Yaraların tedavisinden yapay organ nakline
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 2010 00:00
İyileşemeyen yara ve yanıkların tedavisi için geliştirdikleri nanoteknoloji tabanlı yeni malzemeyi anlatan UNAM araştırmacılarından Yrd. Doç Dr. Mustafa Özgür Güler, “İlerde laboratuvar ortamında üretilmiş organların insanlara nakli bile mümkün olabilecek” dedi.
BİLKENT Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (UNAM) araştırmacıları, bazı metabolik hastalıklar nedeniyle iyileşemeyen yara ve yanıkların tedavisi için nanoteknoloji tabanlı yeni bir malzeme geliştirdi. Yapısında nanofiber ve büyük oranda su bulunan yeni malzeme, yara ve yanıkların üstüne sürüldükten kısa süre sonra sağlıklı dokuların çoğalmasını ve derinin kendini tamir etmesini sağlıyor.
Vücut tamir edecek
Jel kıvamındaki malzemenin, dünyadaki araştırma laboratuvarlarında yürütülen benzer çalışmalardan farkı, tedavide dışarıdan hormon takviyesine gerek kalmadan vücudun kendi tamir sistemini harekete geçirmedeki başarısı.
Önümüzdeki 10 sene içinde nanoteknoloji ile üretilmiş pek çok farklı ilacın kullanılacağını belirten UNAM araştırmacılarından Yrd. Doç Dr. Mustafa Özgür Güler, Yrd. Doç. Dr. Ayşe Begüm Tekinay “Laboratuvar ortamında bu ilaçların faydalı olduğunu gördük. Ancak bu ilaçların kullanılabilir olması için Sağlık Bakanlığı onayları ve insan deneyleri gerekiyor. Sağlık Bakanlığı ve Tıp fakülteleri ile birlikte, geliştirdiğimiz bu sistemi ilaç haline getirmeye çalışacağız” dedi.
Bu tip çalışmaların, özellikle hasar görmüş dokuların tedavisi için faydalı olacağının altını çizen Güler, “İlerde laboratuvar ortamında üretilmiş organların insanlara nakli bile mümkün olabilecek. Doktora öğrencilerimizle birlikte, Devlet Planlama Teşkilatı ve TÜBİTAK yardımıyla gerçekleştirdiğimiz çalışmalarımız devam edecek” dedi.
Laboratuvar ispatı
Doku mühendisliği grubu olarak yapay hücrelerarası ortamı sentezlemek ve bunların doku tamirinde kullanılması konularında çalışmalar yürüttüklerini anlatan Güler, diyabet gibi bazı metabolik hastalıklarda tedavide güçlük çekilen yara ve yanıkların daha hızlı iyileşmesi için geliştirdikleri projeyi şöyle anlattı:
“Kullandığımız teknoloji, nanoteknolojinin sağlık uygulaması boyutu. Yara ve yanıklarda biyolojik faktörler bozulur, derideki kolojen isimli vücuda mekanik destek sağlayan üç boyutlu ortam hasar görür. Yara ve yanık nedeniyle hasar gören dokuların tedavisi için geliştirdiğimiz jel kıvamındaki malzemeyi hasarlı bölgeye sürüp o bölgede hasarın çabuk iyileşebildiğini laboratuvar ortamında ispatladık.
Malzememiz, sentetik moleküllerden oluşuyor. Bu moleküller biraraya gelerek nanometre ölçeğinde ipliksi yapılar olan nanofiberleri oluşturuyorlar. Nanofiberlerin suyu hapsetmesiyle jel oluşumu sağlanıyor. Böylece yapının yüzde 99’u su, yüzde 1’i de sentezlenen nano malzemelerden oluşuyor.”
Nanoteknoloji nedir?
NANOTEKNOLOJİ, maddeyi atomik ve moleküler seviyede kontrol etme bilimidir. Nanoteknoloji, genel olarak 100 nanometre ve daha küçük boyutta malzeme ve aygıt geliştirmekle ilgilidir. Bir nanometre, metrenin milyarda biridir.
Nanoteknoloji bir çok alanı kapsayan bir bilim dalıdır. Araştırmacılar aygıt fiziği, malzeme bilimi, elektronik, kimya, biyoloji gibi bilim dallarında nanoteknoloji çalışmaları yapmaktadır.
Vücut tamir edecek
Jel kıvamındaki malzemenin, dünyadaki araştırma laboratuvarlarında yürütülen benzer çalışmalardan farkı, tedavide dışarıdan hormon takviyesine gerek kalmadan vücudun kendi tamir sistemini harekete geçirmedeki başarısı.
Önümüzdeki 10 sene içinde nanoteknoloji ile üretilmiş pek çok farklı ilacın kullanılacağını belirten UNAM araştırmacılarından Yrd. Doç Dr. Mustafa Özgür Güler, Yrd. Doç. Dr. Ayşe Begüm Tekinay “Laboratuvar ortamında bu ilaçların faydalı olduğunu gördük. Ancak bu ilaçların kullanılabilir olması için Sağlık Bakanlığı onayları ve insan deneyleri gerekiyor. Sağlık Bakanlığı ve Tıp fakülteleri ile birlikte, geliştirdiğimiz bu sistemi ilaç haline getirmeye çalışacağız” dedi.
Bu tip çalışmaların, özellikle hasar görmüş dokuların tedavisi için faydalı olacağının altını çizen Güler, “İlerde laboratuvar ortamında üretilmiş organların insanlara nakli bile mümkün olabilecek. Doktora öğrencilerimizle birlikte, Devlet Planlama Teşkilatı ve TÜBİTAK yardımıyla gerçekleştirdiğimiz çalışmalarımız devam edecek” dedi.
Laboratuvar ispatı
Doku mühendisliği grubu olarak yapay hücrelerarası ortamı sentezlemek ve bunların doku tamirinde kullanılması konularında çalışmalar yürüttüklerini anlatan Güler, diyabet gibi bazı metabolik hastalıklarda tedavide güçlük çekilen yara ve yanıkların daha hızlı iyileşmesi için geliştirdikleri projeyi şöyle anlattı:
“Kullandığımız teknoloji, nanoteknolojinin sağlık uygulaması boyutu. Yara ve yanıklarda biyolojik faktörler bozulur, derideki kolojen isimli vücuda mekanik destek sağlayan üç boyutlu ortam hasar görür. Yara ve yanık nedeniyle hasar gören dokuların tedavisi için geliştirdiğimiz jel kıvamındaki malzemeyi hasarlı bölgeye sürüp o bölgede hasarın çabuk iyileşebildiğini laboratuvar ortamında ispatladık.
Malzememiz, sentetik moleküllerden oluşuyor. Bu moleküller biraraya gelerek nanometre ölçeğinde ipliksi yapılar olan nanofiberleri oluşturuyorlar. Nanofiberlerin suyu hapsetmesiyle jel oluşumu sağlanıyor. Böylece yapının yüzde 99’u su, yüzde 1’i de sentezlenen nano malzemelerden oluşuyor.”
Nanoteknoloji nedir?
NANOTEKNOLOJİ, maddeyi atomik ve moleküler seviyede kontrol etme bilimidir. Nanoteknoloji, genel olarak 100 nanometre ve daha küçük boyutta malzeme ve aygıt geliştirmekle ilgilidir. Bir nanometre, metrenin milyarda biridir.
Nanoteknoloji bir çok alanı kapsayan bir bilim dalıdır. Araştırmacılar aygıt fiziği, malzeme bilimi, elektronik, kimya, biyoloji gibi bilim dallarında nanoteknoloji çalışmaları yapmaktadır.