Güncelleme Tarihi:
Özkan ARSLAN-Muhammet BAYRAM/ANKARA,(DHA) - YARGITAY Başkanı İsmail Rüştü Cirit, yargının bağımsız olduğunu, son yıllarda, kişi ve birey özgürlüğünü öne çıkaran, kamuyu, devleti geriye atan yasalar çıkarıldığını belirterek, "Hakimler 'Herkül' gibi güçlü olmalıdır. Güç odaklarına karşı, ekonomik bakımdan güçlü olanlara, yeraltı dünyasına, birçok baskı grubuna karşı bağımsızlığı ifade ediyorum. Hakimler her türlü güçlü olmalı ve hiçbir yerden talimat almamalı" dedi.
Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Yargıtay'ın 150. kuruluş yıldönümü nedeniyle gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Kızılay'daki Yargıtay Evi'ndeki toplantıda, Yargıtay'ın geçmişi, bugünü ve geleceği ile ilgili bilgilendirme yapan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, yarın Cumhurbaşkanlığı Kongre ve Kültür Merkezinde 17 ülkeden gelen 90 konukla birlikte, '150. yılında Yargıtay' konulu sempozyum yapacaklarını ve ardından İncek Ahlatlıbel'de inşa edilecek yeni hizmet binasının temel atma törenini gerçekleştireceklerini belirtti.
YARGITAY KARARLARINI KAMU DENETİMİNE AÇTIK
Yargıtay'daki dosyalarla ilgili istatistik verilere dayanan bilgiler veren Cirit, şeffaflık gereği Yargıtay kararlarını kamu denetimine açtıklarını belirterek, "Yargıtay'da çıkan tüm kararlar şu an kamunun denetimindedir. 2015'de 764 bin, 2016'da 1 milyon 375 bin, 2017'de 1 milyon 115 bin 715, 2018'de de bu güne kadar 73 bin 336 olmak üzere toplam 3 milyon 328 bin 389 karar kişisel verilerden arındırılarak, kamu denetimine açtık" dedi.
4 BİN 500 HAKİM VE SAVCI TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYELİĞİNDEN YARGILANIYOR
Konuşmasında, 15 Temmuz darbe girişiminin yargı üzerindeki etkisine değinen Cirit, 4 bin 500 hakim ve savcının terör örgütü üyeliğinden yargılandığını ve onların yerini doldurmak için atanan 18 bin hakimden yüzde 50'sinin 2 ya da 3 yılık hakim olduğunu belirterek, "Çok çalışarak ve çabalayarak FETÖ'nün yargı üzerinde bıraktığı olumsuzlukları aşacağız" dedi.
GEÇEN YIL YARGITAY'A GELEN DOSYA 1 MİLYON CİVARINDAYDI
Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasıyla Yargıtay'ın yükünün azaldığını belirten Cirit, "Bu mahkemelerin kurulmasıyla Yargıtay kendini steril bir ortama çekti. Geçtiğimiz yıl bize gelen dosya sayısı 1 milyon civarındaydı. Bu yıl 333 bin dava dosyası geldi. Gelecek yıl bu sayı daha da azalacak. Biz en geç 2 yıl içerisinde bu dosyaları bitireceğiz. İki yıl içerisinde Türkiye'de hukuk istikrarı sağlayan bir mahkeme olacağız" ifadelerini kullandı.
YARGININ İYİ İŞLEMEMESİNİN NEDENLERİNİ ANLATTI
Türkiye'de yargı sisteminin iyi işlememesine neden olan 5 kör nokta olduğunu belirten Cirit şöyle konuştu: "Bunlardan birincisi kamu inisiyatif almıyor. İdari mahkemelerinin davalısı tamamı devlettir. Adli mahkemelerde de 3'te biri taraf kamudur. Bu davalarda Yargıtay gereksiz meşgul edilmektedir. Bu konuda kamunun inisiyatif alması ve vatandaşla davalı olmaması gerekir diyoruz. Kumu ise kamu maliyesi açısından inisiyatif almadığını ve zamana yaydığını söylüyor. Bu doğru değildir. Çünkü onun gecikmesi, temerrüt faizleri, avukatlık masrafları ile kamu maliyesine maliyetinin daha çok olduğunu düşünüyoruz. Diğer taraftan devlet vatandaşıyla davalı olmamalı. Vatandaşın hakkını mahkemeye göndermeden devlete vermesi lazım ki, devletle halk arasındaki bütünleşme sağlansın. İkincisi iletişim çağında dünyamız artık küçük global bir köy haline geldi. Bir çok ülkede davlara alternatif çözüm uyuşmazlık yöntem denilen bir yöntemle çözmektedirler. Bizim de arabulucucuk çözümleri geliştirmemiz gerekiyor. Üçüncü olarak dünyanın ileri ülkelerinde hukuk eğitimi lisans üssü eğitimdir. Biz de 4 yıllık bir eğitimdir. Türkiye'de 85 üniversitede hukuk fakültesi var. Bunların birçoğu iyi eğitim vermektedir. Ama öğretim görevlisi bulamayan birçok dersleri avukatlarla idame etmektedir. Bizim 85 ceza ve hukuk profesörümüz yok. Okulların bu kadar yaygın olması hukuk istikrarını engellemektedir. Biz o nedenle hukuk fakültelerinin eğitim süresini bir yıl daha artırılmasını uygun görüyoruz. Dördüncüsü de biraz önce ifade ettiğim gibi 15 Temmuz badiresinden sonra yargıdaki kadronun çok deneyimsiz olması. Ancak biz bu kadroyu eğitim her işin üstesinden geleceğiz. Bu kara noktaları aştıktan sonra Türkiye'nin adalet konusunda çok daha başarılı olacağına inanıyorum."
FETÖ DAVALARINDA YARGILANANLARA SON DERECE ADALETLİ DAVRANILIYOR
FETÖ davalarında yargılananlara son derece adaletli davranıldığını belirten Cirit, "Adalet, hak edene hak ettiğini vermektir. Hak etmiyorsa mağdur etmemektir. Zulüm yaparsak, aynı Ergenekon, Balyoz davalarında olduğu gibi, toplumda onarılmaz yaralar açar. Biz geleceğe yürümek istiyoruz, onarılmaz zararlar vermek istemiyoruz. Onun için buna çok dikkat ediyoruz, hassasız" şeklinde konuştu.
YARGITAY BAŞKANLIĞIM SÜRESİNCE BİR TELKİN, TALİMAT, TALEP GELMEDİ
Açıklamaların ardından gazete ve televizyonların Ankara temsilcilerinin sorularını yanıtlayan Cirit, yargı bağımsızlığıyla ilgili yöneltilen soruya, "Yargıtay başkanlığım süresince yargı bağımsızlığıyla ilgili herhangi bir telkin, talimat, talep gelmedi. Bazı yerlerde yargı bağımsızlığının olmadığı ifade edilmekte, bu olgu üzerinden eleştirilmekteyiz. Ben de Türkiye'deki yargı bağımsızlığı ve en son Anayasa değişikliğiyle gelen yargı tarafsızlığının en iyi şekilde yapıldığını görmekteyim. Bunun aksini iddia edenler bunu ispatlamalıdır" şeklinde cevap verdi.
HAKİMLER HER TÜRLÜ GÜÇLÜ OLMALI
Son yıllarda, kişi ve birey özgürlüğünü öne çıkaran, kamuyu, devleti geriye atan yasalar çıkarıldığını, mahkemelerde ve Yargıtay'da birçok davada, kamunun davaları kaybettiğini ifade eden Cirit, "Burada bir talimat yoktur. Hakimler 'Herkül gibi güçlü olmalıdır. Güç odaklarına karşı, ekonomik bakımdan güçlü olanlara, yeraltı dünyasına, birçok baskı grubuna karşı bağımsızlığı ifade ediyorum. Hakimler her türlü güçlü olmalı ve hiçbir yerden talimat almamalı" ifadelerini kullandı.
FETÖ ÜYESİ HAKİM VE SAVCILARIN KARARA BAĞLADIĞI DAVALAR
Cirit, FETÖ'den atılan hakim ve savcıların açtığı ve karara bağladığı davalarla ilgili şikayetlerin sorulması üzerine, "Bu hakim ve savcıların baktıkları davalarla ilgili binlerce şikayet dilekçesi var. Hırsızlık suçu sabit olanlar bile, yargılandıkları davaya bakan hakim FETÖ'den atıldığı için şikayette bulunmuş. Bunların yaptığı uygulamalar nedeniyle yargıya güven düştü. Bu davaların hepsinin yeniden görülmesi mümkün değil ancak hukukta yargılamanın yenilenmesi müessesi var. Kararı veren mahkemeye müracaat edilmesi halinde bu müessese işletilebilir" diye cevap verdi.
YARGITAY 16. CEZA DAİRESİNİN ALDIĞI FETÖ KARARI
FETÖ davlarının sulandırılmaması için yargılamaların hukuka uygun yürüyüp yürümediği şeklindeki bir soruya Cirit, ceza davalarının somut delille ancak sonuca varabileceği yanıtını verdi. Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin FETÖ ile ilgili aldığı kararları hatırlatan Cirit, "Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin kararıyla FETÖ'nün terör örgütü olduğu kabul edildi. 16 Ceza Dairesi'nin kararları, mahkemelere bu işlerin nasıl yürütülmesi konusunu gösterdi. Adalet, hak edene hak ettiğini vermektir. Hak etmiyorsa mağdur etmemektir. Zulüm yaparsak, aynı Ergenekon, Balyoz davalarında olduğu gibi, toplumda onarılmaz yaralar açar. Biz geleceğe yürümek istiyoruz, onarılmaz zararlar vermek istemiyoruz. Onun için buna çok dikkat ediyoruz, hassasız. Adalet er geç yerine gelecektir. Bizim bunlara karşı adaletten başka hiçbir borcumuz yoktur. Adil yargılamayla yürütülmektedir. Bu işin geri dönüşü olmaz. Hakimlik, hukuk yeri hınç alma yeri değildir, en adil olanı yapmaktır, adaletli davranmaktır" diye konuştu.
4 YILA KADAR CEZA ALANLARA GİRDİ-ÇIKTI YAPILIYOR
Kadın cinayetleri ve çocuğa istismar konusunda mahkemelerin verdiği iyi hal indirimi konusunda bir çalışma yapılıp yapılmadığı sorulan Cirit, "Ceza kanunlarında sık sık yapılan değişiklikler yargıda belirsizlik ortaya çıkarıyor. Son çıkarılan Türk Ceza Kanununun neredeyse 3'te biri değiştirildi. İnfaz sisteminde de sürekli değişikliğe gidiliyor. Şu andaki infaz sistemine göre, 4 yıla kadar hapis cezalarında girdi-çıktı yapılıyor. Bu da cezanın yaptırımsız kalmasına neden oluyor" dedi.
100 BİN KAPASİTEMİZ VAR ANCAK 230 BİN MAHKUM VE TUTUKLU VAR
Bunun tersinin de cezaevi ihtiyacı gerektirdiğini belirten Cirit, "Şu anda 100 bin kapasitemiz var, ama cezaevinde 230 bin mahkum ve tutuklu bulunmakta. Sevindirici olan geçmiş dönemde tutuklu sayısı mahkum sayısından fazlaydı, bu dönemde mahkum sayısı tutuklu sayısından fazla. Bu infaz sistemi üzerinde çok fazla oynamamak gerekir" sözlerini ekledi.
CHP GENEL BAŞKANI KILIÇDAROĞLU'NUN AÇIKLADIĞI KİTAPÇIK
Cirit, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir kitapçık açıkladı. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün terör soruşturmaları bilgi kitapçığı. Bu kitapçıkta 'tahliye konusunda HSK ile mutlaka istişarede bulunulduktan sonra karar verin' diyor. Türkiye'de yargı bağımsızlığı konusunda bir sorun yaşanmadığını söylüyorsunuz, bu açıklanan kitapçığı siz nasıl değerlendiriyorsunuz? " sorusuna şöyle cevap verdi: "Bu sorunun muhatabı ben değilim aslında. Konuyu basından gördüm, bir anlam veremedim. HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz'a, 'Bu mesele nedir?' diye sordum. HSK Başkanı, 'Yargılamaya konu hakim ve savcıların teminatı için, onların yargılamalarındaki teminat için biz bunu düşünmüştük' dedi. Bizde en ufak bir baskı, talimat, telkin yoktur." Cirit, "Ne şekilde olursa olsun böyle bir talimat verilmesi doğru mu?" sorusu üzerine de "Bu sorunun muhatabı ben değilim. HSK'ya sormanız lazım" diye konuştu.
YARGININ ELE GEÇİRİLMESİ
Yargının FETÖ gibi başka bir yapının eline geçmemesi için yapılanların sorulması üzerine Cirit, ehliyet ve liyakatın önemine işaret ederek, "Yargının bir başka yapının eline geçmemesi noktasında gereken tedbirler alınıyor. Bu konular çok hassas konular. Örneğin, HSK'da şu anda bugün yapılması gereken avukatlıktan hakimliğe geçiş kura töreni daha iyi inceleme altına alınması için ertelendi. Bu işi, bilgi sahibi olan, donanımlı insanların yürütmesi gerekir. O kişideki eksiklik, zafiyet, değişik faktörlerle hareket etmesinin yargı camiasına zarar vereceği açıktır. Bunlarla ilgili de mekanizmalar vardır" diye konuştu.
SEÇİM SİSTEMİ
Cirit, seçim sistemi üzerinde yapılan yeni çalışmalarla ilgili bir soruya, seçim iş ve işlemlerinin, bağımsız, vicdanıyla hareket eden hakimlerin nezaretinde yapıldığını belirterek, "Bu kurumlar, gelenekler kolay oluşmuyor. Bir 150 yıllık Yargıtay, Yüksek Seçim Kurulu. Ulu orta tartışma ortamına çekip de bunların yıpratılmasını doğru bulmuyorum" şeklinde cevap verdi.
(FOTOĞRAF)