Deniz BİLİROĞLU
Oluşturulma Tarihi: Nisan 03, 2008 00:00
Dünyaca ünlü bilim kadını Ohio Üniversitesi Biomedikal ve Optimoloji Departmanı Direktörü Dr. Cynthia Roberts Ankara’ya geldi. Erken teşhis edilmediği takdirde görme kaybına yol açabilen ve göz nakliyle sonuçlanan keratokonusu önceden tanımlayabilmek için geliştirdiği cihazı tanıttı.
ANKARA’ya gelen dünyaca ünlü araştırmacı Ohio Üniversitesi Biomedikal ve Optimoloji Departmanı Direktörü Dr. Cynthia Roberts geliştirdiği ORA cihazını anlattı. Cihaz sayesinde erken teşhisi mümkün olmayan keratokonus hastalığının tanımlanabileceğini söyleyen Roberts, "Bu hastalık erken teşhis edilmediği takdirde görme kaybına neden olabiliyor" dedi.
Şu anda sadece Ohio Üniversitesi’nde bu cihazla ölçüm yapılabildiğini belirten Roberts, "Şu anda bu cihazın doktorlara nasıl daha uygun daha maliyetli sağlanabileceği konusunda çalışıyoruz. Gözün ölçümü pahalı iki kamera yardımı ile yapılabiliyor şu anda. Her doktora ORA cihazını sağlamak istiyoruz" dedi.
FARKEDİLMEZSE LAZER TEHLİKELİ
"Bu cihaz sayesinde doğru tanı ile hastalara lazer operasyonu uygulanabilecek" diyen Roberts şöyle konuştu:
"Eğer doktor keratokonusu anlamadıysa ve hastaya lazer operasyon uygulandıysa çok ciddi sonuçlara sebep olabilir. Ellerindeki teknoloji ve cihazlar ile bu kadarını yapabiliyorlar. Teknoloji geliştikçe hastalığı teşhis de kolaylaşacak. Bu cihazlar sayesinde lazer cerrahisi daha geniş çaplı uygulanabilecek. ABD’de bu konuda çok ciddi sorunlar var. Yanlış teşhis ve tedaviden dolayı doktorlar çok ciddi tazminatlar ödüyorlar. Hasta da gözünü kaybetmiş oluyor. Bu da her iki taraf içinde ciddi sıkıntı demek. Keratokonus hastalarında gözün bir bölümü yumuşak diğer bölümü de sert özelliktedir. Cihazın çalışma prensibinde görünmeyen bir ışık göze geliyor. Daha geniş bir açı ile geri dönen ışık özel bir aletle analiz ediliyor.
GENETİK BİR RAHATSIZLIK
Oldukça fazla sayıda kişi bu hastalığa sahip. Ancak bazıları farkında değil. Çoğunlukla doğuştan oluyor, genetik yani. Erken çağlarda başlayabiliyor. Çocukluk döneminde başlayıp, 45-50 yaşlarına kadar ilerleyerek seyrediyor. Erken teşhis edilmemiş bu hastaların yüzde 20’sine göz nakli uygulanıyor. Bu hastalar göz bankasında sıraya girerek kendilerine uygun korneanın gelmesini bekliyorlar. Göz nakli sonrasında tamamen eski görme yetilerine kavuşamıyorlar. Göz nakli olan hastaların yüzde 5’inde komplikasyonlar oluşuyor. Bizim amacımız bu hastalık ilerlemeden saptansın, sonuç cerrahi müdahaleye kadar gitmesin."
Belirtisi astigmat
KORNEANIN normalde belirli bir bombeliğe sahip olduğunu söyleyen Roberts’ı konuk eden Kudret Göz Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Aylin Ertan şunları söyledi:
"Keratokonus hastalarında kornea öne doğru sarkar. Bunda artışın olması sonucunda astigmat meydana gelir. Keratokonus hastalarında meydana gelen astigmat, göz yüzeyinin üst ve alt kadranında simetrik olmadığı için kontakt lens ya da gözlükle tam düzeltilemediği için bu gruptaki hastaların hayat kalitesi düşer, görme kalitesi ileri derecede etkilenebilir. Şikayetler arasında ışığa duyarlılığın artması, çift görme, kamaşma, ışıkların çevresinde halkalar görme, özellikle araba kullanırken ortaya çıkan hayalet görüntülerin ortaya çıkması, yanma, batma ve kızarıklık olarak sıralanabilir. İleri yaşlara gelindiğinde ise kornea merkezinde kalıcı beyaz bir leke meydana gelir ki bu dönemde artık göz nakli kaçınılmaz. Bu yüzden keratokonus hastaları kendilerine defalarca reçete edilen gözlüklerinden memnun değildir ya da defalarca kontakt lens denemeleri başarısız olabilir. Ancak bu tip kontakt lensleri de kullanmak oldukça sıkıntılı bir durum, hastalar her zaman çok rahat edemezler. Zaten zayıflamış olan kornea tabakası bu cerrahi işlemler ile daha da zayıflatılmış olur, hastalık daha da hızlı olarak ilerler. Bu da görmenin hızlı bir şekilde düşmesine sebep olur."