Oluşturulma Tarihi: Mayıs 21, 2007 00:00
Özellikle son yıllarda adeta bir trend haline gelerek, Türk damak zevkinde ayrı bir yer tutan köpüklü Türk kahvesinin tahtını sallayan değişik ülkelerin kahveleri ile aromalı kahvelere karşı, Türk kahvesi atağa geçti.
Alışveriş merkezleriyle, gençlerin ağırlıklı olarak gezdiği kalabalık caddelerde şube açma yoluyla her geçen gün sayısı hızla artan yabancı markalı ve kahve üzerinde yoğunlaşmış cafelere karşı, Türk firmaları da hızla artan rekabette yerini almaya başladı.
Kocatepe Kuruyemiş A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tuncay, 1919 yılında Ankara Meşrutiyet Caddesinde Rus asıllı Marusya isimli bir bayanın kahve kavurduğu dükkanı 1949 yılında babasının devraldığını ve o günden bu güne kahve işinde faaliyet gösterdiklerini anlattı.
Son bir kaç yıldır piyasada dünyaca ünlü yabancı kahve markalarının açtığı şubeler düşünüldüğünde kendilerinin ilk Kahve Evi’ni bundan 12 yıl önce kurduklarını anlatan Tuncay, şöyle devam etti:
"Türkiye’de o zamanlar kahveye talep yoktu, yıllarca boş masalarla çalıştık. İstanbul ve İzmir’de açtığımız cafeleri ilgi olmadığından kapatmak zorunda kaldık. Ama Türkiye’ye ünlü kahve markası Starbucks’ın gelmesiyle Türk insanın kahveye ilgisi arttı ve bunu takiben çok çeşitli yabancı markalar piyasaya girdi.
Kocatepe Kurukahve şirketinin ilk olarak merkez Ankara’nın Mithatpaşa caddesinde hizmete açtığı Kahve Evlerini daha sonra yaygınlaştırarak, büyük alışveriş merkezi ve gençlerin ağırlıklı olarak gezdiği caddelere taşıdıklarını belirten Tuncay, İstanbul’da da 1,5-2 ay içinde, daha sonra da Eskişehir’de bir şube açmayı planladıklarını söyledi.
Tek amaç pazar payını artırmak
"Yabancı markaların atom bombası, Türk markasının kılıç olduğu bir ortamda savaş veriyoruz" diyen Tuncay, tek amaçlarının Türk kahvesinin pazar payını artırmak olduğunu belirtti. 2008 yılında yurt dışına açılmayı planladıklarını da bildiren Tuncay, öncelikle Türk vatandaşlarının yoğun olduğu Almanya’da bir yapılanmaya girmeyi düşündüklerini kaydetti.