Üç sergi bir arada

Kamiloğlu sergisinde toplumcu gerçekçi çizgisinden hareketle, uzun süredir üzerinde çalıştığı ve toplumun yapı taşlarından biri olarak ele aldığı işçi sınıfını ve onun antitezi olan burjuvaziyi resmettiğini belirtti. Aghanejad da İstanbul özelinden yola çıkarak bireyin kalabalık ve modern hayatın karmaşası içinde kayboluşunu anlatmaya çalıştığını söyledi. Sanayi devrimiyle başlayan ve küreselleşme ile devam eden sosyolojik yaşamın sonucu olarak bireyin kendine yabancılaştığını ifade eden Akkaya ise eserlerinde endişe, korku, hüzün, yalnızlık gibi duyguların plastik bir öğeye dönüştüğünü dile getirdi. Her üç sergi de 25 Ocak’a kadar Galeri Soyut’ta üç farklı salonda görülebilir.