Oluşturulma Tarihi: Ocak 10, 2012 00:00
AB ülkelerindeki kimya sanayinin dünyadaki payı son beş yılda yüzde 32’lerden yüzde 25’lere düştü. Yaşanan gelişmeler, Türk kimya sanayinin, ihracatta yeni pazarları hedef almasını gerektiriyor.
TOBB Türkiye Kimya Sanayi Meclisi, hızla büyüyen kimya sektöründeki gelişmeleri ve yaşanan sıkıntıları değerlendirmek üzere Ankara’da bir araya geldi. Meclis Başkanı Timur Erk, toplantıda yaptığı değerlendirmede, son 5 yılda, AB ülkelerindeki kimya sanayinin dünyadaki payının yüzde 32’lerden yüzde 25’lere düştüğüne dikkat çektiğini, 2020 yılı için öngörülen payın ise yüzde 20 olduğunu aktardı.
Erk, bu gelişmeler ışığında Türk kimya sanayinin, AB ülkelerine ihracat payının yüzde 45’lere düştüğünü belirterek, ihracatta değişik coğrafi bölgelerin hedef alınması gerektiğinin altını çizdi.
Yüksek teknolojiye teşvik
Her ülkenin kimya sanayisinin gelişmişlik göstergesi olduğunu vurgulayan Erk, ithal ikamesi yaratmanın ve Ar-Ge uygulamalarıyla katma değeri yüksek ürünlere yönelmenin sanayici için çıkış yolu olacağını ifade eden Erk, teşvik sisteminde yapılacak yeni düzenlemede yüksek teknolojili yatırımlara daha fazla teşvik sağlanması gerektiğini söyledi.
Kaçakçılık vergiyle engellenemez
Toplantıda 10 numaralı madeni yağda kaçakçılığı önlemek amacıyla getirilen ÖTV artışı da değerlendirildi. Konu hakkında söz alan Meclis Başkan Yardımcısı Mustafa Deryal, vergi düzenlemesi ile boya üretiminde kullanılan bazı ara girdilerin küçük ve orta ölçekli işletmeler açısından maliyet arttırıcı sonuçlar doğurduğunu söyledi. Polisan İdari ve Teknik Direktörü Necati Hakoğlu ise kaçakçılığın vergi artırımı yöntemiyle engellenemeyeceğine inandığını vurguladı. Üretim için ara girdi ithal edenlerin, son ürün ithal edenlere kıyasla zararda olduğuna dikkat çeken Hakoğlu, bu uygulamaların üretim yapılmasını engeller nitelikte olduğunu kaydetti.
Yerel yönetim uygulamaları sanayiciyi yıpratıyor
AKSA Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Yılmaz, olumlu ÇED sonucu alındıktan sonra izin ve ruhsat aşamasında, yerel yönetimlerle yaşanan sıkıntıları örnekleriyle açıkladı. Yılmaz ÇED kararı alınmış olan projelerin özellikle yerel yönetimler tarafından belli bir takım kalıplarla değerlendirilmesinin ve işleyişi engeller nitelikte uygulamalara maruz bırakılmasının, sanayici açısından motivasyon kırıcı ve yıpratıcı olduğunu ifade etti.