Güncelleme Tarihi:
ANKARA, (DHA) - MEDİKAL Turizm Derneği Başkanı Sinan İbiş, "2016’da, dünya ve kıtalar bazında, 'en çok ziyaret edilen ülkeler' sıralamasına giremeyen Türkiye, tatil turizmi satışındaki piyasa payını kaybetmek üzere" dedi.
Medikal Turizm Derneği Başkanı İbiş, bu yıl beşincisi düzenlenecek 'Uluslararası 3. Yaş Baharı Turizmi ve Dinamikleri Kongresi' ile ilgili bilgi verdi. İbiş, koordinatörlüğünü yaptığı ve 30 Kasım- 1 Aralık tarihlerinde Ankara'da düzenlenecek kongrenin, Türkiye'de yaşlıların sağlıklı, mutlu yaşamalarını sağlamak, yaşlanma ekonomisiyle ilgili birçok fırsatı hizmete ve iş potansiyeline çevirmek gibi konularda misyon üstlendiğini belirtti. Kongrenin Cumhurbaşkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara Üniversitesi ve Ankara Ticaret Odası başta olmak üzere birçok devlet kurumu ile özel kurum tarafından desteklendiğini söyleyen İbiş, turizmdeki sorunlar ve çözüm önerileri için şunları kaydetti:
"Türkiye, 2013’te turistlerin en çok ziyaret ettiği ülkeler sıralamasında dünyada 6’ıncı durumda yer alırken, 2016’da 44’üncü sıraya geriledi. Dünyadaki turizm gelirleri yıllık ortalamada yüzde 4’lük bir büyüme gerçekleştirirken, Türkiye’nin 2016’da turizm gelirleri yüzde 30’a yakın azaldı. 2015’te 31.5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen ulusal turizm gelirimiz, 2016’da yüzde 30 düşerek 22.1 milyar dolarda kaldı, böylece bir yılda turizm gelirimizde 9.4 milyar dolar düşüş yaşandı. Turizm gelirleri son 17 yılın gerisinde kalan Türkiye, 2016’da dünya ve kıtalar bazında ‘en çok ziyaret edilen ülkeler’ sıralamasına da giremedi. Geçen yılın ilk 6 ayında 12.5 milyon turist ağırlanıp 8.9 milyar dolar turizm geliri elde edilirken, bu yılın ilk 6 ayında turist sayısı 13.7 milyona yükseldi ama turizm geliri 8.9 milyar dolardan 8.7 milyar dolara geriledi. Turist başı harcama değeri de 696 dolardan 611 dolara düştü. Ağırlanan turistlerin 11.4 milyonu yabancı, 2.2 milyonu ise yurt dışında yaşayan Türkler oldu. Yurt dışında yaşayan Türklerin kişi başı döviz harcamaları yabancılardan fazla gerçekleşti. Dolayısıyla Türkiye, Avrupa’da yaşayan 5.5 milyon Türk vatandaşına yatırım yapmalı."
Türkiye'nin artık tatil turizmi satışındaki piyasa payını kaybetmek üzere olduğuna dikkat çeken İbiş, şöyle devam etti:
"Ülkemiz ancak küresel olumsuzluklardan etkilenmeyen turizm hareketi içinde rollerini belirleyerek turizm krizinden sıyrılabilir. Örnek olarak hedef ülkelerin ihtiyaçlarını referans alan turizm hareketlerini geliştirmek, karşılıklı iş alanlarını geliştirmeye yönelik seyahatler düzenlemek, üniversitelerimizin yabancı öğrenci kapasitelerinin geliştirilmek, kültür ve tarih mirasımızın uluslararası film yapımcılarına film platosu oluşturmasına yönelik izinler verilmesi ve teşviklerin sağlanması şart. Dünya nüfusunun giderek yaşlanmasıyla, yaşlılar en değerli müşteri segmenti haline gelecek. Dünya üzerindeki servetin yüzde 60’ı 1946-1964 yılları arasında doğan bugünün genç yaşlıları ve emeklilerinde bulunuyor. Yaşlıların seyahat etmek için ayırdıkları zamanları artıyor, seyahat etmeyi birincil istek olarak görüyorlar ve seyahat önceliği olan harcanabilir paraları var. Yaşlı turizmi, turizm endüstrisinde büyük önem taşıyan bir bölüm olsa da bu trend; değişiyor, gelişiyor ve daha çeşitli hale geliyor. Ülkemizdeki turizm profesyonelleri dünyada hızla artan 55 yaş üstü turist segmentini önemsemeli, onlar için kaliteden ödün vermeyen, kapsamı zengin, etkileyici turizm konseptleri geliştirmeli."
Turizm şirketlerinin sorumluluğuna da değinen Medikal Turizm Derneği Başkanı İbiş, şunları kaydetti:
"Turizm tesisleri veya işletmeleri özerk şirketler ve kendi iradeleri ile turizm işine girmişlerdir. Bu şirketlerin turizmde yaşadıkları verimliliğin veya verimsizliğin sorumluları öncelikle kendileridir. Sürekli devletimizden ekonomik destek bekleyen ve destekleri kullanarak mutlu olan turizmciler yerine; devletimizin diplomatik imkanlarından faydalanarak devletimize ve turizm sektörü ile ilişkilendirilecek binlerce iş alanına ekonomi ve gelecek kazandırarak mutlu olan turizmcilere dönüşmeyi başardığımız sürece turizm süreklilik, üretkenlik ve gelecek kazanır. Turizmde pazar araştırması, inovasyon, dijital pazarlama, eğitim ve akılcı rekabet yapılmalı. Tüm turizmciler turizmde inovasyon, yeni ürün, çapraz satış gibi hususlarda gelişimlerini ve pazarlama stratejilerini ivedilikle sağlamalı. Küresel rekabet için fiyatları düşürmek yerine turizm ürünleri yanında diğer turizm değerlerimiz promosyon olarak sunulmalı (Antalya’ya gelen turiste günübirlik veya bir gece konaklamalı Kapadokya’da nefes dopingi ile tarih ziyafeti gibi). Ülkesel değerlerimizi referans alan, rekabetten uzak turizm ürünlerimizin tanıtım ve pazarlamasına yatırım yapmalıyız."
FOTOĞRAFLI