Umutlu kapanış

Osmanlıspor, Akhisarspor ile girdiği gol düellosunu alıp, haftayı en kârlı kapatan takım olurken, iç sahadaki kazanma geleneğini sürdürdü. Gençlerbirliği, 2 kritik deplasmandan birer puan çıkardı. Öne geçtikleri bu müsabakaları galip kapasalar, çok büyük bir moral bulacaklardı.

Süper Lig'de ve TFF Birinci Ligde ilk yarı biterken, Başkentin üç ekibi, 3 ayrı sonuçla devreyi tamamladı. Ligin en kötü deplasman performanslarından birine sahip olan Osmanlıspor, bu açığı özellikle son dönemde iç sahada üst üste gelen galibiyetlerle kapatmayı başardı. Gençlerbirliği, kolay kaybetmeme gibi alışkanlık edindi ancak ikinci yarıda bunu galibiyetlere çevirme konusunda daha fazla çaba göstermesi gerekiyor. Ankaragücü’nde ise yaşanan ekonomik sorunlar, her sezonun devre arasında olduğu gibi yine gündemi ısıttı. Son iki deplasmandaki kayıplar, rakiplerin işine yararken, bu sürecin takımın motivasyonunu olumsuz etkilediği ortada.

16 PUAN YENİKENT’TE

Osmanlıspor, ilk devreyi 17 puanla tamamlarken, bunun 16’sını Yenikent’te aldı. Mor-sarılı ekibin Teknik Direktörü İrfan Buz, 3-2 kazandıkları, Akhisarspor maçı sonrası yaptığı değerlendirmede, “Beşiktaş’a 5-1 yenildikten sonra tekrar ayağa kalmak zorundaydık. Çok sayıda gol pozisyonumuz vardı. Stres faktörü ön plana çıktı. Bir puan hiçbir şey ifade etmeyecekti. Yukarıdaki takımları yakalamak için kazanmamız önemliydi. Hak ettiğimiz bir galibiyet aldık. Bir puanla gelip, 17 puanla ilk devreyi bitirmemiz önemli. Mutluyuz, gereken takviyeleri de yapıp, iyi bir hazırlık dönemi geçirmek istiyoruz. İkinci devrenin çetin geçeceğini biliyoruz. Osmanlıspor’a layık olan yerde ligi bitireceğimizi düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. 

Özgür ŞAHİNER: Gençlerbirliği’nin öne geçtiği maçlarda skoru tutamaması, ikinci yarının çetin şartlarında başına iş açabilir. Teknik ekip, takımın bu yönünü geliştirmeye de ağırlık vermeli.
Eray GÖRGÜLÜ: Gençlerbirliği, biraz cesur oynasa Bursaspor’u 2 ya da 3 golle geçebilirdi. Fakat, takım bir puana o kadar konsantre olmuş ki, defansif oyunla, önüne gelen fırsatı tepti.
Deniz GÜREL: Osmanlıspor, kolay gol atan, kolay gol yiyen bir takım. Mor-sarıların, önündeki en büyük tehlike, devre arasında takımı koruyamamak. Takımı korurlarsa ligde kalabilirler.
Fatih TEKECİ: İsmail Kartal’ın açıklamasında, Ankaragücü yönetimine verdiği mesaj, ikinci yarıda bir kaza yaşanmaması için emniyet kemeri niteliğinde ve haklı.

SORULAR

1- A.Gücü devrenin son maçında yenilince, yarış yeni boyut kazandı. İsmail Kartal’ın, ‘Yönetim ne yapacak bekleyip göreceğiz’ açıklamasını nasıl değerlendirirsiniz? 

2- Gençlerbirliği, ilk yarı boyunca ateş hattından çıkamadı. Kulüp, ara transferde nasıl bir strateji izlemeli. Takım, Ümit Özat’ın 43 puan hedefini tutturabilir mi ?
3- Osmanlıspor, son dönemdeki iç saha performansı ile kritik barajı aştı. Serdar’dan sonra Umar’ın da devreye girmesi ile 2. yarı daha farklı bir ekip izleyebilir miyiz ?

Özgür ŞAHİNER

HAVA DAĞILABİLİR

1- Bu ligde her maç ayrı bir hikaye yazılabiliyor. A.Gücü, 4. hafta geçildiğinde, sondan ikinci sıradaydı, ilk yarıyı lider bitirdi. Her takım, keskin iniş ve çıkışlar yaşarken, sahadan sürpriz sonuçlar çıkabiliyor. 2. yarının daha çetin geçeceği kesin. Doka’nın ayrılışının ardından Kartal’ın sözleri, dikkat çekici. İçinde; sitem var, uyarı var, beklenti var... Yönetim, destek bulamaz ve gerekli hamleleri atamazsa, yakalanan olumlu hava bir anda dağılabilir.

EKSTRA PUANLAR LAZIM

2- Yetersiz kadro ve zor fikstürle lige başlamak Gençler’i yıpratırken, gereksiz polemikler, kulübü sıkıntıya soktu. Ara dönemde, öncelikle verimsiz isimlerle yollar ayrılmalı. Geçmişte örnekleri var. Kötü günler geçiren takımlarda, yapılan 2-3 kritik dokunuş, tabloyu başka şekle sokuyor. Her maç 1 puan stratejisi, bu durumda işe yaramaz. Ekstra puanlar kazanmak için ekstra işler yapacak oyuncu lazım. Beştepe’ye sonucu belirleyecek isimler gelmeli.

KAZANÇLARI BÜYÜK

3- Osmanlıspor, Akhisar maçını galip bitirirken, bir çok kazanç elde etti. Hem, iç sahada, kendi ayarındaki takımlara karşı kolay kolay kaybetmeyeceğini gösterdi, hem üst gruba biraz daha yakınlaştı hem de bir takımı daha sıcak potanın içine çekti. Ligin ikinci yarısına yine iç sahada Evkur Malatyaspor maçı ile başlayacak olmaları onlar adına büyük avantaj. Serdar Gürler ve Aminu Umar gibi iki etkili kanat oyuncu, bu ligde bir çok takımın hayali.

Eray GÖRGÜLÜ

SON İKAZ OLABİLİR

1- Ankaragücü Teknik Direktörü İsmail Kartal’ın bu uyarısının, yönetime, son ikazı olduğunu düşünüyorum. Çünkü, Kartal bir süredir bu tarz uyarılarda bulunuyor. Gerçekten, Ankaragücü’nde futbolcular büyük bir özveriyle oynuyor. Bu takımın devre arasında dağılmaması lazım. Eğer, devre arasında, mali problemlere çözüm bulunmazsa, maalesef İsmail Kartal’ın uyarılarında ne kadar haklı olduğunu göreceğiz.

ELİNDEKİ MAÇI BIRAKTI

2- Gençlerbirliği, kazanabileceği maçları kolaylıkla rakiplerine bıraktı. Bunun son örneğini Bursa’da gördük. Öne geçen kırmızı-siyahlılar, biraz cesur oynasa Bursaspor’u 2 ya da 3 golle geçebilirdi. Fakat, takım bir puana o kadar konsantre olmuş ki, defansif oyunla, önüne gelen fırsatı tepti. Transferde ise öncelik, topu orta alanda tutabilen, takımı yönlendirebilen bir 10 numaraya verilmeli.

ÖNCE KURGU SONRA TRANSFER

3- İç sahada başarılı sayılabilecek bir grafik çizen Osmanlıspor, bir türlü dış saha maçlarında istenileni veremedi. Teknik heyet, bu oyun anlayışını gözden geçirmeli ve devre arasında buna göre hazırlanılmalı. Eğer mor-sarılar, Beşiktaş maçındaki gibi açık oyuna devam edecekse, transferlerini buna göre şekillendirmeli. Aksi takdirde, Serdar Gürler ve Aminu Umar’ın da çabası takımı kurtarmaya yetmez.

Deniz GÜREL

KARTAL BEKLENTİSİNDE HAKLI

1- “Ligin sıralaması aldatmamalı, Adana Demirspor zor bir deplasman” demiştim. Lidere, 1 puan aslında yeterdi ama olmadı. Ankaragücü’nün ikinci yarıda en önemli rakibinin Çaykur Rizespor olacağını düşünüyorum. İsmail Kartal’ın açıklamaları haksız sayılmaz. Bir teknik direktörün maddi sorunları kafasına takmaması gerekiyor. Ankaragücü maddi sorunları aşmalı, en azından ötelemeli ve ikinci yarıya yeni bir galibiyet serisiyle dönmeli.

TAKVİYE ŞART

2- Gençlerbirliği’nin ilk yarı boyunca ateş hattından çıkamaması, Futbol Masası için sürpriz bir durum değil. Gönderdiği teknik adamı, kurtarıcı olarak geri getiren, sürekli istifaların yaşandığı bir kulüp var. Tüm bu yaşananlara rağmen Gençlerbirliği için halen umut var. Defansa ve orta sahaya takviyeyle lige tutunabilirler. Ümit Özat’ın 43 puan hedefini tutturması kolay değil. Ne yapıp edip Gençlerbirliği’ni, İlhan Cavcav’ın adını taşıyan Süper Lig’de tutmalı.

TAKIMI KORURLARSA KALIRLAR

3- Osmanlıspor’un bomboş tribünlere oynaması üzüntü verici. Havanın soğuk olması, koca statta 181 kişi olmasının bahanesi olamaz. Son haftalarda, özellikle iç sahada aldıkları puanlarla düşme hattından çıksalar da tehlike henüz geçmiş değil. Mor-sarılar, kolay gol atan, kolay gol yiyen bir takım konumunda. Osmanlıspor’un önündeki en büyük tehlike, devre arasında takımı koruyamamak. Takımı korurlarsa ligde kalabilirler.

Fatih TEKECİ

KARTAL’IN MESAJI EMNİYET KEMERİ

1- A.Gücü, 12 maç sonra sürpriz bir mağlubiyet aldı. 34 haftalık maratonda kötü oyun, kötü sonuçlar futbolun doğasında var. Önemli olan ilk yarıyı lider bitirmekti, A.Gücü bunu başardı. A.Gücü, ikinci yarıya oyunculara borçlu başlamamalı. Önce gerçek bir sol bek, sonra da orta alanı çift yönlü oynayabilen Süper Lig tecrübesine sahip bir ağabey transfer edilmeli. Kartal’ın yönetime verdiği mesaj, 2. yarıda bir kaza yaşanmaması için emniyet kemeri niteliğinde ve haklı.

KURTULUŞ REÇETESİ TRANSFERE BAĞLI

2- G.Birliği’nin, Ümit Özat’ın hedefi olan 43 puana ulaşabilmesi için 2. yarıda 29 puan toplamalı. Gençler, bu sahneyi, 2015-2016 sezonunda da yaşamıştı. Devreyi 13 puanla, düşme hattında tamamlamış, 2. yarı 32 puan alarak, ligi 10. bitirmişti. Ancak o sezon, Stancu, El Kabir ve Djalma ön plana çıkmış, devre arasında, Selçuk Şahin, Serdar Gürler, Aydın Karabulut ve Hleb gibi takıma güç katan oyuncular transfer edilmişti. Bu sezonki kurtuluş reçetesi, transfere bağlı. Aksi durumda ikinci yarı 20-25 puandan fazla toplayamaz.

SAVUNMA HATTINA TAKVİYE ŞART

3- Osmanlıspor’un hücum hattını izlemek keyif veriyor. İrfan Buz’un bu taktik anlayışında 2. yarıdaki vazgeçilmezleri Serdar Gürler, Umar ve Doukara olmalı. Savunma hattına ise takviye şart. Musa Çağıran’ın yanına takıma daha fazla katkı verecek bir oyuncu alınmalı. Ligin ilk yarısının son maçını 3 puanla kapatmak, ikinci yarıda yine ilk maçı kendi evinde oynayacak olmak Osmanlıspor’un en büyük avantajı.