Türk uzay sanayisi TUSAŞ’tan soruluyor

Güncelleme Tarihi:

Türk uzay sanayisi TUSAŞ’tan soruluyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 03, 2008 00:00

Patron Patrona bu hafta Türk Uçak Sanayini ve TUSAŞ’ı konuk ediyor. Türkiye’nin haklı gururu TUSAŞ’ın genç, dinamik ve başarılı Genel Müdürü Muharrem Dörtkaşlı sorularımızı içtenlikle yanıtladı.

TUSAŞ’ın ana faaliyetleri nelerdir? Hissedarları kimdir? Faaliyetlerini nerede yürütmektedir?

- Hava Kuvvetlerimizin F-16 uçağı ihtiyacını ortak üretim yoluyla karşılamak için 1984 yılında kurulan TUSAŞ, bugün Türkiye’de uçak, helikopter, insansız hava araçları (İHA) ve uydu gibi hava-uzay platformlarının tasarımı, geliştirilmesi, modernizasyonu, imalatı, entegrasyonu ve satış sonrası hizmetleri alanlarında bir teknoloji merkezi konumuna gelmiştir.

TUSAŞ’ın hissedarları Türk Silahlı Kuvvetleri’ni Güçlendirme Vakfı, Savunma Sanayii Müsteşarlığı ve Türk Hava Kurumu’dur. Şirketimiz faaliyetlerini Akıncı-Ankara’da bulunan 5 bin dönüm alanda yaklaşık 186 bin metrekare kapalı alandan oluşan tesislerinde yürütmektedir. Ayrıca, savunma-havacılık kabiliyet tabanını geliştirmek, üniversite ve belirli alanlara odaklanmış küçük-orta ölçekli teknolojik şirketler ile ortak sinerji yaratmak üzere mühendislik esaslı faaliyetlerimizin önemli bir bölümünü ODTÜ-Teknopark alanında yürütmekteyiz.

TUSAŞ’ın uzay alanındaki hedef ve beklentileri ile bu alana yönelik yatırımları nelerdir?

TUSAŞ uzay faaliyetlerinin Türkiye’de devlet politikası olarak gündeme geldiği 2002 yılından itibaren, kendisine verilen "Türk Uzay Sanayii" olma misyonuna uygun olacak şekilde, bu alanda yürütülen çalışma ve faaliyetlere azami katkı sağlamaktadır. 2003 yılında uydu teknolojileri çekirdek ekibi oluşturulmuş ve öz kaynaklarımız ile TAISAT Kavramsal Tasarım Projesi başlatılmıştır. 2005 yılında Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantısında alınan karar ile şirketimiz, Göktürk-1 Programı kapsamında yerli ana yüklenici olarak belirlenmiş ve Ulusal Uydu Montaj ve Entegrasyon Test Merkezi (UMET)’in TUSAŞ’ta kurulmasına karar verilmiştir. Takiben, 2007 yılında TÜBİTAK Kaynaklı bir uydu Ar-Ge projesi kapsamında TÜBİTAK UZAY ile İş Ortaklığı teşkil edilmiştir. İlave olarak yine TÜBİTAK kaynaklı bir diğer uydu alt sistem geliştirme projesinde TUSAŞ ana yüklenici olarak sorumluluk almıştır. Bugün itibariyle şirketimizde tam zamanlı olarak uydu sistem projelerinde çalışan yaklaşık 50 mühendis bulunmaktadır. Destek birimlerinde ve üretimde çalışan personel de dahil edildiğinde bu sayı 120’lere ulaşmaktadır. Diğer taraftan orta vadede TÜRKSAT tarafından yürütülen haberleşme uydu projelerine de azami katkıyı sağlamayı hedeflemekteyiz. UMET’in TUSAŞ’ta hizmete alınması ve uydu teknolojileri konusunda kazanılan mühendislik kabiliyetleri ile Türksat Haberleşme Uydu Projeleri’nde de gelecek dönemde azami yerli katkının sağlanacağı değerlendirilmektedir.

TUSAŞ önümüzdeki yıllarda Ankara’ya yeni yatırımlar düşünüyor mu?

- 2007 yılında 186 bin metrekare olan kapalı alan büyüklüğünün, 2014 yılında yaklaşık 225 bin metrekareye ulaşması planlanmaktadır. Yatırım kararlarımızda yurt içindeki kabiliyetleri azami oranda kullanmaya önem vermemizden dolayı, yatırımlarımızdaki büyüme iş kapasitemiz ile doğru oranda büyümemektedir. Bununla beraber, TUSAŞ’ın iş hacmindeki büyüme doğrultusunda yan sanayiye aktarılan iş hacmindeki büyüme nedeniyle savunma-havacılık alanında faaliyet gösteren yan sanayi firmalarımızın da özellikle Ankara’da ilave yatırımlar yaptıklarını biliyoruz.

Yeni nesil ticari ve askeri uçakların yapısal parçaları artık kompozit malzemelerden oluşmaktadır. Bu sebeple, JSF/F-35 gibi 5’nci nesil savaş uçağı üretiminde ihtiyaç duyulan yeni üretim teknolojileri ile hassas üretim toleranslarını karşılamak üzere 2006 yılı sonundan itibaren önemli yatırımlar gerçekleştirmekteyiz. Yeni "Kompozit Üretim Tesisi"mizin açılışını 2008 Kasım ayında yapmayı planlıyoruz. Bu kabiliyet ile "İleri Kompozit Üretim Kabiliyeti"ne sahip dünyadaki sayılı firmalardan birisi olacağız. Program ihtiyaçlarına paralel olarak, yapacağımız yatırımların ve kazanacağımız yeteneklerin 2014 yılına kadar tamamlanmasını planlamış bulunuyoruz. İmalat, montaj, kaplama ve boya tesisleri ile bunların tezgah, makine ve ekipmanları için ilave yatırımlarımız olacaktır. Projelerdeki gelişmelere göre kısa-orta-uzun dönem yatırım planlarımızın detayına burada girmek istemiyorum. Ancak ülkemizde bir ilk olan Ulusal Uydu Montaj ve Entegrasyon Test Merkezinin de yatırımları sürmektedir.

Şirketimizin bu büyüme döneminde Ankara’ya yaptığı ve yapacağı en önemli yatırım, işgücü temininde öncelikli olarak Ankara’dan yararlanmasıdır. Özellikle kompozit konusunda Türkiye’de yetişmiş elemanın bulunmaması nedeniyle, 2007 yılında Kazan Kaymakamlığı ile yapılan protokol ile Kazan’da yerleşik iki Endüstri Meslek Lisesi’nde Kompozit ve Metal Yapıştırma konusunda ihtisas dersleri verilmeye başlanmıştır. Bu öğrenciler, özellikle son senelerini şirketimizde geçireceklerdir. Böylece nitelikli işgücü ihtiyacımızı bölgemizde yaşayan insanların çocukları içinden karşılamış olacağız. Benzer şekilde temininde güçlük çektiğimiz havacılık tasarım mühendisi ihtiyacımızı TUSAŞ ile ODTÜ arasında imzalanan "KO-OP Programı Protokolü" ile karşılamayı planlıyoruz. Böylece, öğrencilerin eğitimlerinin ilk evrelerinden itibaren sektörümüzün tasarım gereklerine yatkınlaşması ve mezun olduklarında doğrudan tasarımda çalışabilir bir seviyeye gelmeleri hedeflenmektedir.

TUSAŞ yüzde 100 yerli bir uçağı ne zaman üretebilecek?

- TUSAŞ 1990’lı yıllarda UAV-X1 ile başlattığı Turna ve Keklik isimli özgün Hedef ve Takip Uçak Sistemi ile devam ettiği çalışmalarının ardından 2000’lerin başından itibaren ortak üretim konseptinden tamamen yerli kaynaklara dayalı özgün tasarım, sistem entegrasyonu, modernizasyon ve üretim konseptine geçmiştir. Esasen bu projelerden elde ettiği deneyim ve bilgi birikimi ile TUSAŞ özgün insansız hava aracı ve eğitim uçağı tasarımı ve üretimi yapabilecek teknolojilere sahip olma yönünde önemli mesafeler kaydetmiştir. Bu itibarla TİHA ve HÜRKUŞ’un ilk uçuşlarını 2010 yılı sonunda yapması planlanmaktadır. Takdir edileceği üzere özgün hava araçlarının tasarlanması ve üretilmesi ülkemizin topyekün bir meselesidir. Hürkuş ve TİHA programlarıyla Türk havacılık tarihi yeniden önemli fırsatlar yakalamıştır.

Cumhuriyetimizin 100.yılında TUSAŞ nerede olacak? Hedefleri ve projeleri var mı?

- TUSAŞ olarak vizyonumuz Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023 yılında çağdaş yüksek teknolojileri yakalayan, küresel rekabet gücüne ulaşmış, dünya markası bir şirket olmaktır. Bu vizyona ulaşmak için Stratejik Planımızda da yer aldığı üzere üç ana hedefimiz bulunmaktadır. Bunlar; TSK’ya egemen sistem sağlamak, sürdürebilir büyüme ve kazanç sağlamak, paydaşların beklentilerini karşılamaktır. Hedeflerimizi biraz daha açmak gerekirse, TSK’ya egemen sistem sağlamak amacıyla İnsansız Hava Aracı, Eğitim Uçağı ve Uydu alanlarında özgün ürün ve sistemler geliştirmek konusunda faaliyetlerimizi hızla sürdürmekteyiz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!