Türk kadınını temsil ediyorlar

Güncelleme Tarihi:

Türk kadınını temsil ediyorlar
Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 2010 00:00

Dördüncü kardeşler, müzikal kariyerlerini uzun süredir Avrupa’da sürdürüyor. Türkiye’yi ve Türk kadınını dünyanın birçok ülkesinde verdikleri konserlerle temsil eden piyanist kardeşler, müzik eleştirmenleri tarafından övgüye değer görülüyor.

TÜRKİYE’nin yurtdışında yaşayan kültür elçileri olarak gösterilen Ufuk ve Bahar Dördüncü kardeşler, henüz 16 yaşındayken Türkiye’den ayrılıp Cenevre’ye yerleştiler. Cenevre Konservatuarı’nın birincilikle bitiren iki kardeş, müzikal kariyerlerini orada devam ettirme kararı aldılar. Avrupa’da ünlü bestecilerle çalışan Ufuk ve Bahar Dördüncü, hem Türk olmaları hem de kadın olmaları nedeniyle insanların kendilerini merak ettiklerini ve ilgi gösterdiklerini söylediler. 2007 yılında Prim’enfance ve Cercle de Grange vakfı tarafından koruyucu anne seçilen Dördüncü kardeşler, Türk kadınının çok güçlü olduğunu ancak kalıpları yıkması gerektiğini ifade ettiler.

Ünlü orkestralar

Kendinizden bahsedermisiniz?
Bizler uzun süredir Cenevre’de yaşıyoruz. Çok genç yaşta gittik. Ankara Devlet Konservatuarı’nda öğrenciyken, buradaki okulu bırakıp Cenevre Konservatuarı’na girdik ve konservatuarı birincilikle bitirdik. Şimdiye kadar dünyanın birçok yerinde, ünlü orkestralarla konserler verdik.

Neden Avrupa?
Yaptığımız müzik çağdaş müzik. Avrupa’nın müziği. Bir şeyler öğrenebilmek, kendimizi geliştirebilmek için oradaki insanlarla, bestecilerle çalışmamız gerekiyordu. Orada eğitimin yaşı yok. Türkiye bu müziğe adapte olmuş bir ülke. Fakat açılımlar var. Festivaller düzenleniyor, yeni orkestralar açılıyor. Bu tarz kültürel etkinliklerin daha çok olması gerekiyor. Biz sürekli konserler için Türkiye’ye geliyoruz.

Olumlu eleştiriler aldık

Avrupa’lıların bakış açıları nasıl?

Avrupa’da yaşayan çok fazla Türk sanatçı yok. Hem Türk olmamız, hem de kadın olmamız insanlarda merak uyandırıyor. İnsanlar yaptığınız işe saygı gösteriyor.

Şimdiye kadar hep olumlu eleştiriler aldık

Unutamadığınız bir konser var mı?

Kolombiya, Amerika, Avustralya, Avrupa’nın hemen hemen her yerinde konserler verdik. En çok hoşumuza giden konserlerden biri de son Tokyo konseri oldu. Tokyo’da beraber çalıştığımız orkestrayla da, oldukça keyifli bir konser oldu.

Yapmak istediğimiz herşeyi yaptık

Türkiye’ye yerleşecek misiniz?

Hayat sürprizlerle dolu ama şu an Türkiye’ye yerleşmek gibi bir niyetimiz yok.

Bundan sonraki hedefleriniz neler?
Geldiğimiz nokta bizi mutlu ediyor. Yapmak istediğimiz hemen her şeyi yaptık. Hala çok fazla enerjimiz var. Devamlı yeni projeler geliştirmek, ileriye gitmek hedefindeyiz. Hayatın bütün aşamalarında yaşam ve kariyer kavgası sürüyor. Çünkü belirli bir seviyede olduğunuz zaman bunu korumanız gerekiyor. Kariyerimizin ilerleme noktasındayız. Yola çıkmış bir arabamız var. Ayrıca henüz kesinleşmedi ama başka sanatçıların da yer alacağı bir projemiz var. Biz her zaman klasik konserler yapıyoruz. Ama farklı tarzda işler de yapmak istiyoruz. Klasik müziği başka sanat dallarıyla eşleştireceğimiz bir projemiz var.

Baskılardan kurtulamadık

Türkiye’de kadına bakış açısını nasıl görüyorsunuz?

Her gelişimizde bazı şeylerin değiştiğini görüyoruz. Türkiye çok zor yaşanan bir ülke. Bazı baskılardan kurtulamadık. Modern olma yolunda gidiyoruz. Ama arkada ailenin baskısı çok fazla. Hür olarak ilerlemek çok mümkün değil. Başkalarının bakışı burada çok önemli ve bu bizi frenliyor. Biz geçmişi düşünerek ağlıyoruz. Ağlayarak bir şey olmaz. Düştüğünüz zaman kalkmasını bilmelisiniz. Kadınlarımız çok kuvvetli kadınlar. Ama o kuvvetlerini anne veya kayınvalide olduktan sonra değil de hayatın her anında kullanmalılar. Türkiye bir şeyler yapmak istiyor. Oradaki jenerasyon hızla ilerlerken, bizim jenerasyonlar çok yavaş ilerliyor. Çünkü hep geçmişe bağlı yaşıyoruz.

Hiç bir zaman yılmamalıyız

Ne gibi sıkıntılarınız oldu?

Burada 15 yaş küçük bir yaş. Oradaysa bazı şeyleri yapabilmeniz için büyük bir yaş ve geç kalmış olursunuz. Burada mezun olmayı bekleyemezdik. Bir takım sıkıntılarımız oldu. Buradaki gibi arkadaşlık ortamı orada olmadı. Ciddi ve çalışma disiplini olan bir yer. Bu ciddiyete alışkın olduğumuz için zorluk çekmedik.

Türk kadınlarına vermek istediğiniz mesaj?
Avrupa’da da Türkiye’de de kadınlar çok güzel yerlerde. Kendimizle barışık olmak zorundayız. Bir kadın aynı anda iş sahibi, evli yada anne olabilir. Kadınlar, her şeyi bir arada götürebilecek yeteneğe sahip. Hiçbir zaman yılmamalıyız. Evlendiğimizde bazı şeylerden kendimizi uzak tutmamalıyız. Kariyeri ve özel yaşantımızı dengede tutmalıyız.

Ödüle doymak bİlmİyorlar

SANATÇILARIN, Ankara, Cenevre, Saragosse ve Paris ödülleri, müzik yaşamlarının büyük bir parçası. Yapısal bütünlüğü dünyanın önde gelen prestijli konser salonlarının deneyimi ve P. Boulez, T. Strugala, Z. Nagy, A. Jordan, A. Schwinck, P. Rophé, Rickenbacher, gibi şeflerle olan çalışmaları pekiştirdi. Ayrıca Peter Ustinov, H.Holliger, M. Bourge, S. Schick v.s. gibi büyük sanatçılarla olan ortak çalışmalarını da ekleyebiliriz.

Aileniz sizi destekledi mi?
Onlar bizi hep destekledi. Onlar olmasa başka meslek de olabilirdik. Anne baba çok önemli ama destek olarak. Değer vermeseler, bize destek olmasalardı burada olmazdık.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!