Güncelleme Tarihi:
Bahar DEMİREL / ANKARA, (DHA) - TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes, Yüksek İstişare Konseyi toplantısında konuşarak, "Bazı OHAL uygulamaları, ekonomide güven kaybına neden oluyor. OHAL'in bir an önce kaldırılmasını, ülkenin Meclis'inin yeniden asli görevini yapmaya odaklanmasını ve KHK ile yönetimin sonuna gelinmesini bekliyoruz. Türkiye'nin bir an önce normalleşmeye ihtiyacı var" dedi.
TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, Başbakan Binali Yıldırım'ın da katıldığı, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi toplantısında konuştu. Yapıcı eleştirilerle hükümete yardım etmek istediklerini belirten Symes, ekonomide yaşanan gelişmelere değindi. Yükselişe geçen faiz oranlarının baskısını daha fazla hissettiklerini dile getiren Symes, şöyle konuştu: "Sayın Başbakanım ekonomi konularında yatıştırıcı mesajlarınızı memnuniyetle izliyoruz; ancak zamanın giderek daha kısıtlı hale geldiğini görmemiz de gerekiyor. Bu yıl veriler, üçüncü çeyrekten itibaren ekonomide daralmayı işaret etmeye başladı. Sanayi üretimi gerilerken, dünyada ABD'den esen rüzgarların da etkisiyle yükselişe geçen faiz oranlarının baskısını daha fazla hissediyoruz. Dünyada parası en fazla değer kaybeden ülkelerden biri olmamızın üzerinde düşünmeliyiz. Özel sektörün döviz borcunu hala döndürebildiğini biliyoruz ancak bu durumun ilanihaye devam edebilmesi bize hayli güç görünüyor. Ekonominin işlemesini sağlayan koşulları, hukuk sistemini, yargı bağımsızlığını, eriyen güveni iyileştiremezsek, korkarım yalnızca ekonomiye odaklı teknik çözümler yetersiz kalacaktır"
'OHAL' ÇAĞRISI: KHK İLE YÖNETİMİN SONUNA GELİNMESİNİ BEKLİYORUZ
Hükümete olağanüstü hal uygulamasının kaldırılması konusunda çağrıda bulunan TÜSİAD Başkanı Symes, "Yaşadığımız sıra dışı günler ve darbe girişimi akabinde gerçekleştirilen temizlik operasyonları ülke genelinde ekonomik aktörler arasında ciddi ve derin bir güven bunalımı yaratıyor. Terörle mücadele ve darbeciliğe son verme bağlamında güvenlik kaygılarınız anlaşılır nedenlerle olağanüstü arttı. Ancak güvenlik kaygılarından kaynaklanan bazı OHAL uygulamaları, özellikle Anadolu'da ticari hayatı olumsuz etkiliyor, ekonomide güven kaybına neden oluyor. OHAL'in bir an önce kaldırılmasını, ülkenin Meclis'inin yeniden asli görevini yapmaya odaklanmasını ve KHK ile yönetimin sonuna gelinmesini bekliyoruz. Türkiye'nin bir an önce normalleşmeye ihtiyacı var. Bunun da ancak toplumsal mutabakat zemininin yeniden oluşturulması, gerginlikleri azaltacak adımların atılması ve birleştirici bir söylemin benimsenmesiyle mümkün olabileceğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
'İDAM' ELEŞTİRİSİ: TARTIŞMALARI SAKINCALI BULUYORUZ
Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinde gelinen noktaya yönelik değerlendirmede bulunan Symes, idam cezası tartışmalarına da değindi. TÜSİAD Başkanı Symes, "Türkiye'nin AB ilişkilerinin muhataplarımızı duygusal tepkilere itecek bir dille sürdürülmesinin ülkemizin çıkarlarına uygun olmadığını düşünüyoruz. Ekonomi açısından AB ekonomi çerçevesi dışında kalan bir Türkiye'nin, kalkınma hedefleri sekteye uğrayabilir. Türkiye'nin yıllar önce verdiği karardan dönmemesi gerekir. İdam cezası tartışmalarını sakıncalı buluyoruz. AB ile terörle mücadelede ortak bir dilin bulunmaması toplumumuzun çok uzun zamandır beklediği vizesiz seyahat konusunun askıya alınmasına yol açtı. Türkiye-AB ilişkileri bu nedenle bir yeni güvensizlik eşiğinden daha geçiyor" diye konuştu.
"AP'NİN KARARI, AMACININ TERSİ SONUÇLAR VERECEK BİR TUTUM"
Avrupa Parlamentosu'nun (AP) müzakerelerin dondurulmasına ilişkin kararını eleştiren Symes, "Bizce de AP'nin kararı yapıcı olmayan ve amacının tersi sonuçlar verecek bir tutumdur. İlişkilerin onarılamaz bir noktaya gelmesinin yol açacağı olumsuzluklardan bir kez daha düşünülmesi gerekir. İki hafta sonra toplanacak olan Avrupa Konseyi'nde ilişkilerdeki krizi aşmaya yönelik adımların atılması yönünde çağrıda bulunuyoruz. Türkiye, Avrupa'nın yeniden inşasına katkıda bulunmak zorundadır" dedi.
"O PANZEHİR LAİKLİKTİR"
Ortadoğu'da yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Cansen Başaran Symes, laiklik vurgusu yaparak, şu ifadeleri kullandı: "Bugün Ortadoğu bölgesi, uzun zaman kendine gelemeyecek, düzen kuramayacak durumda. Jeopolitik çatışmaların, ideolojik dili olan mezhep çatışmaları belli ki daha bir süre bölgeyi asıp kavuracak. Bunun panzehri bizde mevcuttur. O panzehir laikliktir. Ortadoğu'daki kan ve şiddet sarmalı bize laikliğin önemini bir kez daha gösterdi. 90 yıl önce kazandığımız bu önemli avantajın üzerine titrememiz gerektiğine inanıyorum"
"TERÖRLE MÜCADELEYİ, KÜRT MESELESİNDEN AYIRMALIYIZ"
Kürt meselesinin, terörle mücadele sürecinden ayrı tutulması gerektiğini savunan TÜSİAD Başkanı Symes, şöyle konuştu: "Türkiye'de patlayan terörizm, bir dönem tüm toplumumuzda ciddi umutlar yeşerten sürecin askıya alınmasına yol açtı. Terörle mücadeleyi, toplumsal bütünlüğümüzü ve ülkemizin dirliğini yakından ilgilendiren Kürt meselesinden ayırmalıyız. Toplumsal barışı yeniden kuracak, son dönemde yaşanan trajediler sonucu oluşan yaraları saracak önlemleri almalı, teröre başvuranları ve şiddeti kutsayanları tecrit edecek bütünleştirici bir siyaset geliştirmeliyiz"