Ulaşabildiğin her yer senindir

22 Ocak 2003 tarihinde katıldığım bir televizyon programında (Sisler Bulvarı), diğer katılımcılar pek benimsemese de dolmuş uçaklar ve her ile bir havaalanı önerisini sunduğumu ve bugün gerçekleşenlerden dolayı mutlu olduğumu burada ifade ediyorum. Açık Semalar Projesi’nin yanı sıra dolmuş uçakların da seferlere başlamış olması, son yıllarda büyük bir gelişme sağlamış olan hava ulaşımının önemini artırırken tamamlayıcı ve destekleyici turizm ulaştırmasında da yeni bir boyut ve yeni iş alanları oluşmasının yolunu açıyor.
Açık Semalar Projesi’ni kısaca, Türkiye ile ikili hava ulaştırma anlaşması olan ülkelerdeki havayolu işletmelerinin herhangi bir kısıtlama olmaksızın uçuş düzenlemesine imkân veren bir uygulama olarak tanımlamak mümkündür.
Geçen hafta, gazetelerde 2010 yılının başında Open-Sky (Açık Semalar) Projesi kapsamında, kısıtlama olmaksızın dış hat uçuşlarına açılan havaalanlarında sağlanan artışlarla ilgili haberler yer aldı. Buna göre Gaziantep Havalimanı’nda inip kalkan uçak sayısı 342’den 519’a, Samsun-Çarşamba’da ise 143’ten 266’ya yükselirken Nevşehir Kapadokya Havalimanı turizm sezonunun da etkisiyle tarihi ve doğal güzellikleri görmek isteyen yabancı turistlerin akınına uğrayarak en başarılı havalimanı oldu.
Günlük geziler mümkün olacak
Yolda geçen zamanı en aza indirerek noktaya yönelik olarak değerlendirilebilecek zamanları artıran bu ulaşım kolaylığı ile batı-doğu yönünde 2 bin km, kuzey-güney yönünde bin km’ye ulaşan mesafeler iki saat içinde ve karayoluna göre daha ucuz maliyetle aşılabilecek. Zamanın yanında maliyet olarak da kazanımlar sağlayacak,  bir yazımızda ifade ettiğimiz gibi Edremit’ten (Balıkesir) Edremit’e (Van) gün içinde ulaşmak ve gezi düzenlemek mümkün olabilecektir.
Bu gelişmelerin ışığında, varılacak alanlardaki kiralık araçlar hem iş amaçlı ve hem de turizm amaçlı taleplere cevap verebilecek yeni bir yapılanmaya ihtiyaç gösterecektir. Özellikle taşıtları farklı alanlarda alma ve bırakma taleplerinin artacağı kesindir.
Günümüzde bireyselleşen bir kitle turizmi gelişmektedir. Bu tür turizmde, aynı uçakla gelen kişiler varış noktasında ayrılmakta, çıkış noktasında tekrar bir araya gelmektedir.
Tur operatörlerinin bu yönde bireysel tercihlere yer verilecek seçenekler sunmasının yanında, yörelerin de yeniden yapılanması söz konusu olacak, marka kent olma arayışı yerini konaklanabilir, yaşanabilir kentler olma arayışına bırakacaktır.
Devirlerini tamamlamakta olan destinasyon, yöre (region)  ve yer (place)  tanıtımlarının ötesinde bir kavram gelişmektedir. Nokta tanıtımların gerçekleştirileceği bir turizm anlayışının hâkim olacağı geleceğin turizm yörelerinin tanıtım bilgileri, konaklama imkânları ve kentsel yapıları da bu yönde değişikliğe uğrayacak, zamanını gittiği noktaya ayıran ziyaretçi, burada daha çok etkinlik ve zamanı değerlendirebilecek olanaklar arayacaktır.
Turistlikten gezginliğe
İstatistiklerin tam yorumlanamadığı bir ortamda olmamıza rağmen, TÜİK’in açıklamaları, iç turizme katılanların sayısının 30 milyona ulaştığını, turizmde gelişmiş ülkeler gibi, iç turizmin ekonomide hayli etkili olacağını gösteriyor.
Bakanımız Sayın Ertuğrul Günay, 2023 Strateji Planı’nda öngörülenlerin bir program dâhilinde yerine getirilmekte olduğunu açıkladı. Hedeflerde olduğu gibi, bu konudaki gelişmelerin de zaman içinde yerine oturacağı, bir gerçek. Söz gelimi Turizm ve Tanıtma Bakanlığı’nın kuruluşunun (Temmuz 1963) 50’nci yılını kutlayacağımız 2013 yılında stratejik hedeflerini gerçekleştirmiş bir bakanlık olarak dünyaya anlatabileceğimiz ve halkımızla da paylaşabileceğimiz çok şeye sahip olacağız.
Hava ulaşımında iç hat uçuşlarının gelişmesiyle birlikte gündeme gelen Açık Semalar ve Dolmuş Uçaklar projeleri iyi kullanılabildiği takdirde, Türkiye’nin herhangi bir yöresine gelen yabancıların ve daha önemlisi kruvaziyer yolcularının günübirlik gezilerle yakın çevrelerinin dışında da gezebilmelerine, yani turist olmaktan çıkarak, gezgin olmalarına da imkân tanınması, değerlendirilmesi gereken bir yeniliktir.