Üsteğmenden Kursiyer teğmenlere: "Ülkenin geleceğini siz belirleyeceksiniz"

Güncelleme Tarihi:

Üsteğmenden Kursiyer teğmenlere: Ülkenin geleceğini siz belirleyeceksiniz
Oluşturulma Tarihi: Mart 24, 2017 13:25

Üsteğmenden Kursiyer teğmenlere: "Ülkenin geleceğini siz belirleyeceksiniz"

Haberin Devamı

Özkan ARSLAN/ANKARA,(DHA) - ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15 Temmuz darbe girişimine yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, Beytepe'deki Jandarma Okullar Komutanlığı'ndaki faaliyetlere yönelik düzenlenen iddianamede ilginç ayrıntılar yer aldı. İzinli olmasına rağmen o gece kışlaya giden şüpheli Üsteğmen İslam Kılıç'ın, kursiyer teğmenlere hitaben yaptığı konuşmada, "Ülkenin geleceğini siz belirleyeceksiniz. Birazdan farklı komutanlarınız gelecek onların emirlerine harfiyen uyun. Ateş olursa ateşle karşılık verin. Hiç kimse emirlerin dışında hareket etmesin" dediği belirlendi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu'nda görevli savcılar Kemal Aksakal ve İstiklal Akkaya tarafından hazırlanan 638 sayfalık iddianamede, 15 Temmuzda Jandarma Okullar Komutanlığında görev yapan şüpheliler ile başka birliklerde görev yapıp darbe teşebbüsü kapsamında Jandarma Okullar Komutanlığına gelen sivil kıyafetli askerlerin fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri ve Beytepe'deki Jandarma Okullar Karargahı'nı işgal ettikleri anlatıldı. İddianamede, şüphelilerin, işgal kapsamında nizamiye bölgesinin giriş ve çıkışlarını engelleyerek, karargah içerisinde bulunan cephaneliği açtıkları ve darbeci diğer şüphelilere mühimmat dağıtarak darbe eylemini gerçekleştirdikleri belirtildi.

CUMHURBAŞKANLIĞI MUHAFIZ ALAYINDAN 8 BİN G-3 MERMİSİ GÖNDERİLMİŞ

İddianamede, Jandarma Eğitim Komutanlığı Kışlası'na

başka bir soruşturmada şüpheli olan Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı Muhsin Kutsi Barış'ın emri ile 8 bin adet G-3 Piyade tüfeği mermisi gönderildiği belirtilerek, "Beytepe Jandarma Okullar Komutanlığına götürülen mermiler, darbe teşebbüsünde kullanılması amacıyla darbeci askeri personele dağıtılması sağlandı" ifadeleri yer aldı.

KURSİYER TEĞMENLER WHATSAPP MESAJIYLA İÇTİMA ALANINA ÇAĞRILMIŞ

İddianamede, şüpheli Jandarma Okullar Komutanı Tuğgeneral Sadık Köroğlu'nun kursiyer teğmenlere gece eğitimi yaptırılması emrini verdiği anlatılarak, "Bu emir üzerine Jandarma Üsteğmen Muhlis Koçak'ın şüpheli durumundaki kursiyer teğmenlerin kullanmış olduğu 'whatsapp' grubuna mesaj atarak tüm teğmenlerin akşam 20.45'te içtima alanında bulunması gerektiğini belirttiği, saat 20.30-21.00 arasında silahlıkları, Jandarma Kurslar Komutanlığı emrinde görev yapmayan şüpheli Jandarma Yüzbaşı Ramazan Atım ve şüpheli Jandarma Yüzbaşı Serdar Acar tarafından açılan depodan alınan silah ve mühimmatların Subay Temel Kurs Tabur Komutanlığı içtima alanına getirildiği, saat 21.00 sıralarında içtima alanında toplanıldığı, bu esnada bir kısmı Jandarma Okullar Komutanlığında görevli, bir kısmı da başka karargahlarda görevli olan sivil ve eğitim elbiseli çeşitli rütbelerden şüphelilerin askeri darbe kapsamında kendilerine verilen görevleri yerine getirmek ve darbeye iştirak etmek amacıyla içtima alanına geldikleri belirlenmiştir" denildi.

YILLIK İZİNDE OLMALARINA RAĞMEN İÇTİMA ALANINDA

İddianamede, şüpheli Birinci Bölük Takım Komutanı Jandarma Üsteğmen İslam Kılıç'ın izinli olmasına rağmen 15 Temmuz akşamı içtima alanında bulunduğu ve kursiyer teğmenlere hitaben yaptığı konuşmada, "Arkadaşlar bugün çok önemli bir gün. Artık kursiyer değilsiniz, artık teğmensiniz. Teğmen gibi davranın çocuk gibi davranmayın. Ülkenin geleceğini siz belirleyeceksiniz. Birazdan farklı komutanlarınız gelecek onların emirlerine harfiyen uyun. Ateş olursa ateşle karşılık verin. Hiç kimse emirlerin dışında hareket etmesin. Kimsenin telefonunu açık görmeyeceğim, ışık dahi görürsem o telefonu alır kırarım" şeklinde konuşma yaptığı ve bu konuşmanın içeriğinden resmi bilirkişiler tarafından verilen tatbikat konulu bilirkişi raporundan da "Verilen emrin darbe girişiminin tebliği niteliğinde olduğu anlaşılmıştır" denildi.

GÖREV EMRİNİ SABAHA KARŞI KAĞIT KIRPMA MAKİNESİNDE İMHA ETMİŞLER

İçtima alanında kursiyer teğmenlere gerçek mermilerin dağıtıldığı ve gruplara ayrılarak listeye göre görevlendirildiklerinin anlatıldığı iddianamede, "16 Temmuz 2016 günü saat 04.00'den sonra şüpheli Ramazan Akkuş ve şüpheli Onur Demirel'in kalkışmaya ilişkin görevlendirme listesinin bulunduğu evrakları 2'nci JATEK Tabur Komutanlığı Bilgi Aktarma Merkezinde bulunan kâğıt kırpma makinesinde kırparak, bilahare Subay Temel Kurs Komutanlığı bankamatik arkasında yakarak imha ettikleri anlaşılmıştır" denildi.

ENVANTERDE BULUNMAYAN 44 ADET TELSİZ ELE GEÇİRİLDİ

İddianamede darbe girişiminin başarısız olmasının ardından Jandarma Okullar Komutanlığı'nın değişik yerlerinde yapılan aramalarda darbeci askerlerin haberleşmek için kullandıkları envanterde yer almayan 44 adet telsizin ele geçirildiği belirtildi. Ayrıca aramalarda şüpheli Ramazan Akkuş tarafından 14 Temmuz'da darbe girişiminde kullanılmak üzere Hizmet Eğitim Destek Birlik Komutanlığından getirttiği 300 adet jandarma yeleği ve 30 adet jopa da el konulduğu anlatıldı.

JANDARMA OKULLAR KOMUTANI SADIK KÖROĞLU SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ

İddianamedeki ifadesinde suçlamaları kabul etmediği belirtilen Jandarma Okullar Komutanı Tuğgeneral Sadık Köroğlu, "Benim bulunduğum Jandarma Okullar Komutanlığı'nda herhangi bir çatışma yaşanmadı. Jandarma Okullar Komutanlığından üç tim dışında takviye gidenler olup olmadığını kesin olarak bilemiyorum. Olay günü gece eğitimi vardı bu gece eğitimine Jandarma Okullar Komutanlığı'ndaki öğrenciler silahlı ve mühimmatlı çıkmışlardı. Mühimmat sonradan kendilerine verilmiştir. 16.07.2016 günü sabahı ben mühimmatları ve silahları depoya aldırdım ve ortadan kaldırdım. Bunlar eğitim amacıyla birliklerden çıkarılmıştı. Darbe yapmak için çıkarılmamıştı. Jandarma Harekat Merkezine gönderilen üç timle ilgili irtibatları Özkan Doğanay sağladı. Ben kimse ile irtibat kurup herhangi bir faaliyette bulunmadım. Bütün irtibatları Özkan Doğanay gerçekleştirdi. Olayları televizyondan izledim ve gördüm. Ne olduğunu ben de anlayamadım. Bana daha önceden kimse ulaşıp askeri bir darbe yapılacağını söylemedi. Askeri darbeyi yapanların mevcut iktidarı yıkmak için bu faaliyeti gerçekleştirdiğini düşünüyorum. Jandarma Okullar Komutanlığında da her yerde olduğu gibi Fetullahçı bir yapılanma vardır ancak bunlar darbe yapabilir mi bilemiyorum. Benim bu grupla herhangi bir bağım yoktur" diye konuştu.

KÖROĞLU'NDAN ÇIKAN AJANDA

İddianamede, Köroğlu'nun makam odasında yapılan aramalar neticesinde, üzerinde "Sikorsky" ibaresi bulunan siyah kaplı ajandanın bulunduğu belirtilerek, "Ocak 3 Salı ibareli sayfası incelendiğinde el notu ile yazılan 'Timurcan'dan alınacak çalışma' ibaresinin görüldüğü, Timurcan isimli şahsın 15.07.2016 tarihinde Akıncılar Hava Üssünde yakalanan tuğgeneral Timurcan Ermiş isimli darbeci olduğu, adı geçen şahsın 14.07.2016 tarihinde Jandarma Okular Komutanlığına sivil olarak geldiği ve şüpheli Sadık Köroğlu ile görüşme yaptığı ifadelerden tespit edilmiştir" denildi.

BYLOCK KULLANDIĞI TESPİT EDİLDİ

Darbe girişiminin başarılı olması halinde atama listesinde Köroğlu'nun Korgeneral rütbesi ile Jandarma Eğitim Komutanlığına atamasının yapıldığının belirlendiği kaydedilerek, Köroğlu'nun ByLock kullanan şahıslar arasında isminin geçtiğinin tespit edildiğine yer verildi. Ayrıca Köroğlu'nun darbe gecesi kendi odasında ve Jandarma Kurmay Albay Özkan Dağanay'ın makam odasında bulunan dahili hatları kullanarak Akıncılar Kışlası, Jandarma Genel Komutanlığı, Beştepe Karargahı ve Nizamiyeler dahil olmak üzere pek çok telefon görüşmesi yaparak talimat verdiğinin anlaşıldığı belirtildi.

3'ER KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VE 22.5 YIL HAPİS CEZASIYLA YARGILANACAKLAR

Mahkemeye gönderilen iddianamenin kabul edilmesi halinde, 317 sanık, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 22.5 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanacak.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!