Deniz GÜREL
Oluşturulma Tarihi: Nisan 23, 2007 00:00
Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Uzmanı Zafer Kiraz yaklaşan üniversite ve liselere giriş sınavları öncesi velileri uyardı: Egolarınız çocuğunuzun sağlığı ve geleceğinden daha önemli değildir.
REHBERLİK ve Psikolojik Danışmanlık Uzmanı Zafer Kiraz, sınav öncesi dönemlerin özellikle ergenlik dönemindeki öğrenciler için fiziksel ve ruhsal açıdan çok kritik dönemler olduğunun altını çizerek, "Bu dönemlerde anne-babalara büyük iş düşüyor. Ailenin eğitimli olması ya da olmaması pek önemli değil. Önemli olan çocuğuna nasıl davranacağını bilmesidir" dedi.
Geliştirdikleri Uğur Veli Eğitim Modeliyle (UVEM) velileri eğittiklerini söyleyen Uğur Dershaneleri Ankara Şubesi Uzmanı Kiraz şöyle konuştu:
"Velilerimizi tıpkı öğrenci gibi dershaneye kayıt ettiriyoruz. Onlara çocuklarına nasıl davranacaklarını öğretiyoruz. Burada anne-babanın üniversite mezunu olması bir şeyi değiştirmez. Hiç bir veli ’ben eğitimliyim’ diyerek geçiştirmemeli. ’Çocuk sınav stresi çekerse vücudu ne salgılar, bu salgılar onu nasıl etkiler, bunun sonucunda nasıl davranır’ı öğretiyoruz. Çünkü bu dönem çok farklı hareketlilikler doğuruyor. Maalesef bu noktada çocuğuna yardım edemeyen aile öğrenciyi iyice depresyona sürüklüyor."
Bir büyük yanlışında anne-babanın çocuğun başarılarıyla kariyer kazanacağını düşünmesi olduğunu belirten Kiraz bunu şöyle açıkladı:
"Maalesef toplumumuzda veliler anne babaya kariyer kazandırıyor. ’Benim çocuğum ODTÜ’de, Boğaziçi’nde’ diyerek övünüyorlar. Aynı şekilde başarısızlıklarında ’kıyas’ yapmak ailelerin yaptığı en büyük yanlış. Çünkü çocukların sağlıklı bir psikolojiyle yetişmesi ailelerinin egolarından çok daha önemli. Bu yanlışların yarattığı en büyük sorun ise çocukların yüzde 80’i gençlik döneminde eleştirdikleri anne babaların 30-35 yaşına geldiklerinde aynıları oluyor. Yani anne babaların çocukları üzerinde oluşturdukları baskıyı çocuklar da ileride aile kurduklarında kendi çocuklarına yapıyorlar."
ÖĞRENME PARMAK İZİ GİBİDİR Öğrencilerin öğrenmedeki farklılıklarının altını çizen Kiraz sözlerine şöyle devam etti:
"Öğrencilerin öğrenme stilleri parmak izi gibidir. Masa başında çalışmak şart değildir. Bazı öğrenciler yatarak bazıları masa başında çalışabilir. Bunu tespit etmek için geliştirdiğimiz Kişisel Öğrenme Stili (KÖS) ile öğrencinin en iyi şekilde hangi yöntemle öğrenebileceğini belirliyoruz. Bunun akabinde Erken Uyarı Sınavı(ERUS) uyguluyoruz. Bu sınavda öğrenci herhangi bir puan almıyor. Sadece hangi konularda eksiği olduğu tespit ediliyor. Böylece zaman kaybı yaşamadan sadece o konulara ağırlık vererek öğrencinin eksiğini kısa sürede gideriyoruz."
Dershanelerindeki sistemin tüm Türkiye’de uygulanması için Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak çalışmaları olduğunu belirten Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Ankara Koordinatörü Ali Arslan ise Başkentli tüm öğrencileri 20 Mayıs’ta yapılacak Erken Uyarı Sınavı’na (ERUS) davet etti.