Güncelleme Tarihi:
Büyükşehir Belediyesi Akpınar’da heyelan mağduru aileler için konut yoğunluğunu yükselttiği, Büyükesat 26695/3 parseldeki arazinin, Çankaya Belediyesi tarafından İller Bankası’na, İller Bankası’ndan da özel bir firmaya satılması üzerine konuyu yargıya taşıdı. Ankara Hürriyet’e konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, şu ifadeleri kullandı:
“Biz zor durumda kalan vatandaşlarımızı, Akpınar heyelanından kurtarmak için böyle bir yol bulmuştuk. Ancak Çankaya Belediyesi fırsatçılık yaparak, vatandaş için yapılan bu işlemi kendisine yarar olarak görmüş ve İller Bankası’na satış yapmıştır. Çankaya Belediyesi’nin halka bakışının en güzel ispatıdır. Artık diyecek bir şeyimiz yok. Biz yargıya başvurumuzu yaptık.”
AKPINARLILAR MAĞDUR OLMAYACAK
Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ise, Bülent Tanık döneminden kalan problemle ilgili olarak sorunu çözme konusunda gerekli adımı attığını belirterek, “Koltuğa oturduğum ilk gün Akpınar meselesini çözeceğimi söylemiştim. Sözümü tutuyor ve ilk mecliste pazar yeri olarak anılan bölgedeki hakkımızı hazineye devrediyorum. Akpınarlılar artık mağdur olmayacaklar” dedi.
GÖZ GÖRE GÖRE BEKLİYORUZ
Heyelan ve yıkılma tehlikesine rağmen, halen Akpınar’daki apartmanlarında oturmaya devam eden Mehmet Değirmenci, “Bizim buradan ölümüz çıkacak. Kimse derdimize çare olamıyor” dedi ve şunları söyledi:
“Soma’da yaşanan maden faciasının, CHP’nin verdiği önerge ile nasıl göz göre göre geldiğini gördük. Şimdi biz Ankara’da aynı sonu bekliyoruz. Bürokrasinin, liderlerin, belediye başkanlarının gözü önünde yıllardır devam eden bir süreç var. Bunun sonu şimdiden belli olmuş durumda. 3 yıldır kapı kapı muhattap arıyoruz. Tam biz umutlanacağız dediğimiz anda herkes kendi çıkarını düşünüyor ve işler tersine dönüyor.
O PARAYA KÜMES BİLE ALAMAM
Yedi apartmanda yaşayan onlarca ailenin hakkı hukuku korunmadı. Akpınar’dan ev alan dert aldı. Bizim komşularımızdan 2 tanesi burada yaşandığı üzüntüye dayanamayarak vefat etti. Apartmanımızın önüne insanlar yıkılma tehlikesi olduğu için araçlarını park etmezken, biz bu evlerin içinde yaşamaya çalışıyoruz. Buradaki bir inşaat yüzünden başlayan olayların, hangi sonuçlara yol açtığını bilmiyorlar. Bizi çözüm noktasında uzlaşmıyoruz gibi gösteriyorlar ancak mahkemenin 482 bin değer biçtiği evime, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri 102 bin lira veriyor. Ben bu paraya aynı yerden kümes bile alamam.”