Oluşturulma Tarihi: Ağustos 24, 2010 00:00
Yaz aylarında deride oluşan hasarların en önemli nedeninin ultraviyole ışınlar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Nilgün Atakan, güneş ışınlarının dik geldiği 11.00-16.00 saatleri arasında güneşten korunmak gerektiğini kaydetti. Atakan, “Güneşe çıkmak gerekirse, geniş kenarlı şapka, gözlük gibi aksesuarlar kullanılmalı” dedi.
DERİ dış ortamdan gelebilecek çeşitli mikroorganizmalar, kimyasal maddeler, radyasyon ve alerjenler için güçlü bir bariyer oluşturur. Böylece organizmanın hem korunmasını hem de su ve sıvı kaybını engelleyerek yaşamın devamını sağlar. Derinin bu önemli görevini sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için bakımının düzenli olarak yapılması şarttır. Yazın artan sıcaklık ve güneş ışınlarının radyasyon etkisi ile deri her zamankinden daha fazla zararlı etkilere maruz kalır.
Kronik hasarlar
Yaz aylarında derimizde oluşabilecek hasarlar nelerdir ve bunları önlemek için neler yapabiliriz?
Yaz aylarında deride oluşan hasarların en önemli nedeni ultraviyole ışınları, yani radyasyondur. Bu etki güçlü olduğunda kısa sürede ortaya çıkan güneş yanıkları ve güneş alerjileri görülür. Bu etkilere daha uzun süreli ya da yineleyici şekilde maruz kalma sonucunda kronik hasarlar oluşur. Bunlar erken yaşlanma, lekelerin oluşması, kılcal damar genişlemeleri, aşırı kuruluk ve kaşıntı, deride kalınlaşma ve kabalaşma ve en önemlisi deri kanserlerinin gelişmesidir.
Bu zararlı etkilerden korunmanın en kolay yolu ise güneş ışınlarına maruziyeti en aza indirgemektir. Bu nedenle güneş ışınlarının dik geldiği özellikle 11.00-16.00 saatleri arasında güneş ışınlarına maruz kalınmamalı, geniş kenarlı şapka, gözlük, sıkı dokunmuş açık renkli giysiler kullanılmalıdır. Ayrıca yaz aylarında artan su ve nem ihtiyacı nedeni ile bol su içmenin yanısıra nemlendirici kremler ve mutlaka güneşten koruyucu kremler kullanmak gerekir.
Güneşten koruyan krem seçerken ve kullanırken nelere dikkat etmek gerekir?
İyi bir güneşten koruyucu, hem UVA hem de UVB’ye karşı korumalı ve koruma faktörü (SPF) en az 30 olmalıdır. Bu kremler güneşe çıkmadan 30-60 dakika önce kuru deriye uygulanmalı ve 4-5 saat ara ile yenilenmelidir. Güneşten koruyan bir krem seçerken en doğrusu bir deri hastalıkları uzmanına danışmaktır. Yağlı cildi olanların su bazlı emülsiyon formunda olanları; yağsız ve kuru cildi olanların ise krem formda olanları tercih etmeleri uygun olur. Her yaş grubunda kullanılabilir, ancak altı aydan küçük bebeklere uygulanmaması önerilmektedir.
Güneşten koruyan kremler genellikle iyi tolere edilirler. Ancak bu ürünlerin de alerjik reaksiyonlara yol açabileceği, özellikle su bazlı olmayan yağ oranı yüksek güneş koruyucuların akne benzeri oluşumlara neden olabileceği unutulmamalıdır. Sadece güneş koruyucu kullanmak güneşin zararlı etkilerinden korunmaya yetmeyebilir. Çok açık tenli olanlar, bebekler ve yaşlılar ile güneşe hassasiyeti artıran ilaç kullanan kişiler bu ürünlerin yanı sıra yine de daha dikkatli olmalıdırlar.
Lekeler kalabilir
Yaz aylarında solaryum, lazer, peeling ve diğer kozmetik işlemler uygulanabilir mi?
Lazer ve peeling uygulamaları yaz aylarında bırakılmalıdır. Güneş ışınlarına bağlı hasarın yanı sıra bu tür uygulamaların oluşturduğu hasar tamiri kolay olmayabilir. Sonuçta deride uygulanan bölgelerde leke ve skar şeklinde izler kalır. Solaryum ise dermatologların hiç önermediği ve sevmediği bir uygulamadır. Sık ve sürekli uygulamalarda deri kanseri riski belirgin şekilde artar. Diğer kozmetik işlemler denince aklımıza gelen botoks uygulamaları ve dolgu işlemleri yaz aylarında da yapılabilir. Ayrıca sellülit ve deri çatlaklarına yönelik uygulamaların da yaz başlangıcında yapılmasında yarar vardır. Tüm bu uygulamalara paralel olarak vücut ve deri bakımının düzenli egzersiz, dengeli beslenme ve temiz bir çevrede yaşama ile birlikte olması gerektiğini de vurgulamak gerekir.