Oluşturulma Tarihi: Ağustos 15, 2007 00:00
Türkiye, termal kaynak kapasitesi açısından dünyada ilk yedi ülke arasında, Avrupa’da ise birinci sırada bulunuyor. Dünyada birçok ülke, insan sağlığında önemli bir yeri olan termal turizm konusuna büyük önem veriyor.
Termal turizm amaçlı olarak yılda Almanya ve Macaristan’a yaklaşık 10 milyon, Rusya’ya 8 milyon, Fransa’ya 1 milyon, İsviçre’ye ise 800 bin kişi gidiyor. 263 adet resmi belgeli termal merkezi bulunan Almanya’da tesislerin toplam yatak kapasitesi 750 bine ulaşıyor.
Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’da da son yıllarda çok gelişmiş tedavi edici kaplıca merkezleri kuruldu. İki ülkede 60 tedavi edici termal merkezi yer alıyor ve buralarda yılda 500 bine yakın hastaya veriliyor. Ayrıca, Fransa’da 104, İspanya’da 128 ve İtalya’da ise 360 civarında termal tesis yer alıyor. Türkiye, mevcut jeotermal kaynak zenginliği ve potansiyeliyle dünyada ilk yedi ülke arasında yer alıyor. Kapasite açısından Avrupa’da 1. sırada olan Türkiye, imkanlarını Avrupa ülkelerine göre yeterince değerlendiremiyor.
Doğal çıkışlı ve bol su verimli, eriyik maden değeri yüksek, kükürt, radon ve tuz bakımından zengin olan Türkiye’deki termal sular, hem debi ve sıcaklıkları hem de çeşitli fiziksel ve kimyasal özellikleri ile Avrupa’daki termal sulardan daha üstün nitelikler taşıyor. Türkiye, sıcaklıkları 20 derecenin üzerinde, 1500’den fazla kaynağa sahip bulunuyor. Türkiye’de 46 ilde 190 civarında kaplıca tesisi bulunuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan termal amacına yönelik olarak turizm yatırım belgesi almış 10 tesisin yatak sayısının 2 bin 461, turizm işletme belgesi almış 30 tesisin yatak sayısının ise 8 bin 562 olduğu biliniyor. Yaklaşık olarak 16 bin yatak kapasiteli 156 tesis ise yerel idare tarafından belgelendiriliyor.