Tuvaliyle Anadolu’yu Balkanlara taşıyacak

Emniyet teşkilatı bünyesinde uzun yıllar boyunca terörle mücadele ve istihbarat alanında adından söz ettiren ve bir dönem Terörle Mücadele Dairesi Başkan Yardımcılığı görevinde bulunan 1. Sınıf Emniyet Müdürü ve Polis Başmüfettişi Ahmet Sula, sanatçı kimliğiyle de öne çıkıyor. Yaptığı çalışmalarla yurt içinde ve yurt dışında 29 farklı sergi açan Sula, şimdi de Balkanlar’da retrospektif sergi turuna çıkmaya hazırlanıyor. Bugüne kadar yaptığı felsefi, peyzaj, natürmort, kara kalem resimlerin yanı sıra eskiz ve kaligrafi çalışmalarından oluşan yaklaşık 80 eserin yer aldığı sergi, 12-13 Ekim’de Saraybosna’da, 14-15 Ekim’de Belgrad’ta, 16-17 Ekim’de de Prizren’de sanatseverlerle buluşacak. Yunus Emre Enstitüsü’nün desteğiyle gerçekleşecek Balkan turu hakkında Hürriyet Ankara’ya konuşan Sula, şunları söyledi:

BESLENDİĞİM KAYNAK ANADOLU

“Kendi inanç ve kültürümüzü iddialı bir şekilde paylaşmak ülkem ve insanlık adına benim için çok değerli. Sergimde Anadolu’ya özgü inanç ve kültürü, tarihi yansıtan ve düşündüren eserler yer alıyor. Bir tek amacım var; insanlara faydalı olmak. Bu açıdan da benim etkilendiğim Anadolu erenleridir. Mevlana, Yunus Emre, Akşemseddin, Hacı Bayram Veli gibi büyük insanların tek gayeleri daha iyi bir dünya ve insanlıktır. Ben de bunlardan etkilendiğim için ne anlattılarsa ve öğütledilerse onu resmettim. Beslendiğim kaynak Anadolu’dur.

HAYATA BAKIŞIM FARKLI OLUYOR

Algılar sizi bir şeymiş gibi gösterir, hakikat ise ne olduğunuzu. Ben bu açıdan hayata baktığım için kendimi bir emniyet müdürü gibi görmüyorum. İnsanlar emniyet müdürü denildiğinde ciddi, sert birisini bekliyor. Doğrudur ama bunlar görev zamanındadır. Hayatın içerisinde ‘kimim ve ne yapmak istiyorum’ açısıyla baktığım için bu da insanları çok şaşırtıyor. İyi ki polislik mesleğinde 35 yıldır bulunuyorum çünkü pek çok kişinin görmediği olayları, insanları, korkuyu ve çatışmayı yaşadığım için bunlar cebime Allah’ın koymayı lütfettiği hazinelermiş. Bu sayede hem polisliğe hem de hayata bakışım farklı oluyor. Bu da hem polisliğimi hem de sanatımı olumlu etkiliyor. Aslında birbirini engellermiş gibi gözüküyor ama hakikatte besliyor. Benim savaşım ve mücadelem; kimiz ve ne arıyoruz.”