Oluşturulma Tarihi: Ağustos 14, 2010 00:00
Altındağ Belediyesi’nin bu yılki etkinliklerinin adresi Ankara’nın en eski tarihi mekanlarının başında gelen Hamamönü oldu. Ramazan boyunca maddi durumu iyi olbayan vatandaşalara ise Ulucanlar Cezaevi’nde iftar yemeği verilecek
ANKARA’nın en eski tarihi mekanlarından Hamamönü’nde ramazan etkinleri düzenleyen Altındağ Belediyesi, ilçe sakinlerinden maddi durumu yetersiz yaklaşık 6 bin kişiye ramazan boyunca Ulucanlar Cezaevi’nde iftar yemeği verecek.
Hacettepe Üniversitesi ile yapılan protokol çerçevesinde çocuk oyun alanı olarak kullanılan bölgenin restore edilerek Sanat Sokağı’na dönüştürüldüğünü belirten Tiryaki, Altındağ’daki 22 Ankara Evi’nin restorasyonun tamamlanmasıyla bölgedeki alanın daha da genişlediğini bildirdi. Altındağ Belediyesi’nin beş yıldır iftar çadırı kurmadığını, bundan sonra da kurmayı düşünmediklerini ifade eden Tiryaki şöyle konuştu:
“Her yıl farklı mekanlarda Altındağ’daki insanımızı, iftar programlarına davet ediyorduk. Bu sene de iftar yemeğini Ulucanlar Cezaevi’nde veriyoruz. Belediyemiz tarafından belirlenen maddi durumu yetersiz ailelere gönderdiğimiz davetiyelerle, vatandaşlarımıza Ulucanlar Cezaevi’nde iftar yemeği veriyoruz.”
Tiryaki, “Kentin değişik bölgelerinde oturan bürokrasinin içerisinde, ticaretle uğraşan, basın sektöründen, sivil toplum örgütü veya farklı yerlerde görev yapan yaklaşık 20-25 kişiyi de her akşam bu iftar yemeklerine davet ediyoruz” dedi.
Ramazandan sonra da devam edecek
Saat Kulesi’nin olduğu bölgeye kurulan ana sahnede, her türlü sanatsal aktivitenin gerçekleştirileceğini bildiren Tiryaki, burada ortaoyunları ve sokak gösterilerinin yapılacağını anlattı. Her gece Türk musikisi, sanat ve tasavvuf musikisi konserlerinin verileceğini, belediyenin Sanat Evi’nde kültürel etkinlikler ve sohbet toplantılarının düzenleneceğini kaydeden Tiryaki, “Bu bölgedeki ramazan programlarının, Ankara’daki ramazan ayına imza atacak program olacağını düşünüyorum” dedi.
Ankara evlerinden bir tanesinin bahçesinde ramazan boyunca her akşam eski Türk filmlerinin gösterileceğini ve bu etkinliğin ramazandan sonra da devam edeceğini anlatan Tiryaki, bu sene açılan stantların, geleneksel el sanatlarıyla uğraşan ve aktivitelerini sergileyen kişilere verildiğini söyledi.
Ramazan Bayramı’ndan sonra açılışı yapılacak Ulucanlar Cezaevi’nin bir kısmının müze diğer kısmının da kültür sanat etkinliklerinde kullanılacağını belirten Tiryaki, “Yurt dışında yaptırılan mahkum heykellerini de cezaevine yerleştireceğiz. Cezaevinin açılışının yapılmasının ardından sanat galerisini cezaevine taşıyacağız” dedi.
Sokak sağlıklaştırılması kapsamında özel mülkiyete ait olan evlerin, belediye tarafından finanse edilerek ve Ankara Valiliği’nin maddi katkılarıyla sadece dış cephelerinin restore edildiğini anlatan Tiryaki, mülk sahiplerinden evlerini restore etmek isteyenlere de gerekli yardımları yaptıklarını kaydetti.
TV’lere ücretsiz ramazan programı
DİYANET İşleri Başkanlığı, Ramazan ayı süresince din görevlisi olmayan cami kalmayacağını belirterek, vaaz ve sohbet toplantıları için 144 personelin yurtdışında görevlendireceğini ve televizyon kanallarına ücretsiz paket iftar ve sahur programları sunulacağını duyurdu.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, TRT kurumu televizyonları başta olmak üzere, ulusal ve yerel televizyon kanallarında yayınlanacak iftar ve sahur programlarının içeriğine başkanlığında katkıda bulunacağı belirterek, “TRT Avaz’da ortaklaşa iftar sahur programı hazırlanacak, hazırlanan iftar ve paket sahur programları talepte bulunan televizyon kanallarına ücretsiz olarak verilecektir.” dedi.
Ağır sporlar yerine yürüyüş
RAMAZANDA, oruç tutacak vatandaşların, su ve mineral kaybına yol açacak ağır sporlar yerine, yürüyüş gibi hafif sporları tercih etmeleri önerildi.
Step aerobik hocası Ebru Bağlaç, oruç tutacak vatandaşların formlarını korumak için neler yapması gerektiğini anlattı. Oruç tutan insanların bir aylık sürede spordan uzaklaştığını belirten Bağlaç, yaz aylarına gelen ramazan ayında bu yıl daha çok insanın spora ara vermesini beklediklerini söyledi.
Fizik ve kondisyona dayalı ağır sporların ramazan ayında mineral ve su kaybına neden olacağını ifade eden Bağlaç, ancak bunlar oluyor diye de vatandaşların sporu bırakmaması gerektiğini vurguladı.
Ara vermeyin
Ebru Bağlaç, spora bir ay ara vermenin ciddi kondisyon kayıplarına neden olduğunu ve bir anda hantallaşan vücudun alacağı kiloları vermenin birkaç ay sürebileceğini kaydetti.
Oruç tutacağı için sporu bırakmayı düşünen vatandaşların formlarını en iyi “tempolu yürüyüşle” koruyabileceğini söyleyen Bağlaç, sözlerini şöyle sürdürdü:
İftardan önce
“Ramazanda, oruç tutacak vatandaşların, su ve mineral kaybına yol açacak ağır sporlar yerine, yürüyüş gibi hafif sporları tercih etmelidir. Vatandaşlara, yürüyüşü serin saatlerde yapmalarını tavsiye ediyorum. Ramazanda en ideal saat, iftardan 1-1,5 saat öncesi olabilir. İftardan önce vakit ayıramayanlar ise iftardan en az 1 saat geçtikten sonra yürüyüş yapmalı.
Ramazanın özel tatlısı güllaç
OSMANLI Saray mutfağından bugüne kadar gelen Güllaç, pastane ve tatlıcı tezgahlarındaki yerlerini aldı. Yıllardan beri ramazana özel olan bu tatlıyı üreten PADO’nun sahibi Vedat Aslantaş, güllacın geçmişinin Osmanlı saray mutfağına dayandığını söyledi.
Aslantaş, “güllacın daha önce çeşitleri yoktu. Müşterilerden talep olduğu için şimdilerde sade olanın yanına frambuazlı ve vişneli olanı da ekledik” dedi.
Güllaç yapımının herkes tarafından farklı bilindiğini dile getiren Aslantaş, “Üç litreden az sütle güllaç yapılmamalıdır. Teknik olarak çok kolay, ama beceri isteyen bir tatlı. Hazır alınan yufkaların üzerinde yazıyor, ama tabii tam tarif vermiyorlar, herkes kendi zevkine göre yapıyor. Ben de müşterimin zevkine göre yapıyorum, ama benimki genellikle biraz sulu oluyor ve bu şekilde çok daha güzel oluyor” diye konuştu.
VEDAT USTADAN GÜLLAÇ TARİFİ
VEDAT Aslantaş, güllacın yapılışını şöyle tarif etti: “Üç litre süt kaynamaya başladığında içine 950 gram şeker ilave edilir. Süt dinlenmeye bırakılır. Bir tepsiye, her güllaç yaprağının parlak tarafı konur ve üzerine kepçe ile ılık süt dökülür. On kat yufka alta konur ve ortasına fındık veya ceviz serpilir. Sonra kalan yufkalar da aynı şekilde ıslatılır ve diğer yufkaların üstüne yerleştirilir. Son olarak üzerine nar taneleri ve fıstık dökülür. Hazırlanan güllaç dinlenmeye bırakılır.”
Ramazan’ın simgesi davulcular
RAMAZAN ayının başlamasıyla birlikte sahurun simgesi davulcular mesailerini yaptı. Ramazanın vazgeçilmezleri arasında yer alan davulcular, vatandaşları sahura kaldırabilmek için gecenin karanlığında yollara düştü.İmsak öncesinde mahalleleri adım adım dolaşan davulcular, vatandaşları uyandırmaya çalışıyor.
Bu arada, pideciler, restoran ve lokantalar da Ramazan mesaisine başladı. Sahura kadar açık olduklarını astıkları pankart, afiş ve yazılarla ilan ediyorlarl.