Güncelleme Tarihi:
Yaklaşık iki ay önce Ankara’daki görevine başlayan Kore Kültür Merkezi Müdürü Kee Houng Park, iki ülke arasındaki kültür ve sanat ilişkilerinin gelişmesi için çaba göstereceğini belirtti. K-POP’la birlikte Korece’ye ve Kore kültürüne ilginin arttığına değinen Park, “YouTube, Facebook ve Twitter gibi sosyal medya platformları K-pop’a kanatlar verdi” diye konuştu. Kee Houng Park, merkezin faaliyetlerini, planladıkları projeleri ve iki ülke kültürünü Hürriyet Ankara’ya anlattı.
-Kısa bir süre önce göreve başladınız. Buraya gelmeden önce Türkiye hakkında ne düşünüyordunuz, nasıl bir ülke ve şehirle karşılaştınız?
Türkiye’ye gelmeden önce sadece kardeş ülke olarak düşünüyordum ama Türkiye’ye geldikten sonra kan bağı ile bağlı kardeş ülke olarak düşünmeye başladım. Kore Savaşı’na katılan askerlere, “inanç koruyucusu” anlamına da gelen “Gazi” adı verilerek “Kore Gazisi” dediklerini görünce Kore Savaşı sırasında pekişen bağların hâlâ devam ettiğini hissettim.
Türkiye’ye gelmeden önce arkadaşlarım, ortam Kore’den farklı olacağı için endişelendiklerini söylediler ama geldiğimde bu endişelerin yersiz olduğunu fark ettim. Türklerin düşünce yapısı ve duyguları Kore’ye benzediği için atmosfere alışmakta sorun yaşamadım.
-İki aydır buradasınız. Şu an neler hissediyorsunuz?
Bize mesafe olarak uzak ama bir o kadar yakın olan ülke Türkiye’ye geleli yalnızca 2 ay oldu ama tanıdık manzaralarla dolu Türkiye’de huzurlu ve rahat hissettim. Sanki birkaç yıldan fazla yaşamışım gibi Türkiye’ye özgü beyran çorbası, işkembe çorbası, döner kebap, Türk ev yemekleri gibi yemeklere hiç zorlanmadan alıştım.
TÜRK VE KORE ORTAK YAPIMLARI
-Görev süreniz boyunca hedefleriniz ne olacak?
Kore Kültür Merkezi Müdürü olarak özellikle iki hedefi gerçekleştirmek istiyorum. Birincisi, Türkiye’nin Kore Dalgası içeriklerinin tanıtılmasında köprü görevi görmesi. Türkiye’nin, dünya çapında 140’dan fazla ülkede 400 milyondan fazla izleyici ile dünyanın ikinci en büyük drama yapım ve ihracat ülkesi olarak, 2018’de 350 milyon dolara ulaşan drama ihracatında 2023 yılına kadar 750 milyon dolara ulaşmayı hedeflediğini biliyorum. Öte yandan Kore, 2018’de 270 milyon dolar ihracat yaptı, ancak yaklaşık yüzde 70’i Asya’da yoğunlaştı. Aralık 2019’da Kore ve Türkiye ortak televizyon yapımları üretme konusunda iş birliği yapmak üzere anlaşma imzaladı, bu nedenle ortak yapım da dahil olmak üzere yayın içeriklerin paylaşımını genişletmek ve Kore dramalarını Avrupa, Güney Amerika, Doğu Avrupa ve Rusya gibi bölgelere ihraç etmek için Türkiye ile yapılan iş birliği daha da güçlenecektir. İkincisi ise Türkiye’de ikinci yabancı dil olarak Korece eğitiminin geliştirilmesi.
-Son yıllarda özellikle K-POP kültürüyle birlikte Türkiye’de artan bir Kore ilgisi var. Bu ilginin sebebi size göre nedir?
Coğrafi sınırların aşılarak insanların tüm içerikleri özgürce dinleyip izleyebilmelerine olanak sağlayan dijital teknolojinin gelişmesi, kültür içeriklerinin gönüllü ve aktif olarak tüketiminin evrimi, milliyet farkı gözetmeksizin çeşitli kültürleri kucaklayan Z kuşağı gibi faktörleri son günlerde Türkiye’de K-Pop kültürüne ve Kore’ye karşı ilgiyi artıran sebepler olarak görüyorum.
SOSYAL MEDYA K-POP’A KANAT VERDİ
-Sosyal medyanın etkisi de bu noktada oldukça büyük sanırım?
Özellikle, K-POP ve Kore kültürüne olan ilginin artmasının en büyük nedenlerinden biri, içeriklerin dağıtım ve tüketim şeklinin dijitalleştirilmesidir. YouTube, Facebook ve Twitter gibi sosyal medya platformları K-pop’a kanatlar verdi. Her zaman, her yerde müzik dinleyip drama izleyebileceğiniz bu platformların yaygınlaşmasıyla, televizyon ve radyo gibi ana akım medya aracılığı ile tanıtılmasa bile Hallyu Fanları, K-POP ve K-DRAMA içeriklerine kolaylıkla ulaşabiliyor. YouTube, yalnızca K-POP’un keyfini çıkarabileceğiniz ve paylaşabileceğiniz bir alan değil, aynı zamanda fiziksel olarak uzaktaki diğer kullanıcılarla bilgi ve görüş paylaşan bir “hayran topluluğu” alanı haline gelerek bunun yaygınlaşması için de önemli bir temeldir.
İÇERİK ALIŞVERİŞİNİ GENİŞLETELİM
-Ankara’daki kültür sanat çevresiyle iş birliği planlarınız var mı?
Ankara’nın kültür ve sanat kuruluşları ile bireysel, kurumsal ve içerik olarak üç açıdan iş birliği yapabileceğimizi düşünüyorum. İlk olarak, sanatçılar, yazarlar, yapımcılar ve küratörler gibi çeşitli kültür ve sanat alanlarında önemli isimlerle iş birliğini güçlendirmeyi planlıyoruz. Kore Edebiyat Haftası ve Kore Kültür ve Sanat Haftası gibi etkinlikler aracılığı ile Koreli yazarları ve kültür sanatçılarını Türkiye’ye davet etmeyi, Türk yazarlar ve kültür sanatçıları ile görüşmeler yaparak karşılıklı anlayışı geliştirecek etkinlikler hazırlamayı planlıyoruz. İkincisi, her iki ülkedeki kütüphaneler, müzeler ve sanat fuarları gibi kültür ve sanat kurumları ile çeşitli iş birliği projelerini gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Kore Milli Kütüphanesi ve Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi ile Mutabakat aracılığıyla kalıcı bir Kore arşivi kurulması, projeler arasında. Son olarak, ortak performanslar ve ortak konserler gibi içerik alışverişini de genişletmeyi planlıyoruz. Ankara Kent Orkestrası ile Seul Belediye Orkestrası arasındaki konserler, Ankara Ulusal Halk Dansları Topluluğu ve Seul Şehir Dansları Topluluğu’nun ortak performansları, Kore-Türkiye dizilerinin ortak yapımı, Kore-Türkiye çağdaş sanatının ortak sergileri ve Kore-Türkiye dostluk klasik performansları konusunda da ilgili kuruluşlarla görüşmeyi planlıyoruz.
Kore Kültür Merkezi, Korece, Kore yemekleri ve tekvandonun yanı sıra Hanbok, K-pop, kaligrafi, Kore geleneksel müziği ve K-Beauty dahil olmak üzere Kore kültürüyle ilgili ücretsiz kurslar yürütüyor. Sergi salonunda Kore geleneksel resimleri, seramik ve fotoğraf gibi çeşitli türlerde sergiler, performans salonu ve açık hava konser salonlarında Kore ile ilgili tarih seminerleri, K-JAZZ ve K-CLASSIC konserleri, K-MOVIE ve K-DRAMA gösterimleri yapılıyor. Kore Yemek Yarışması, K-POP Festivali ve Korece Konuşma Yarışması gibi etkinlikler düzenleniyor.