“Vicdanımıza ipotek koydurmadık”

Güncelleme Tarihi:

“Vicdanımıza ipotek koydurmadık”
Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 2017 15:07

İstifalarındaki zamanlamanın yanlış ve art niyetli olduğu iddialarına yanıt veren iki yönetici, “Takımın değil 4, 15 puanı da olsa biz bu çıkışı yapardık. Biz, Gençlerbirliği’nin yönetim tarzına, başkanın uygulamalarına karşı duruş sergiledik. Bu kulüp daha fazla uçuruma sürüklensin istemedik” diye konuştu.

Haberin Devamı

Gençlerbirliği’nde, 5 yöneticinin istifası ve olağanüstü genel kurul toplanması ile ilgili süreç yürürken, görevi bırakan iki yönetici Arda Çakmak ve Hakan Kaynar, kulüp başkanı Murat Cavcav’ın ‘İstifalarınızı verin. İşleme koymayacağım, dolabıma kaldıracağım’ sözlerinin kabul edilemez olduğunu belirtip, “Bizler, vicdanımızı ipotek altına alma girişimine karşı durduk. Bugün, onurumuz kazandı. Gelecekte Gençlerbirliği kazanacak” diye konuştu.
Gençlerbirliği’nin şu an ki delege sayısının bin 550 olarak görüldüğünü, tüzük gereği 1/5 delege imzasının, olağanüstü genel kurul toplanması için yeterli olduğunu belirten yöneticiler, şöyle konuştu:
“Şu an bu yönde çalışmalar sürüyor. Camiadan bir çok insan kulübün gidişatından memnun değil ve imza vermek için bizimle temasta. En geç bir hafta içinde gerekli 310 imzayı bulacağız. Sonrasında, noter kanalı ile bunları kulübe göndereceğiz. Tüzüğe göre de 1 ay içinde olağanüstü genel kurulun toplanması gerekiyor. Gençlerbirliği, Cumhuriyetle yaşıt bir kulüp. Şu an da ise hanedanlığı aratmayan bir yönetim tarzı var. Üyeler, kulübün gelecekte nasıl yönetileceğini, (cumhuriyet mi - hanedanlık mı) bunu belirleyecek karar aşamasında. Bu bilinçle hareket etmelerini istiyoruz. Yakın geçmişte, 2006’da yapılan genel kurulda, kongreye 2-3 gün kala kulübe yaklaşık bin yeni üye yapılmasını ve o üyelerin seçim sonucunu belirlemesini, camia unutmuş değil. Bugün de benzer senaryolar olacaktır. Üye sayısı, bin 600’e çıkarsa kabul edilebilir. Bin 650’e ulaşırsa düşündürücü olur. Ancak, delege sayısı 2 bine gelirse, bizler açısından hukuki sürecin devreye sokulması için geçerli bir gerekçe hazırlanmış demektir.”

Haberin Devamı

İLHAN CAVCAV FİKRİMİZİ SORARDI

Bu yönetim tarzı bize uygun değil. İlhan Cavcav ile yıllarca çalıştık, kendisi bize istifa mektubunu verin, kasamda duracak demedi. Boş tarihli istifa dilekçesini, biz yanımızda çalışan insanlardan bile istemeyiz. Bize istifa edin gidin dese giderdik ancak, bu istifa dilekçelerini kullanmayacağım ne demek. Demoklesin kılıcı gibi her an tepemizde duracak şeyi nasıl kabul edebiliriz. İlhan Cavcav, bir karar alır ancak hepimizin fikrini sorardı. Şimdi böyle bir durum yok. Başkanın çevresinde onu yönlendirenler var. Biz yönetimdeki 18 kişi de konuşsun, düşüncelerini söylesin istiyoruz. Yeni yönetim oluşalı 10 ay geçti, şu ana kadar 4-5 kez toplanabildik. Yönetimde sorunlar konuşulmadığı, bilgi paylaşımı olmadığı için, doğal olarak dedikodu mekanizması çalışıyor.”
“Gençlerbirliği her zaman alt yapısı ile ön plandadır. Bu alanda da geride kaldık. Altınordu gelip bizi geçti. Bizim hayalimiz, her sene 8-9 oyuncunun, A takıma çıkıp oynaması yönündeydi. Bu teknik bir karar gibi görünse de yönetimin bu konuya yaklaşımı da önemli. Biz bu istifa kararı ile camiayı karşımıza almadık. Yönetim tarzı ve işleyişin kulübü uçuruma sürüklediğini, bunun için geç kalmadan harekete geçilmesi gerektiğini göstermeye çalıştık. Şu an bazı arkadaşlar bize öfkeli bazıları da mahcubiyetten ötürü bizi aramıyor. Biz hiç bir zaman, Murat Cavcav’ın en yakınında olalım istemedik. Biz yanında olup, doğruları göstermek için çaba harcadık.”

Haberin Devamı

DURUM VAHİM DEMEYE ÇALIŞTIK

“İstifaların zamanlaması yanlış, art niyet var diye eleştiriler gelebilir. Şunu herkes bilsin ki bizler başkanı daha sezonun ikinci haftasında uyardık. Teknik Direktör Ümit Özat konusunda, transferlerin yetersiz olduğu konusunda, takıma transfer dönemi bitmeden takviyeler yapılması gerektiği hususunda, ikazlarda bulunduk. Bizimle özel konuşmalarda sorunları paylaşan arkadaşlarımız, başkanla bir araya geldiğimizde bunları dile getirmekten çekindi. Biz durumun vahim olduğunu anlatmaya çalıştığımızda, başkana yakın isimler; fikstürdeki maçları gösterip, (bizim rakibimiz Trabzon, F.Bahçe, Başakşehir) değil, Alanya, Akhisar, Malatya maçlarını bekleyelim, dediler. Geldiğimiz nokta bu. Takım 4 puanda ve sonuncu. Bugün, takımın başına Jose Mourinho ve Pep Guardiola da gelse bundan daha fazlasını yapamayız. Başkan 5-6 ülkeye gitti, oralarda oyuncu izledi, gittiği yerlerden hiç oyuncu alınmadı. Biz, takımla ilgili acil eylem planı hazırladığımızda bu girişimimiz dikkate bile alınmadı. Başkan, o dönem ben takımıma güveniyorum, diyordu. Takım zor durumda iken ortaya çıkan ve istifaları ile kulübü zor durumda bırakanlar, krizi fırsata çevirmek istiyor diye savunma mekanizması getirebilirler. Birincisi, bu transferleri biz yapmadık. Sahada da biz oynamıyoruz. Gençlerbirliği bugün 15 puanda da olsa. Yine çıkıp konuşur aynı şeyleri söyleriz. Teknik adam değişikliği, transfer edilen oyuncular, takımın puan durumundaki yeri, başkanın yürüttüğü politikanın eseri. Biz krizi fırsata çevirmedik, aksine kriz daha da derinleşmesin diye bunu yaptık. Tablonun ne kadar kötü olduğunu ortaya koymaya çalıştık. Vakit geçirilmeden bir şeyler yapılsın istedik. Yönetim kurulu toplantısında, takımın gidişatı ile ilgili düşünceler masaya yatırılacak ve teknik direktörün durumu gibi ciddi konular konuşulacakken, (Bırakın şimdi bunları, antrenmanı izleyelim) diyen bir anlayış hakim Beştepe’de..”

Haberin Devamı

BİR GÜNDE YETKİLERE ULAŞMAK İSTEDİ

“Yönetimde futboldan anlayan herkes bu takım kötü diyor. Murat Cavcav ile yan yana geldiklerinde ise takımın çok iyi olduğunu söyleyip, şu haftayı da bekleyelim diye konuşuyor. Şu hafta gelsin diye diye 7 hafta geçti, takım dibe vurdu. Şimdi herkes, bir an önce ara transfer dönemi gelsin diye bekliyor. Beştepe’de bir hareket başladı ve artık Gençlerbirliği’nde hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. 2006’da gerçek anlamda samimi Gençlerbirlikliler dışarıda kalmış olabilir. 2006’daki gibi bir hadise olacağını sanmıyoruz. Sosyal medya, iletişim bu kadar geniş ve gelişmiş değildi. O dönem unutulmasın ki İlhan Cavcav faktörü vardı. Biz şu an kendimizi kazanmış görüyoruz. Onurumuzu ve camiayı kazandık. Sonuç ne olursa olsun yine kazanacağız. Murat Cavcav olarak, hem çınarı devireceksin hem de insanlardan destek bekleyeceksin. Böyle bir dünya yok. Kimse bunu istemez ancak bu tamım düşürse 3 sene içinde yeniden çıkar bu kez Ankara’nın ve gerçek anlamda, camianın, taraftarın takımı olur. Burada sürekliliğin arkasına saklanmış bir yanlış var. İlhan Cavcav, başkanlığının 30. yılından sonra kulübü böyle yönetmeye başladı. Murat Cavcav, babamın tecrübesine bir günde ulaşmam mümkün değil dedi ancak babasının yetkilerine bir günde ulaşmak istedi. Sorun da bundan kaynaklanıyor ve bu düzenin değişmesi gerekiyor.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!