Türk doktorlar yine dünya literatüründe

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2020 13:07

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Ömer Lütfi Tapısız, kadın genital organ sarkmalarında artık insanın kendi dokularının yardımıyla yapılan ameliyatların ön plana çıktığını söyledi. Bu doğrultuda rahmin bir parçasını ve güçlü bağlarını koruyarak 'TAP-GAN tekniği' diye adlandırılan özel bir ameliyat yöntemi geliştirdiklerini kaydeden Tapısız, "Bu geliştirdiğimiz ameliyat tekniği dünya literatürüne girdi. Bu yöntemi hastalarımıza uyguluyoruz ve çok iyi sonuçlar alacağımızı düşünüyoruz" dedi.

Haberin Devamı

Doç. Dr. Ömer Lütfi Tapısız, doğum yapmış kadınların yüzde 50'sinde pelvik taban desteğinde azalma ve evresinden bağımsız pelvik organ sarkmasının görüldüğünü söyledi. Tapısız, kadınlarda rahim sarkmasının yaş almasıyla birlikte, bu bölgedeki destek yapılarda zayıflama ile gerçekleştiğini belirtti. Pelvik taban desteğindeki azalmanın 2 kadından 1'inde görüldüğünü ifade eden Tapısız, "Yaş ilerlediği zaman bu durumun görülme sıklığı artıyor. Kadınların 9 tanesinden 1'i genital organlarındaki sarkmaya bağlı operasyona ihtiyaç duyuyor. Bu bağlamda 'genital organ sarkması' gerçekten kadınlarımızı çok ciddi etkileyen bir sağlık sorunudur. Maalesef toplumlarda yaşın alınmasıyla birlikte bu tür durumlar normal olarak karşılanıyor. Hastalar yaşam kalitesini ciddi anlamda bozan bu kavramla birlikte yaşamanın normal olduğunu varsayıyor. Ek olarak bu duruma idrar kaçırma da eşlik edebiliyor. Yaşın ilerlemesiyle normal olarak düşündüğü pelvik organların sarkmasıyla hasta, konforsuz bir hayat dönemine girmiş oluyor" diye konuştu.

Haberin Devamı

ÇOK AYAKTA KALMAK ETKİLİYOR

Hastaların yaşayacağı belirtilerden bahseden Tapısız, bu bölgedeki sarkmalara bağlı sıklıkla hastaların ele gelen vajinal kitle nedeni ile başvurduğunu kaydederek, şöyle konuştu: "Çok ayakta kalınınca ve uzun süreli yürüyüş yapıldığı zaman pelvik organların yer değiştirerek sarkmasına bağlı olarak alt bölgede ağrı meydana gelebilir. Tam manasıyla ele gelmeden sadece ıkınınca da ele gelme durumu olabilir. Bu hastalar bu durumun geçebileceğini düşünse de maalesef pelvik organlarda sarkma gün geçtikçe ilerleyecek bir hastalıktır. Hastaların böyle bir şikayeti mevcutsa erkenden doktora başvurmalıdır. Hastalar bu sayede ameliyatsız ya da daha az komplike ameliyatlar ile tedavi edilebilmektedir. Hastanın böyle bir duruma yaşı ilerleyince, menopozla birlikte maruz kalabileceğini bilmesi önemlidir. Bizim her zaman önerimiz ilk başta cerrahisiz yöntemlerle bu işi çözmeye yönelmektir. Hayat standartlarını değiştirmek, kegel egzersizleri ve menopozla birlikte oluşacak östrojen eksikliğine bağlı pelvik atrofi (zayıflama) oluştuysa bunları düzeltmek tedavide ilk yapılması gerekenlerdir."

Haberin Devamı

YENİ YÖNTEM GELİŞTİRDİK

Pelvik organ sarkmalarında meş (yama) cerrahi yönteminin dünyada çok sık kullanılan bir tedavi yöntemi olduğunu, ancak yabancı cisim olmasından istenmeyen etkilere yol açabileceğini belirten Tapısız, 2019 yılında Amerika İlaç ve Gıda Dairesi'nde (U.S. FDA) ve İngiltere'nin sağlık politikalarına yön veren Ulusal Sağlık ve Bakımda Mükemmeliyetçilik Enstitüsü'nde (NİCE) yamaların kullanılmasıyla ilgili yasaklar getirildiğini anımsattı ve şunları kaydetti: "Günümüzde kadın genital organ sarkmalarında vajinal yoldan, yamalar kullanılmadan insanın kendi dokularının yardımıyla yapılan ameliyatlar ön plana çıkmıştır. Bu bakış açısıyla biz de yeni bir ameliyat yöntemi geliştirdik. Yöntemimizde rahmin en güçlü olduğu kısmı bağları ile birlikte korunmakta. Rahim sarksa bile yine de onu tutan bağlarının olduğu unutulmamalıdır. Biz, rahmin bize yarayacak sağlam bağlarıyla olan kısmını koruyup, bütün onarımımızı natürel olan bu kısma sabitlediğimiz özel, yeni bir yöntemi tarif ettik. Böylece insanın doğal dokusunu koruyarak 'meş cerrahisinde' olan yamaları kullanmadan çok özel bir yöntem geliştirdik. Bu geliştirdiğimiz ameliyat tekniği dünya literatürüne çok yakın bir zamanda girdi. Bu yöntemi hastalarımıza uyguluyoruz ve çok iyi sonuçlar alacağımızı düşünüyoruz. Bu ameliyat sonrası hastaların yaklaşık 1 hafta gibi kısa bir dönemde normal fonksiyonlarına dönmesi de geliştirdiğimiz yöntemin önemli bir artısıdır. Geliştirdiğimiz yeni ameliyat yönteminin adı 'TAP-GAN Tekniği'dir (TAPısız-doGAN Tekniği).

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!