Üç paralel tarihi barındıran albüm

Güncelleme Tarihi:

Üç paralel tarihi barındıran albüm
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 22, 2008 00:00

Cumhuriyet’in ilk üniversitesi olan Ankara Üniversitesi’nin görsel tarihini anlatan "Cumhuriyetin Üniversitesi" albümü yayımlandı. Ankara üniversitesi İletiŞim Fakültesi öğretim görevlisi ve fotoğrafçı Atila Cangır’ın editörlüğünde hazırlanan albüm, hem Cumhuriyet, hem Başkent, hem de eğitim tarihi açısından önemli bir belge niteliğinde.

’Cumhuriyet’in Üniversitesi" isimli albüm çalışması, aynı ekibin Cumhuriyetin Başkenti isimli üç ciltlik albümden sonraki ikinci çalışması. Albüm, Prof.Dr. Nusret Aras’ın da önceki rektör olarak destek olduğu son çalışma olarak da ayrı bir öneme sahip.

Dr. Tolga Hepdinçler, Tuğba Kanlı, Derya Ocak ve Dr. Cengiz Aslantepe’den oluşan ekip, Ankara Üniversitesi Radyo Televizyon Sinema Bölümü Fotoğrafçılık ve Grafik Anabilim Dalı Öğretim Gorevlisi Atila Cangır’ın önderliğinde bir yıl süreyle bu albüm için çalıştı. Fotoğraflar için üniversitenin ve Koleksiyoncular Derneği üyelerinin arşivlerinin yanı sıra, Uğurlu Tunalı’nın arşivinden de yararlanıldı.

Kendi yağlarında

Üniversitenin kuruluş yıllarına ait olan fotoğraflar, albümden önce çeşitli araştırmalar için daha önce birçok kez kullanıldı. Fotoğraflar, daimi sergi olarak Rektörlük senato salonunda ve Yüzüncü Yıl Konferans Salonu’nda da sergilendi. Önceki Rektör Prof.Dr. Nusret Aras, fotoğrafların kalıcı olması ve daha çok kişi tarafından görülebilmesi açısından bir albüme dönüştürülmesi gerektiği fikrini Atila Cangır’la paylaştı. "Cumhuriyetin Başkenti" albümündeki aynı ekiple yürütülen çalışma sonucu, albüm Ankara Üniversitesi Basımevi’nde basıldı. Böylece üniversite, görsel tarihini kendi yağıyla kavrularak oluşturdu.

Tarihe de ışık

Çok özel fotoğraflarla 1920-1946 tarihleri arasında Ankara’da yüksek öğretim sürecini belgeleyen 396 sayfalık albüm, tıpkı "Cumhuriyetin Başkenti" gibi Cumhuriyet tarihine de ışık tutuyor.

1920’de temeli atılan ve 1946 yılında kurulan Ankara Üniversitesi, bir ülkenin nasıl ve ne koşullarda kurulduğunun somut örneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Önemli ayrıntıların fotoğraflarla belgelendiğini söyleyen Cangır, albümün önemini de şöyle anlattı:

"Cumhuriyetin Başkenti ve Cumhuriyetin Üniversitesi başlıklarının elbette özel bir önemi var. İnsanlar bir yandan savaşla uğraşıyor, bir yandan da ülkeyi bütün kurumları ile kurmaya çalışıyor. Aynı zamanda kuracakları ülkede yüksek öğretimin nasıl olması gerektiğiyle ilgili adımlar atıyor. Bu albüm daha çok bu konuyu ele alıyor. Bir önceki Cumhuriyetin Başkenti albümündeki gibi Başkent kurulurken Cumhuriyet’in nasıl kurulduğunu göstermeye çalışıyoruz. Bu iki başlığın konulmasının başlıca nedenlerinden biri de bu."

"Farklı bir görsel tarih yarattık" diyen Atila Cangır, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tarihi küçük hatırlama anlarına bölmek, oluşturduğu bilgi birikimi içerisinden, bizim için özel olanı çekip çıkartmamızı kolaylaştırır. Tarihi araştırırken, yorumlarken ve onu öğrenmenin heyecanını yaşarken hep tarihi bölümlemeler içerisinde düşünür ve geçmişe bakarız. Yaşadığımız çaga öncülük eden tarihsel değişim de ister istemez buna yönlendirir bizi. Fotoğraf, tarihsel değişimin hizi icerisinde,tarihi bilmenin,onu yeniden hatirlamanin yollarindan biridir Bir hatıra defteri, ya da anlatı aynı etkiyi vermezdi. İnsanlar okuduklarıyla ilgili kanıt arıyor. Fotoğraf da tam bu noktada devreye giriyor. İnsan kendi bakış açısıyla istediği kısmı görüyor. Ayrıntılar daha belirgin olarak ortaya çıkıyor."
/images/100/0x0/55ea0c5df018fbb8f86721d7

Paralel tarihler

CUMHURİYETİN Üniversitesi albümü metnini derleyen Dr.Cengiz Aslantepe, albümde yazdığı önsözde üniversite tarihiyle cumhuriyet tarihinin birbirine paralel geliştiğine vurgu yaparak şunları söylüyor:

"Kurtuluş Savaşı sürerken Milli Mücadele’nin yönetildiği Ankara’da yüksek öğretim konusu bu mücadelenin bir parçası olarak görülmüş, üzerinde durulmaya başlanmıştı. O zamanki faalieytler ve daha sonra fakültelerin kurulması, hep Türk devriminin adım adım gerçekleştirilmesiyle bir koşutluk göstermiş, yüksek öğretim düşüncesi ve Ankara Üniversitesi’nin oluşumu devrim ile karşılıklı ve sürekli bir etkileşim içinde olmuştur."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!