Oluşturulma Tarihi: Ağustos 30, 2008 00:00
Avrupa Müze Formu (EMF) jüri üyeleri, Avrupa’nın en prestijli müzecilik ödülü için aday adayı olan Ankara Vakıflar Müzesi’nde inceleme yaptı.
EMF Jüri Üyesi Ann Nichalls ve Javier Pes, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün depolarında bulunan, camilerden toplanan ve hırsızların elinden geri alınan tarihi vakıf eserlerinin sergilendiği Ankara Vakıf Eserleri Müzesi’ni inceledi. Avrupa’nın en prestijli müzecilik ödülüne talip olan Ankara Vakıf Eserleri Müzesi’ndeki tarihi halı, şamdan, saat, çini, Kuran, ahşap kapı ve pencereleri yakından inceleyen Nichalls ve Pes, müze yetkililerinden detaylı bilgiler aldı.
Ebru yapma keyfi
Müzedeki kültür etkinliklerini de izleyen Nichalls ve Pes, ebru ustalarıyla birlikte ebrulu fular yaptı. Yaptıkları ebru desenli şal ve kravat jüri üyelerine hediye edildi. Nichalls, müzede yaptığı konuşmada, Avrupa Müze Ödülü’ne sadece Avrupa’daki müzelerin değil, diğer coğrafyalardaki müzelerin de aday olduğunu belirtti.
Şu ana kadar 53 müzenin aday adaylığı başvurusu yaptığını ifade eden Nichalls, müzeleri inceledikten sonra hazırlayacakları raporu komisyona sunacaklarını anlattı. İnceleme sonucunda Avrupa Müze Forumu tarafından verilecek ödülün yanı sıra Avrupa Komisyonu’nun vereceği ödüller için de müze önereceklerine dikkati çeken Nichalls, şu anda aday adayı olan müzelerin kesin adaylıklarının Ocak ayında açıklanacağını bildirdi.
Açılacak kapılar
Ankara Vakıf Eserleri Müzesi yetkilileri, Avrupa Müze Forumu (EMF) tarafından her yıl organize edilen yarışmaya katılmak için müzelerin son iki yılda kurulmuş ya da belirgin bir yenilik yapmış olması gerektiğini, başvuran müzelerde özgün sunum ve farklı müzecilik tekniklerinin kullanılması şartlarının arandığını söylediler.
Yetkililer, 2009 yılındaki Avrupa Müze Ödülü’nü almak üzere geçen yıl başvuru yapıldığına, adaylığının kabul edilmesiyle müzenin direkt olarak da Avrupa Müzeler Birliği üyesi olacağına işaret ettiler. Müzenin sergilenen eşyalar ve sergilenme teknikleri bakımından iddialı olduğunu belirten yetkililer, müzenin beğenilmesi halinde Avrupa Müze Ödülü’nün yanı sıra Avrupa Konseyi Ödülü’nü almanın da mümkün olacağını kaydettiler.
Değer biçilemeyen eserler
MİMAR Kemalettin’in eseri olan ve birkaç yıl önce Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore ettirilen ’Hukuk Mektebi’ binasında bulunan Ankara Vakıf Eserleri Müzesi’nde değer biçilemeyen şamdanlar, el yazmaları, tombaklar, çini panolar gibi çok değerli eserler bulunuyor.
Çeşitli yörelerden 16. yüzyıla ait bir adet ejderli Kafkas halısı, 17. yüzyıla ait Ladik ve Kula Seccadesi, yıldızlı ve madalyonlu Uşak halıları, 18. ve 19. yüzyıllara ait Milas, Bergama, Gördes tek ve çift mihraplı seccadeler, Kırşehir, Mucur, Çanakkale (çarklı elek, turnalı baratlı, oklu) halıları ve 18. yüzyıla ait ’İzmir’ adıyla tanınan Uşak halıları ile Doğu Anadolu Yörük halıları, Anadolu’da doğudan batıya, kuzeyden güneye dağılan çeşitli boy ve oymaklar tarafından dokunan ’geleneksel kilimler’ olarak adlandırılan ortalama 200-250 yıllık kilim, zili ve sumak gibi dokumalardan örneklerin yer aldığı 45 yaygı da sergileniyor.
Çağdaş müzecilik anlayışıyla düzenlenen ve teknolojik olarak da desteklenen müzeyi gezenler, eserlerin özelliklerini 5 farklı dilden dinleyebiliyor.