Ulusal hafızanın kalbinde

Güncelleme Tarihi:

Ulusal hafızanın kalbinde
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 2008 20:53

Milyonlarca kitap, on binlerce el yazması eser, 100 yılı aşkın süredir yayınlanan bütün gazetelerin, dergilerin arşivi, taş plaklar, ses kayıtları ve film afişlerinden oluşan 2 milyon 700 binin üzerinde materyalin bulunduğu Türk milletinin hafızasının saklandığı Milli Kütüphane’nin devasa çelik kasalarının kilitleri, Ankara Hürriyet için açıldı.

Haberin Devamı

Milli Kütüphane, sahip olduğu milyonlarca materyalle, tam anlamıyla Türk Milleti’nin ulusal hafızasını barındırıyor. Milli Kütüphane’nin devasa çelik kasalarının kilitleri, ankara Hürriyet için açıldı.Adnan Ötüken tarafından 1946 yılında kurulan kütüphane 1983’te de bugün hizmet verdiği, Bahçelievler’deki dev binasına taşındı. Yurtdışındaki emsalleriyle kıyaslandığında, 62 yıllık ömrüyle çok genç bir kütüphane olmasına rağmen, sahip olduğu materyaller açısından son derece zengin.Milli Kütüphane’nin depolarında 2 milyon 700 binin üzerinde materyal bulunuyor. 1934 yılında çıkartılan Basma Yazı ve Resimleri Derleme Kanunu gereğince, Türkiye’de yayımlanan her türlü basılı eserden bir numune Milli Kütüphaneye gönderiliyor. Derleme yoluyla her yıl 20 binin üzerinde yayın geliyor.İlk Misak-ı  Milli haritasıMilli Kütüphane, Türkiye’nin en zengin harita koleksiyonlarından birisine de sahip. 1890-1960 yılları arasını içeren Türkçe ve Osmanlıca 4 bin 585 harita arşivlenmiş durumda. Cumhuriyet dönemi Misak-ı Milli sınırlarının çizildiği ilk haritadan İstiklal savaşı planlarına kadar pek çok değerli eser, dış etkenlere karşı korumak amacıyla asetat içinde muhafaza ediliyor.Konuşan kitaplıkMilli Kütüphane’nin ilginç bölümlerinden birisi de görme engelli okuyuculara hizmet veren Konuşan Kitaplık Bölümü. Beş ayrı stüdyoda gün boyu gönüllü vatandaşlar kitap okuyorlar. Kaydedilen bu okumalar, görme engelli okuyuculara sunuluyor. Görme engelliler bu hizmetten internet vasıtasıyla da faydalanabiliyorlar. Atatürk BelgeliğiMilli Kütüphane’de tabii ki ulu önder Atatürk de unutulmamış. Atatürk, Kurtuluş Savaşı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş dönemi ile ilgili eserler Atatürk Belgeliği adı altında oluşturulan bölüme arşivlenmiş. Milli Kütüphane üniversite öğrencileri, akademisyenler, belli bir meslek odasına kayıtlı kişiler, devlet memurları, askeri personel, emeklilerin de aralarında bulunduğu çok geniş bir halk kesimine ücretsiz olarak hizmet veriyor. İki milyon beş yüz binin üzerindeki bu materyallerden istediğinize en fazla 30 dakika içinde ulaşabiliyorsunuz.Milli Kütüphane’nin Başkanlığını 1996 yılından beri Tuncel Acar yürütüyor. Gelenlerin yaklaşık yüzde 80’ini üniversite öğrencileri oluşturuyor. Günlük ortalama bin 500 ila iki bin kişi faydalanıyor. Kütüphanenin Adnan Ötüken, Müjgan Cumhur, İbn-i Sina okuma salonları aynı anda bin kişiye hizmet verebiliyor. Tuvalet için telefon  maşasıMİLLİ Kütüphane’nin en komik ve ilginç sorunlarından birisi de kadınların cep telefonlarını tuvalete düşürmesiymiş. Başkan Acar bu soruna bulduğu çözümü şu şekilde anlatıyor:"Buraya gelen hanımlar cep telefonlarını genellikle pantolonlarının arka ceplerine koyuyorlar. Tuvalete gittiklerinde de düşürüyorlar. Sonra da bize gelip, ’Efendim biz cep telefonunu tuvalete düşürdük’ diyorlar. Sırf bu cep telefonlarını tuvalet deliğinden çıkartabilmek için temizlik firmasına özel maşa yaptırttım. Artık düşen telefonları maşayla çekiyoruz. Böylece tuvaletlerin tıkanmasını da engelliyoruz."MİLLİ Kütüphane’deki gazete koleksiyonu başka hiçbir yerde yok. Cumhuriyet öncesinden günümüze kadar yayınlanan ulusal, yerel tüm gazetelerin tüm sayıları mevcut. Bu dev arşiv, kütüphanenin depo bölümündeki salonlarda, ciltler halinde saklanıyor.Türkiye’nin en zengin taş plak koleksiyonu yine Milli Kütüphane bünyesinde bulunuyor. 1913-1960 yılları arasında üretilen yerli ve yabancı sanatçı ve orkestraların seslendirdiği yaklaşık beş bin civarında taş plak koleksiyonu özel çelik kasalarda saklanıyor. Milli Kütüphane’nin arşivinde sadece taş plak değil her türlü ses kaydı toplanıyor. Ses bankası olarak adlandırılan bu bölümde aralarında Atatürk’ün de bulunduğu bütün devlet büyüklerinin ses kayıtları yer alıyor.MİLLİ Kütüphane’deki gazete koleksiyonu başka hiçbir yerde yok. Cumhuriyet öncesinden günümüze kadar yayınlanan ulusal, yerel tüm gazetelerin tüm sayıları mevcut. Bu dev arşiv, kütüphanenin depo bölümündeki salonlarda, ciltler halinde saklanıyor.Türkiye’nin en zengin taş plak koleksiyonu yine Milli Kütüphane bünyesinde bulunuyor. 1913-1960 yılları arasında üretilen yerli ve yabancı sanatçı ve orkestraların seslendirdiği yaklaşık beş bin civarında taş plak koleksiyonu özel çelik kasalarda saklanıyor. Milli Kütüphane’nin arşivinde sadece taş plak değil her türlü ses kaydı toplanıyor. Ses bankası olarak adlandırılan bu bölümde aralarında Atatürk’ün de bulunduğu bütün devlet büyüklerinin ses kayıtları yer alıyor.Rusça diye yasaklanan Reşat Nuri GüntekinBİR dönem kütüphanede yasak yayınlar bulunduğunu belirten Başkan Tuncel Acar, "Biz şimdi yasak yayın diye bir şey kabul etmiyoruz. Bizde yasak yayın yok" diyor. Ancak 12 Eylül darbesinden sonra 1988 yılına kadar bazı yayınların yasak kitap olarak bir depoda tutulduğunu belirtiyor. Acar şöyle anlatıyor:"Bu yasak bilinçli bir şekilde değildi. Gelişi güzel yasaklanmış kitaplardı. Bildiğim kadarıyla beş altı bin kitaptan oluşuyordu. Fişlerinde YK işareti vardı. Mesela rusya’da basılan kitaplar, o zaman sıkıyönetim tarafından yasaklanmıştı. Bu kitapların içinde sırf kiril alfabesiyle basıldığı için Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Yaban’ı, Reşat Nuri Güntekin’in yaprak dökümü gibi eserler bile vardı. Sonra işin özü anlaşıldı ve yasak kalktı."Fatih’ten kalan İncilOSMANLI’ya matbaanın çok geç girmesi nedeniyle, Anadolu toprakları el yazması eser açısından oldukça zengin. Bunların çok önemli bir bölümünü de Milli Kütüphane barındırıyor. Fatih Sultan Mehmet’in istanbul’u fethinde ele geçirilen, miladi 1000 yıllarında yazıldığı tahmin edilen İncil, kütüphanenin en kıymetli eserleri arasında yer alıyor. Yunan harfleriyle ceylan derisi üzerine yazılmış bu eserin cilt kapakları da tahta üzerine meşin kaplı. Milli Kütüphane’de yaklaşık 27 bin eserden oluşan çok zengin el yazması koleksiyonu bulunuyor. Bu eserlerin bir kısmı Anadolu’dan toplanmış. Bir kısmı ise vatandaşın elindeki eserlerin parayla satın alınması sonucu oluşturulmuş. El yazması eserlerin en önemli özelliği ise tamamının sayfa sayfa dijital ortama aktarılmış olması. Araştırmacılar bu eserleri internetten görebiliyorlar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!