Güncelleme Tarihi:
Türkiye Barolar Birliği, Dolunay Dergi Topluluğu Derneği ile Uluslararası Yaşam ve Barış Derneği’nin bir arada yürüttüğü yaz okulu projesi, Türkmen gençlerin eğitilmesi için oluşturuldu. Türkiye’ye sığınan Türkmen gençlerin mülteci haklarından yararlanamadıklarına dikkat çeken Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Avukat Hüseyin Özbek şunalır söyledi:
“Türkmen çocuklar ülkemize sığınmacı olarak gelenler arasında ne yazık ki en mağdur kesim. Suriyeli Araplar için hükümetimiz aile başı 3 bin TL, çocuk başı da 100 TL para yardımında bulunurken nedense Türkmen aileler ve çocuklar bu yardımdan ayrı tutuluyor.
SURİYELİLERİN HAKLARINA SAHİP DEĞİLLER
Suriyeden gelen Arap mültecilere, sığınmacı ve mülteci kimliği verildi ancak Türkmenlere sadece sığınmacı kimliği verildi ki hepsine değil. Sığınmacı kimliği sadece eğitimden yararlanma olanağı sağlıyor. Sağlıktan yararlanamıyorlar ve mağdur oluyorlar. Ankara’da şuanda 10 bin Türkmen aile var bu da yaklaşık 50 bin kişi demek. Bunların 10 bini çocuk. Ankara’da yaşadıkları alanlar, Siteler, Ulubey, Feridun Çelik gibi bölgelerde zor koşullarda yaşıyorlar. Gelir durumları düşük. Bu nedenle yaz okulu projesine büyük önem veriyoruz.”
‘ONLAR MÜLTECİ DEĞİL VATANDAŞ’
Projenin fikir sahibi Dolunay Dergi Topluluğu Derneği üyesi Nazlı İlay Ülger, “Türkmen gençler, eğitim ve sağlık haklarından yoksun. Biz de ‘Ne yapabiliriz?’ sorusundan yola çıktık ve bu projeyi geliştirdik. 7 haftalık bir yaz okulu ile başladık. Projenin sürdürülebilir olması için çabalıyoruz. Buradaki eğitmenlerin tümü gönüllülük esasıyla çalışıyor” diye konuştu. Dolunay Dergi Topluluğu Derneği Başkanı Ufuk Baykal Ülger, öncelikli amaçlarının Türkmen gençleri mutlu etmek olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Mutlu ederken de onlara çeşitli bilgiler vererek Türkiye’deki eğitim sistemine, farklı konulara adaptasyonlarını kolaylaştırmak istiyoruz. Bu gençler, Türk soylu. Orada azınlık statüsü ile korunmaları gerekirken hiç bir eğitim müfredatında Türk kelimesini dahi geçmediği için kendi soylarından bihaberlerdi. Tarihlerini, dünyadaki Türk topluluklarını ve daha pek çok şeyi bilmiyorlar. İşte biz de bu süreçte olabildiğince kolay anlaşılır hale getirerek kültürümüzü öğrenmelerini sağlıyoruz. Onlara hissettirmek istediğimiz bir diğer şey ise burada mülteci değil vatandaş oldukları. Çünkü burası onların da vatanı.”
YEDİ HAFTA SÜRECEK
Yaz okulundaki eğitimler hakkında bilgi veren Ufuk Baykal Ülger, etkinlik ve sınıf içi dersler olma üzere iki koldan ilerlediklerini kaydetti. Ülger, “Anıtkabir başta olmak üzere bir çok kültür gezisi ve etkinlik gezileri gerçekleştirdik. Etkili iletişim, tarih, coğrafya, doğru nefes teknikleri, Güney Azerbaycan, İran Türkleri, telaffuz, matematik, resim, satranç, mangala, oyun hamuru ve kilden obje üretme, sanat tarihi, temel ilk yardım, felsefe, hafıza teknikleri gibi hem eğitim hem de etkinlik içeren eğitimlerimiz bulunuyor. Diş sağlığı ve kontrollerini de hem ders olarak bilinç kazanmaları için verdik hem de sağlık yardımı almalarını sağladık. Tamamen müfredat temelli ilerleyemiyoruz. Genel kültür, temel bilgiler ve hayati kazanımlar olarak eğitimde ilerleme kaydediyoruz. Çocuklara sorgulayarak düşünme, algılama ve anlatmayı aşılamak en önem verdiğimiz husus. 7 hafta sürecek okulunun 4 haftasını geride bıraktık.”