çıkacak. Hem sanayici hem üretici takip edebilecek. İki sene içinde proje kapsamında en azından İç Anadolu’da faliyete geçilmeli. Ahiboz’da 205 dönümlük bir yerimiz var. 235 dönüm daha var, ikisi birleştirilecek. Üyelerimize yatay depo imkanı sağlıyoruz. Paketlenecek, amabalajlanacak ürünler yatay depolanacak.
İHTİSAS BORSASI KURULACAK : Ayrıca ulusal bir ürün ihtisas borsası kurulacak ve lisanslı depolardaki kağıtlar burada satılabilecek. Yurtdışından isteyenler de Türkiye’den alım yapabilecek. Tabi bunlar daha uzun vadede, depolar kurulduktan sonra gerçekleşecek şeyler. Türkiye’deki depolama kapasitesi 7.5 milyon ton. Oysa üretim 20 milyon ton. Bu ürün toprak altında, samanlıkta depolanıyor. AB buna izin vermez zaten. Devletin kaynak sağlaması da önemli. TMO’nun kira garantili sistemi zaten bir nevi destek. Çünkü böylelikle ister istemez yatırım yapılır. Amerika’da da böyle. Bir de bu ürün elden ele dolaşırken KDV muafiyeti gelmeli. Her gittiği yerde değil, sadece ilk ve son işlemde KDV konmalı.