Ya yasayla düzelir ya da YIKARIZ
Güncelleme Tarihi:
Deniz GÜREL
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 18, 2008 00:00
ODTÜ ile ilgili belediyenin kestiği cezaya ve yıkım tehdidine tepkiler büyürken, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, "ODTÜ’nün bu saatten sonra plan yapılarak kurtulması mümkün görünmemektedir. Tek çözüm yapılaşmanın affedilmesi için özel bir kanun çıkartılmasıdır. Çözüm için elimizden geleni yaparız. Değilse de mecburen yıkılır" dedi.
ODTÜ ile ilgili belediyenin kestiği ceza tepkilere neden olurken, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, "ODTÜ’nün bu saatten sonra plan yapılarak kurtulması mümkün görünmemektedir. Çankaya Belediyesi’yle yaptığı çalışma da çözüm değildir. Tek çözüm, ODTÜ’nün yapılaşmanın affedilmesi için özel bir kanun çıkartılmasını talep etmesidir. Çözüm için elimizden geleni yaparız. Değilse de mecburen yıkılır" dedi. Gökçek şunları söyledi:
"ODTÜ’yle ruhsat tartışmasın arsenik yüzünden çıktığını söylemek çok saçma bir iddia. Kaçak inşaatlarla ilgili ODTÜ’yle resmi yazışmalarımız 19 Mart 2008 tarihinde başladı. Eğer suçlama yapılması gerekiyorsa ODTÜ’nün arsenik olayını bizim ODTÜ’yü ikaz yazısı yüzünden çıkardığını söylemek lazım. Bizim böyle bir suçlamamız yok. Ancak mantık yürütürseniz bunu söylemek gerekir.
Gerçek yönüne gelince, ODTÜ Türkiye’deki tüm imar davalarında bilirkişi tayin eder. Şehir plancıları mimarlar inşaatçılar kaçak inşaatlarla sayısız davada bilirkişilik yaparlar ve mahkeme kararlarına karine teşkil ederler. Bu kadar bilim adamının ve bilirkişinin bulunduğu bir üniversitenin bilerek ODTÜ içerisindeki binaların tamamını kaçak yapmasını meşru gösterecek hiç bir gerekçe olamaz. ’Efendim burası bilim yuvasıdır. Bu kadar kaçak bina var buna da göz yumalım’ mantığını bir bilim adamının veya hukuk adamının savunması bilimi ve hukuku inkardır.
Çankaya’yla çalışma çözüm değil
Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak Ankara’nın üniversiteler kenti olmasını hedefleri arasına koymuş bir belediyeyiz. ODTÜ dahil olmak üzere tüm üniversitelerimize her türlü altyapıyı ücretsiz yapmaya hazırız. Bu konuda kesinlikle üniversitelerin yanında yer almak asli görevlerimizden birisi.
Bizim yaptığımız şikayetler üzerine ODTÜ’yü plansızlıktan kurtarmak için onları ikaz etmektir. Ancak ODTÜ bu ikazlara duyarsız kalmakta direniyor. Yasalar kaçak yapılar için para cezası ve yıkım mecburiyeti getirmektedir. Belediyenin iradesi değil kanunun hükmettiği bir hükümdür. ODTÜ’nün bu saatten sonra plan yapılarak kurtulması mümkün görünmemektedir. Çankaya Belediyesi’yle yaptığı çalışma da çözüm değildir. Çünkü kaçak yapıların imar planına yerleştirilmesi imar affı anlamına gelir. Tek çözüm ODTÜ’nün hükümete başvurarak bugüne kadar yapmış oldukları yasa dışı ve yeni TCK’ya göre suç olan kaçak yapılaşmanın affedilmesi için özel bir kanun çıkartılmasını talep etmesidir.
Mecburen yıkılır
Ben yıkma taraftarı değilim, çözüm arayacağım. Bu çözüm için elimizden geleni yaparız. Değilse de mecburen yıkılır. Bu yetki 5216 sayılı belediye kanunundan sonra belediyelere verildi. Bu konuda ODTÜ Rektörü Ural Akbulut’u bir kaç sefer yaptığımız görüşmelerde uyardım. Bu işin sonucunda başlarına iş açılabileceğini ifade ettim, tedbir alınmadı."
Başkent’teki yapıların büyük bölümünün kaçak olduğu iddialarını da kabul etmeyen Gökçek eleştirileri şöyle yanıtladı:
"Ankara’da yüzde 30-40 kaçak yapılaşma diye bir olay yok. İmar ıslah planları bittiğinden beri kaçak yapılaşma Ankara’da hemen hemen bitmiştir. Şu anda tek kaçak yapılaşma Çankaya Belediyesi’nin müsaadesiyle Mühye ve Karataş’ta yapılmaktadır. Çankaya Belediyesi bilinçli olarak kaçak yapılara göz yummaktadır."
14 yıldır aklınız neredeydi?
Büyükşehir Belediyesi’nin ODTÜ’ye kestiği 2 trilyona yakın ceza Başkent gündemine bomba gibi düştü. Kamuoyunda Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik tepkiler çığ gibi büyüyor.
BÜYÜKŞEHİR Belediyesi’nin ODTÜ’deki 45 binaya "Uygulama imar planı, yapı ruhsatı ve iskan belgesi bulunmadığı" gerekçesiyle kestiği 1 milyon 800 bin YTL’lik ceza ve ’mevzuata uygun hale getirilmezse yıkılacak’ açıklaması Başkent gündemine bomba gibi düştü. Kamuoyunda Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik tepkiler çığ gibi büyüyor.
Belediyenin uygulamasına sert tepki gösterenlerin başında eski Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın geldi. Karayalçın, "Ankara’yı Ankara yapan kurumların başında gelen ODTÜ’ye yönelik bu davranış husumetten başka bir şey değildir" dedi.
Ankara’nın temel taşı
Başkan Gökçek’in bu uygulmasının hukukun yerine getirilmesinden çok bir husumet anlayışından kaynaklandığını belirten Karayalçın şunları söyledi:
"ODTÜ’ye yönelik bu husumetten büyük üzüntü duyuyorum. ODTÜ, Ankara’nın temel taşlarından birisi ve Ankara’yı Ankara yapan özelliklerin başında ODTÜ yer alıyor. Belediye Başkanı’nın ODTÜ’ye yönelik bu açıklamalarını hukukun gereğini yerine getirilmesinden çok bir husumet anlayışından kaynaklandığını görüyorum. Kuşkusuz Ankara’daki kaçak yapılarla mücadele edilmesi gerekir. Eğer bir alt-üst geçitin bir belediye tesisisinin ruhsatı yoksa teşhir etmek gerekir. Acaba belediye o konuda ne yapmıştır?
Biz yıkmadık hep yaptık
Gökçek’in Ankara’daki tüm kaçak yapıların hepsini kamuoyuna ilan etmesini öneriyorum. Bunun içinde belediyenin yapıları da olmalı. Hangi yapı kaçak, hangi yapı yıkılmamış Ankaralılar bunu öğrenmeli. Tüm bunlar sunulmadan ODTÜ’nün yapılarıyla ilgili böyle bir uygulamanın yapılması husumetten başka bir şekilde açıklanamaz. ’İnsanın aklına 14 yıldır acaba neden yapılmadı da şimdi yapılıyor’ sorusu geliyor."
Karayalçın "Siz kendi döneminizde ODTÜ’deki kaçak yapıları yıkmayı düşünmediniz mi?" sorusunu, "Biz raylı sisitemi düşündük, AŞTİ’yi düşünük, viyadüğü düşündük, büyük Ankara kanal projesini düşündük. Bizim dönemimizde aklımızda yıkmak, satmak yoktu, hep yapmak vardı" diyerek yanıtladı.
Tartışmanın sınırı Ankara’yı bile aştı
14 yılı aşkın süredir Büyükşehir Belediye Başkanı olan Melih Gökçek ile ODTÜ Rektörlüğü’nde sekizinci yılını dolduran ve önümüzdeki günlerde koltuğunu devretmeye hazırlanan Prof. Dr. Ural Akbulut arasında yıllardır süren polemik 2008 yılında zirveye çıktı. Büyükşehir Belediyesi’nin yılın ilk aylarında açıkladığı faaliyet raporunda Başkan Gökçek’in, "ODTÜ enterasandır bizim tüm hizmetlerimize karşı çıkar. Hizmete gelince kaçarlar", "Eymir Gölü’nü halka açın biz de gerekli tüm fedakarlıkları yaparak temizlenmesini sağlayalım" açıklamaları ODTÜ’yü kızdırdı. Ardından Akbulut’un Eymir’i asla vermeyeceğini açıklaması ve Ankara’nın amblemiyle ilgili sert eleştirileri ipleri daha da gerdi.
Bu dönemde kentin tartışmasız bir numaralı gündem konusu olan Kızılırmak suyuyla ilgili Büyükşehir Belediyesi bülteninde çıkan ’ODTÜ’nün temiz su analizi’ başlıklı belge Akbulut’u kızdırdı. Raporun üniversiteyi bağlamadığını ve ODTÜ’nün belediye için bir analiz yapmadığını söyleyen Akbulut’un daha rapor tartışması yapmadan Ankara suyundaki arsenikle ilgili açıklamaları kıyameti kopardı ve Gökçek-Akbulut arasındaki tartışma Ankara sınırını aşarak İzmir’e kadar uzandı.,
Ersan: Art niyet var
Ankara İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Nevzat Ersan: Bunun siyasi olduğu açıktır. Ankara’da şehir merkezi dahil yaklaşık binaların yüzde 60’ı kaçak. Yapı kullanma izin belgesi alınmayan tüm binalar kaçaktır. Şehir merkezindeki kaçak dediğimiz binaların ruhsatı vardır ama yapı kullanma izin belgesi olmadığı için kaçak muamelesi görür. Bunları çözmeden ODTÜ’deki binalara kaçak muamelesi yapmasını yadırgıyorum. ODTÜ’yle böyle bir diyaloğa girmesi art niyetten kaynaklanıyor.
Yıkım tehdidine tepkiler çığ gibi
Akbulut: Verecek arazimiz yok
ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut, ODTÜ’deki "kaçak yapı" iddialarıyla ilgili olarak, "Görüntüye bakarsanız, Büyükşehir Belediyesi ne yapmaya çalışıyor? Çankaya Belediyesi ve ODTÜ işi bitirmesin de Büyükşehir’e mahkum kalsın, Büyükşehir de imar karşılığında ODTÜ’den büyük bir arazi koparsın. Bizim, öyle verecek bir arazimiz yok" açıklamasını yaptı.
Para cezasının ödenip ödenmeyeceği sorusuna Akbulut, "Ne münasebet, mahkemeye gideceğiz. Hukuksal olarak biz haklılığımıza inanıyoruz" yanıtını verdi. Konuyla ilgili bütün işlemlerin evrakının Çankaya Belediyesi’nde olduğunu söyleyen Akbulut, çalışmalarının devam ettiğini yineledi. Akbulut, "Çok enteresan bir zamanlama. Melih Gökçek kaç yıllık belediye başkanı, ona bakalım. Birdenbire bugün mü aklınıza geldi? Bu operasyonu iki ay önce başlattı. İki ay öncesine kadar Büyükşehir Belediye Başkanı bilmiyor muydu ODTÜ’nün imar durumunu?" diye konuştu.
Bingöl: Zamanlama manidar
"CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl: Durup duruken ODTÜ’ye 2 trilyona yakın bir ceza kesti. Öncelikle Gökçek’e ’Bugüne kadar aklın neredeydi’ diye sormak lazım. ODTÜ ne dün yapıldı ne bügün, 40 yıldır orada. Madem binaları yıkacak yine ODTÜ’nün eseri, Ankara’nın şaheseri olan ODTÜ ormanlarını da yıksın, yok etsin. Zamanlaması da son derece manidar. Gökçek 14 yılı geçkin süredir görevde. Bu zamana kadar neden ihmal etmiş? Çünkü ODTÜ rektörü bir bilim adamı olarak görevini yapmış, gerçekleri açıklamış, Gökçek’in şimşeklerini üzerine çekmiştir. O yıkacağım dediği binalar Türkiye’nin yüz akı. Herkes ODTÜ kampüsüne gıptayla bakıyor. Önce başka yerlerdeki kaçak binalara baksın. Türkiye’yi en iyi şekilde temsil eden kurumu yıpratmasın.
Eryılmaz: Problemler çözülmüştü
Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz: Başkentte pek çok kamu kurumunun kaçak olduğu sır değil, aksine aşikar. Çankaya Belediyesi olarak her şeyi hukuk içinde halletme arzusuna dayanarak, yasal bir kent, yasal bir başkent yaratmak için kurumlarla işbirliğine dayalı, onların imar durumlarına yönelik eksikliklerini işbirliği temelinde çözmek için uğraşıyoruz. Sadece ODTÜ’yle değil, diğer üniversiteler ve kamu kuruluşlarıyla da yapıcı görüşmelerimizi ve yazışmalarımızı sürdürüyoruz. Devlet kurumlarının ve üniversitelerin sorunlarını etap etap çözüyoruz. Hal böyleyken durduk yerde pişmiş aşa su katma uzmanı Gökçek’in hırsla ve hışımla ODTÜ’ye yüklenmek istenmesinin altında bir çapanoğlu yatmıyor mu? ODTÜ ile de imar problemleri çözülmüş, imar izni verilmesine de günler kalmıştı. Peki ODTÜ şimdi neden Gökçek’in hedef tahtasında?
Önce Gökkuşağı’nı yık
Gökçek, Çankaya Belediyesi’nin ODTÜ’yle, diğer kuruluşlarla ve Büyükşehir Belediyesi ile yaptığı onca görüşmeyi ve yazışmayı bilmiyor mu? Elbette biliyor. Ama o sadece kendisinden olmayan herkesi tehdit etmeyi kenti yönetmek zannediyor.
Onbinlerce öğrencinin okuduğu ODTÜ’yü cezalandırmak isteyen, bu öğrencileri eğitim-öğretim yapamaz bir halde bırakmak isteyen Gökçek, her şeyden evvel ille bir yerleri yıkacaksan, o zaman işe Milli Kütüphane’nin önünde şu an metruk haldeki hilkat garibesi olarak bıraktığın Gökkuşağı’ndan başla.
"ODTÜ’yle ruhsat tartışmasın arsenik yüzünden çıktığını söylemek çok saçma bir iddia. Kaçak inşaatlarla ilgili ODTÜ’yle resmi yazışmalarımız 19 Mart 2008 tarihinde başladı. Eğer suçlama yapılması gerekiyorsa ODTÜ’nün arsenik olayını bizim ODTÜ’yü ikaz yazısı yüzünden çıkardığını söylemek lazım. Bizim böyle bir suçlamamız yok. Ancak mantık yürütürseniz bunu söylemek gerekir.
Gerçek yönüne gelince, ODTÜ Türkiye’deki tüm imar davalarında bilirkişi tayin eder. Şehir plancıları mimarlar inşaatçılar kaçak inşaatlarla sayısız davada bilirkişilik yaparlar ve mahkeme kararlarına karine teşkil ederler. Bu kadar bilim adamının ve bilirkişinin bulunduğu bir üniversitenin bilerek ODTÜ içerisindeki binaların tamamını kaçak yapmasını meşru gösterecek hiç bir gerekçe olamaz. ’Efendim burası bilim yuvasıdır. Bu kadar kaçak bina var buna da göz yumalım’ mantığını bir bilim adamının veya hukuk adamının savunması bilimi ve hukuku inkardır.
Çankaya’yla çalışma çözüm değil
Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak Ankara’nın üniversiteler kenti olmasını hedefleri arasına koymuş bir belediyeyiz. ODTÜ dahil olmak üzere tüm üniversitelerimize her türlü altyapıyı ücretsiz yapmaya hazırız. Bu konuda kesinlikle üniversitelerin yanında yer almak asli görevlerimizden birisi.
Bizim yaptığımız şikayetler üzerine ODTÜ’yü plansızlıktan kurtarmak için onları ikaz etmektir. Ancak ODTÜ bu ikazlara duyarsız kalmakta direniyor. Yasalar kaçak yapılar için para cezası ve yıkım mecburiyeti getirmektedir. Belediyenin iradesi değil kanunun hükmettiği bir hükümdür. ODTÜ’nün bu saatten sonra plan yapılarak kurtulması mümkün görünmemektedir. Çankaya Belediyesi’yle yaptığı çalışma da çözüm değildir. Çünkü kaçak yapıların imar planına yerleştirilmesi imar affı anlamına gelir. Tek çözüm ODTÜ’nün hükümete başvurarak bugüne kadar yapmış oldukları yasa dışı ve yeni TCK’ya göre suç olan kaçak yapılaşmanın affedilmesi için özel bir kanun çıkartılmasını talep etmesidir.
Mecburen yıkılır
Ben yıkma taraftarı değilim, çözüm arayacağım. Bu çözüm için elimizden geleni yaparız. Değilse de mecburen yıkılır. Bu yetki 5216 sayılı belediye kanunundan sonra belediyelere verildi. Bu konuda ODTÜ Rektörü Ural Akbulut’u bir kaç sefer yaptığımız görüşmelerde uyardım. Bu işin sonucunda başlarına iş açılabileceğini ifade ettim, tedbir alınmadı."
Başkent’teki yapıların büyük bölümünün kaçak olduğu iddialarını da kabul etmeyen Gökçek eleştirileri şöyle yanıtladı:
"Ankara’da yüzde 30-40 kaçak yapılaşma diye bir olay yok. İmar ıslah planları bittiğinden beri kaçak yapılaşma Ankara’da hemen hemen bitmiştir. Şu anda tek kaçak yapılaşma Çankaya Belediyesi’nin müsaadesiyle Mühye ve Karataş’ta yapılmaktadır. Çankaya Belediyesi bilinçli olarak kaçak yapılara göz yummaktadır."
14 yıldır aklınız neredeydi?
Büyükşehir Belediyesi’nin ODTÜ’ye kestiği 2 trilyona yakın ceza Başkent gündemine bomba gibi düştü. Kamuoyunda Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik tepkiler çığ gibi büyüyor.
BÜYÜKŞEHİR Belediyesi’nin ODTÜ’deki 45 binaya "Uygulama imar planı, yapı ruhsatı ve iskan belgesi bulunmadığı" gerekçesiyle kestiği 1 milyon 800 bin YTL’lik ceza ve ’mevzuata uygun hale getirilmezse yıkılacak’ açıklaması Başkent gündemine bomba gibi düştü. Kamuoyunda Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik tepkiler çığ gibi büyüyor.
Belediyenin uygulamasına sert tepki gösterenlerin başında eski Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın geldi. Karayalçın, "Ankara’yı Ankara yapan kurumların başında gelen ODTÜ’ye yönelik bu davranış husumetten başka bir şey değildir" dedi.
Ankara’nın temel taşı
Başkan Gökçek’in bu uygulmasının hukukun yerine getirilmesinden çok bir husumet anlayışından kaynaklandığını belirten Karayalçın şunları söyledi:
"ODTÜ’ye yönelik bu husumetten büyük üzüntü duyuyorum. ODTÜ, Ankara’nın temel taşlarından birisi ve Ankara’yı Ankara yapan özelliklerin başında ODTÜ yer alıyor. Belediye Başkanı’nın ODTÜ’ye yönelik bu açıklamalarını hukukun gereğini yerine getirilmesinden çok bir husumet anlayışından kaynaklandığını görüyorum. Kuşkusuz Ankara’daki kaçak yapılarla mücadele edilmesi gerekir. Eğer bir alt-üst geçitin bir belediye tesisisinin ruhsatı yoksa teşhir etmek gerekir. Acaba belediye o konuda ne yapmıştır?
Biz yıkmadık hep yaptık
Gökçek’in Ankara’daki tüm kaçak yapıların hepsini kamuoyuna ilan etmesini öneriyorum. Bunun içinde belediyenin yapıları da olmalı. Hangi yapı kaçak, hangi yapı yıkılmamış Ankaralılar bunu öğrenmeli. Tüm bunlar sunulmadan ODTÜ’nün yapılarıyla ilgili böyle bir uygulamanın yapılması husumetten başka bir şekilde açıklanamaz. ’İnsanın aklına 14 yıldır acaba neden yapılmadı da şimdi yapılıyor’ sorusu geliyor."
Karayalçın "Siz kendi döneminizde ODTÜ’deki kaçak yapıları yıkmayı düşünmediniz mi?" sorusunu, "Biz raylı sisitemi düşündük, AŞTİ’yi düşünük, viyadüğü düşündük, büyük Ankara kanal projesini düşündük. Bizim dönemimizde aklımızda yıkmak, satmak yoktu, hep yapmak vardı" diyerek yanıtladı.
Tartışmanın sınırı Ankara’yı bile aştı
14 yılı aşkın süredir Büyükşehir Belediye Başkanı olan Melih Gökçek ile ODTÜ Rektörlüğü’nde sekizinci yılını dolduran ve önümüzdeki günlerde koltuğunu devretmeye hazırlanan Prof. Dr. Ural Akbulut arasında yıllardır süren polemik 2008 yılında zirveye çıktı. Büyükşehir Belediyesi’nin yılın ilk aylarında açıkladığı faaliyet raporunda Başkan Gökçek’in, "ODTÜ enterasandır bizim tüm hizmetlerimize karşı çıkar. Hizmete gelince kaçarlar", "Eymir Gölü’nü halka açın biz de gerekli tüm fedakarlıkları yaparak temizlenmesini sağlayalım" açıklamaları ODTÜ’yü kızdırdı. Ardından Akbulut’un Eymir’i asla vermeyeceğini açıklaması ve Ankara’nın amblemiyle ilgili sert eleştirileri ipleri daha da gerdi.
Bu dönemde kentin tartışmasız bir numaralı gündem konusu olan Kızılırmak suyuyla ilgili Büyükşehir Belediyesi bülteninde çıkan ’ODTÜ’nün temiz su analizi’ başlıklı belge Akbulut’u kızdırdı. Raporun üniversiteyi bağlamadığını ve ODTÜ’nün belediye için bir analiz yapmadığını söyleyen Akbulut’un daha rapor tartışması yapmadan Ankara suyundaki arsenikle ilgili açıklamaları kıyameti kopardı ve Gökçek-Akbulut arasındaki tartışma Ankara sınırını aşarak İzmir’e kadar uzandı.,
Ersan: Art niyet var
Ankara İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Nevzat Ersan: Bunun siyasi olduğu açıktır. Ankara’da şehir merkezi dahil yaklaşık binaların yüzde 60’ı kaçak. Yapı kullanma izin belgesi alınmayan tüm binalar kaçaktır. Şehir merkezindeki kaçak dediğimiz binaların ruhsatı vardır ama yapı kullanma izin belgesi olmadığı için kaçak muamelesi görür. Bunları çözmeden ODTÜ’deki binalara kaçak muamelesi yapmasını yadırgıyorum. ODTÜ’yle böyle bir diyaloğa girmesi art niyetten kaynaklanıyor.
Yıkım tehdidine tepkiler çığ gibi
Akbulut: Verecek arazimiz yok
ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut, ODTÜ’deki "kaçak yapı" iddialarıyla ilgili olarak, "Görüntüye bakarsanız, Büyükşehir Belediyesi ne yapmaya çalışıyor? Çankaya Belediyesi ve ODTÜ işi bitirmesin de Büyükşehir’e mahkum kalsın, Büyükşehir de imar karşılığında ODTÜ’den büyük bir arazi koparsın. Bizim, öyle verecek bir arazimiz yok" açıklamasını yaptı.
Para cezasının ödenip ödenmeyeceği sorusuna Akbulut, "Ne münasebet, mahkemeye gideceğiz. Hukuksal olarak biz haklılığımıza inanıyoruz" yanıtını verdi. Konuyla ilgili bütün işlemlerin evrakının Çankaya Belediyesi’nde olduğunu söyleyen Akbulut, çalışmalarının devam ettiğini yineledi. Akbulut, "Çok enteresan bir zamanlama. Melih Gökçek kaç yıllık belediye başkanı, ona bakalım. Birdenbire bugün mü aklınıza geldi? Bu operasyonu iki ay önce başlattı. İki ay öncesine kadar Büyükşehir Belediye Başkanı bilmiyor muydu ODTÜ’nün imar durumunu?" diye konuştu.
Bingöl: Zamanlama manidar
"CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl: Durup duruken ODTÜ’ye 2 trilyona yakın bir ceza kesti. Öncelikle Gökçek’e ’Bugüne kadar aklın neredeydi’ diye sormak lazım. ODTÜ ne dün yapıldı ne bügün, 40 yıldır orada. Madem binaları yıkacak yine ODTÜ’nün eseri, Ankara’nın şaheseri olan ODTÜ ormanlarını da yıksın, yok etsin. Zamanlaması da son derece manidar. Gökçek 14 yılı geçkin süredir görevde. Bu zamana kadar neden ihmal etmiş? Çünkü ODTÜ rektörü bir bilim adamı olarak görevini yapmış, gerçekleri açıklamış, Gökçek’in şimşeklerini üzerine çekmiştir. O yıkacağım dediği binalar Türkiye’nin yüz akı. Herkes ODTÜ kampüsüne gıptayla bakıyor. Önce başka yerlerdeki kaçak binalara baksın. Türkiye’yi en iyi şekilde temsil eden kurumu yıpratmasın.
Eryılmaz: Problemler çözülmüştü
Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz: Başkentte pek çok kamu kurumunun kaçak olduğu sır değil, aksine aşikar. Çankaya Belediyesi olarak her şeyi hukuk içinde halletme arzusuna dayanarak, yasal bir kent, yasal bir başkent yaratmak için kurumlarla işbirliğine dayalı, onların imar durumlarına yönelik eksikliklerini işbirliği temelinde çözmek için uğraşıyoruz. Sadece ODTÜ’yle değil, diğer üniversiteler ve kamu kuruluşlarıyla da yapıcı görüşmelerimizi ve yazışmalarımızı sürdürüyoruz. Devlet kurumlarının ve üniversitelerin sorunlarını etap etap çözüyoruz. Hal böyleyken durduk yerde pişmiş aşa su katma uzmanı Gökçek’in hırsla ve hışımla ODTÜ’ye yüklenmek istenmesinin altında bir çapanoğlu yatmıyor mu? ODTÜ ile de imar problemleri çözülmüş, imar izni verilmesine de günler kalmıştı. Peki ODTÜ şimdi neden Gökçek’in hedef tahtasında?
Önce Gökkuşağı’nı yık
Gökçek, Çankaya Belediyesi’nin ODTÜ’yle, diğer kuruluşlarla ve Büyükşehir Belediyesi ile yaptığı onca görüşmeyi ve yazışmayı bilmiyor mu? Elbette biliyor. Ama o sadece kendisinden olmayan herkesi tehdit etmeyi kenti yönetmek zannediyor.
Onbinlerce öğrencinin okuduğu ODTÜ’yü cezalandırmak isteyen, bu öğrencileri eğitim-öğretim yapamaz bir halde bırakmak isteyen Gökçek, her şeyden evvel ille bir yerleri yıkacaksan, o zaman işe Milli Kütüphane’nin önünde şu an metruk haldeki hilkat garibesi olarak bıraktığın Gökkuşağı’ndan başla.